Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel: “Kafaları Karışmasın, Alınlarını Karışlarız.”

Haber Tarihi: 06.11.2024

“‘GEÇ KARŞIMIZA, HODRİ MEYDAN’ DİYORUZ”

“CHP’NİN ADAY SORUNU YOK, AK PARTİ’NİN ADAYI KİM?”

“ERKEN SEÇİM İSTEMİYORLARSA, ERDOĞAN ADAY OLAMIYOR”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Biz erken seçim için Meclis’te, meydanda, sokakta, her yerde en servet ve en net mücadeleyi veriyoruz, dozunu arttırarak devam edeceğiz. Erken seçime zorlamak vatanseverliktir. Biz ‘Geç karşımıza’ diyoruz. ‘Hodri meydan’ diyoruz” ifadesini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da TBMM Grubu ile gerçekleştireceği kapalı grup toplantısı öncesinde gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. Özel, “Daha önce planladığımız gibi bugün Antalya’da kampta olacaktık. Sizler bizleri Antalya’daki çalışma kampımızda takip ediyor olacaktınız. Ancak Türkiye’nin gündemine atılan bir bomba, Türkiye’nin demokrasisine vurulan bir hançer, Türkiye siyasetine vurulmak istenen kötü bir neşter yüzünden kampımızı iptal ettik. Dün takip ettiğiniz gibi Merkez Yönetim Kurulumuzu Esenyurt’ta toplandık, bugün de tüm milletvekillerimizle birlikte böyle bir kapasiteyi sağlayabilecek en yakın otelde kamp gündemiyle değil, o gündemi revize ederek, bu sıcak gündeme daha çok yoğunlaşarak ve önümüzdeki dönem milletin gerçek sorunları başta ekonomi, hayat pahalılığı olmak üzere gündemleştirilmesi gereken konuları önümüzdeki bütçe takvimi dahilinde grubumuzla görüşmek üzere toplantımızı burada başlatıyoruz. Bugün tüm milletvekillerimizle sıcak gündemi konuşacağız, yarın ve pazar günü de yine özel gündemlerle, yarın 31 Mart seçimlerinden sonra gelişen siyasi gündemi, partimizin 47 yıl sonra birinci parti olmasını, bunu muhafaza etmesini ve bunu geliştirerek devam etmemizin siyasi açıdan nasıl mümkün olduğunu ve vatandaşa dokunan siyaseti nasıl daha da güçlendireceğimizi konuşacağız” dedi. Özel, şunları kaydetti:

“ESENYURT’U BOŞ BIRAKMAYACAĞIZ”

“Pazar günü daha çok bütçe odaklı, bütçe görüşmeleri ve vatandaşa bütçenin doğru aktarılmasıyla ilgili etkili, net ve sert siyasetin Meclis’te ve sahada nasıl takip edileceğini konuşacağız. Bir gözümüz Silivri’de, kulağımız, elimiz Esenyurt’ta. Milletvekili arkadaşlarımız bundan sonra Esenyurt’u hiç boş bırakmayacak, hiçbirimiz boş bırakmayacağız. Tabii buna yönelik süreçleri birazdan grubumuzla istişare edeceğiz. Gün içinde sıcak gündemler oldukça ya da kararlar belirginleştikçe Grup Başkanvekillerimiz bilgilendirme toplantıları yapacaklar. Tabii İstanbul’dayız ve güne Yüksel Çengel’in, geçmişte İstanbul İl Başkanlığı görevi yapmış, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilliği yapmış, Avcılar Belediye Başkanlığı yapmış Yüksel Çengel’in kayıp haberi ile uyandık, ailesine başsağlığı diliyoruz, partililerimize başsağlığı diliyoruz. Bu kötü haber bizi güne başlarken gerçekten üzdü. Ve ümit ediyorum yarın da ailesiyle birlikte olma imkanımız olacak.”

“ESENYURT’UN CANINA TAK ETTİ”

“Dün MYK toplantısını ilçe başkanlığımızda, Esenyurt’ta yaptık. Giderken Esenyurt’u yaşayarak gittik. Çıkarken de il başkanımızla ve Ekrem Başkanımızla birlikte Esenyurt’tan ayrılırken adeta bu kente AKP’nin siyasi müdahalesinin dışında bir başka fırsatı ve bir başka hazımsızlığı nasıl yaşadığını içinden geçerek gördük. Esenyurt, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilirken 2004 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından kazanıldı ve son günlerde sosyal medya paylaşımıyla gündemde olan Necmi Kadıoğlu’na yönettirildi. 100 binin altında bir nüfusla teslim ettiğimiz Esenyurt’u 1 milyon nüfusla geri aldık, 2019 seçimlerinde. Esenyurt, içinden geçtiğinizde, girerken, çıkarken, içinde gezerken gördüğünüz Esenyurt, kent suçları müzesi gibidir, kent suçları müzesi. Bir kente yapılan her kötülük Esenyurt’a yapılmış. Küçücük parsellere sınırsız katların verildiği, blokların arasından rüzgarın geçemediği, inanılmaz yoğunluklar yaratıldığı ve o rantın, Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından bile isteye, göre, kente karşı işlenen suçlara sessiz kalınmasına sebep olduğu bir yerdir Esenyurt. Esenyurt’un canına tak etti de 2019’da Esenyurt’u alıp bize verdiler. Ama Necmi Bey 2017’de istifa ettirilmişti. O dönemde ne vardı? Neden istifa ettiriliyordu belediye başkanları? Ya FETÖ’cüydü ya da yolsuzluk yapılıyordu. Ama hakkında bir yargılama duyduk mu? Duymadık.”

“KENT SUÇLARI MÜZESİ ESENYURT’UN KORUCUSU AKP BELEDİYECİLİĞİDİR”

“Şimdi sosyal medya paylaşımıyla yeniden gündeme geliyor. Geri geliyoruz diyor. Evet, geri geldiler. Esenyurtlular Esenyurt’u bunların elinden aldı, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bu kente suç işlemeden yönet diye verildi. Hazmedemediler. İlk fırsatta geldiler, yalanla, dolanla, iftirayla 10 yıldır parti üyemiz olan bir profesörü, kanaat önderini bir bölücü örgüt üyesi diye yaftalayıp, Silivri’ye koyup, ondan sonra da oraya belediye meclisinden bir vekil seçmek yerine kendisi elverişli, kullanışlı, sadakatinden emin oldukları, suç işletebilecekleri, Beyoğlu’nda da kaymakamlıkla belediyeyi aynı binada yönetim, ertesi gün biz kazandığımızda ertesi gün çıkın bu binadan diyen birisini getirip buraya kayyum diye atadılar. Ne olacak? Esenyurt’u yine onlar yönetecekmiş? Kente suç işlemeye, rantı yönetmeye geliyorlar. Bütün Esenyurtlular biliyor ki 100 bin nüfuslu Esenyurt, 1 milyon nüfus olurken, yapılırken, hep o arsalara, parsele özel imar değişiklikleriyle, o kirli ilişkilerle geldi Esenyurt bu hale. Esenyurt, bir kent suçları müzesidir. Bu müzenin korucusu da Adalet ve Kalkınma Partisi siyasetidir. AK Parti belediyeciliğidir. Hemen yakınındaki bir ilçeyi yıllarca Cumhuriyet Halk Partisi yönetti. O ilçeden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına geldi Ekrem İmamoğlu. Beylikdüzü ile Esenyurt sınırdır. Arasında uçurum vardır. Çünkü birisi kenti sevenlerin, bir tanesi kenti sömürenlerin yönettiği ilçedir. Esenyurt’a atanan kayyuma bu gözle de bakmak gerekir. Dün ve öncesinde yaptığım bütün değerlendirmeleri bir kez daha tekrar ederek, bu değerlendirmeyi de Esenyurtluların ve milletimizin takdirlerine arz ederim.”

“PAZARTESİ GÜNÜ SİLİVRİ’YE GİTME NİYETİNDEYİZ”

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, Silivri’ye yapılan çağrıyla ilgili, “Bir erteleme yaptık. Şöyle ki biz dün resmi olarak Adalet Bakanlığı’na görüşme talebimizi ilettik. Malum tutukluların cezaevinde milletvekilleri tarafından ziyaret edilmesi, Adalet Bakanlığı’ndan bir prosedürün tamamlanması ile gerçekleşiyor. Onun dün mesai bitimine kadar tamamlanmadığı ve bize bildirilmediği için bugün oraya gidip ziyarette bir aksaklık olmasını istemediğimiz için, Adalet Bakanlığı’nın gerekli resmi prosedürü tamamlamasını bekliyoruz. Bir kötü niyet ifade etmek istemem. Mutlaka dünün yoğunluğu içinde mesai saati içinde onu yetiştiremediler. Bizim ilk mesai günü, biliyorsunuz bu ziyaretler mesai saati içinde yapılabiliyor. Pazartesi günü ziyaretle ilgili bir talebimiz var. Onu bugün de yeniledik. Adalet Bakanlığı tarafından bu işlemin yapılmasını bekliyoruz. Ondan sonra pazartesi günü Silivri’ye gidip sevgili başkanımızı ziyaret etme niyetindeyiz. Adalet Bakanlığı ile arkadaşlarımız iletişim halinde” dedi.

“GELMEYEN BAŞKANLAR HAKLI GEREKÇELERİNİ BİLDİRDİLER”

Özel, Esenyurt çağrısına katılamayan belediye başkanları hakkında ise, “Hepsi haklı gerekçelerini bize bildirdiler. Mansur Bey hatta sonrasında bizimle aynı duygu ile tertiplenmiş bir başka etkinliğe de katıldı. Değerlendirmesini de yaptı. Böyle belediye başkanlarına bir gün sonra ‘Şurada olun’ dediğinizde onların öyle bir gün sonra her zaman orada olma imkanları olmaz. Biz zaten önemli mazeretlere ve belediye başkanlarının ertelemeyecek programlarına son derece saygılıyız. Ayrıca sadece 3 belediye başkanı yok, belki belediye başkanlarımızın yüzde 60’ı katılamadı. Yüzde 40’ı katıldı. 150’nin üzerinde belediye başkanı buraya geldi. Gelemeyenler daha çok. Bu çağrıya uymamaktan değil yaptıkları kamu görevini aksatmama sorumluluklarından” dedi.

“FEZLEKE GELECEKSE GELİR, VIZ GELİR TIRIS GİDER”

Özel, dün gerçekleştirdiği Esenyurt buluşmasındaki ifadelerinden dolayı fezleke geleceği iddiası hakkında, “Bundan fezleke gelecekse, gelir. Ona benim söyleyecek bir şeyim yok. Vız gelir tırıs gider. Ama şu kadarını söyleyeyim. Yılmaz Bey’in paylaşımını gördüm, Akın Gürlek üzerinden incinmişler anlaşılan. Bu arkadaşlardaki, bu AK Parti’nin hani nasıl söyleyeyim, hani bu pişkinlik, teşbihte hata olmaz, Hitler ve ekibinde olsaydı, Ruslar gelip de Berlin’e dayanıp Berlin düşmek üzereyken koşarlardı toplama kamplarına, ve onlara derlerdi ki; ‘Arkadaşlar birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan günlerdeyiz. Biz hep beraber Almanya’yız. Şimdi Berlin’i hep birlikte savunma zamanı, hepimiz aynı gemideyiz’ derdi bunlar. Ya güç elinizdeyken düşman hukuku uygulayacaksınız, başınız sıkıştı mı ‘Haydi bakalım hep beraber olalım’ diyeceksiniz. Sonra dönüp böyle işlere tevessül edeceksiniz. Eleştiri alınca, sen iki kişiden birinin oyunu almış bir bilim insanını, bir kanaat önderini, bir profesörü, 10 yıllık parti üyemi terör örgütü üyesi diye Silivri’ye koyacaksan, sonra bu lafları duyunca ‘İncindik, yargıya talimat manasına gelir’ diyor. Arkadaş elindeki adam bumerang gibi atıyoruz, atıyoruz geri geliyor. Yo-yo gibi oynuyorsunuz adamla. Seyyar giyotin. Nerede ihtiyaç oraya taşıyorsunuz. Sonra dediniz ki ‘Aferin Akın görevini yaptın.’ Bu geldi yanınıza nefes nefese, ‘Görevini yaptın Akın’ dediniz, sırtınızı sıvazladınız. ‘Haydi biraz da siyaset yap’ deyip Bakan Yardımcısı yaptınız. Sonra yeni kumpaslara ihtiyaç var. Sloganları… ‘Yaparsa Akın yapar’ demişler. ‘Yaparsa Akın yapar’. Bir telefonla; ‘Sana İstanbul’da ihtiyaç var’. Hani siyasi olmuştu, Bakan Yardımcısıydı? Başsavcı yaptılar. Utanma yok, sıkılma yok, ar etme yok. Sonra bu işe tepki gösterince; ‘İncindik’. Ya hakikaten akıl alır gibi değil, akıl alır gibi değil. Çok şey söylenebilir de onlarla kavga edip gerçek gündemin dışına çıkmamak gibi doğru ve işleyen bir tutumumuz var bizim, onu sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

“‘BİZİM MÜTEAHHİTLERİN O ARSALARA İHTİYACI VAR, SİZ VERMİYORSUNUZ’ DİYORLAR”

Özel ayrıca, belediye başkanının görevden alınmasının ardından belediye meclisinden seçim yapılması yerine kayyum atanmasının doğru bir yöntem olduğunu iddia edenler hakkındaki soru üzerine, “Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür. Ben çok net bir şey söyleyeyim. Belediye meclisi içinden vekil seçilecek, belediye başkanı seçilmeyecek. Bunlar vekil atadılar. Örnek veriyorum, Yalova Belediyesi’nde belediye başkanı görevden uzaklaştırıldığında sırf çoğunluk AK Parti içinde diye belediye içinden vekil seçmişlerdi, hatırlayın. Belediye içinden vekil seçtiler. Ama şöyle bir durum var; KHK ile düzenledikleri bir maddede, ‘Terör olduğunda kayyum atayabiliriz’ diyorlar. O yüzden bir belediyemizi, işte efendim şu gerekçeyle, bu gerekçeyle terör deyip aldılar ki kayyum atayabilsinler. Çünkü Esenyurt Belediyesi’nde çoğunluk bizde. Bu kadar net, bu kadar net. Gerçekten hem yapılan işte bir utanmazlık var, sonrasında devam ederken de milletin aklıyla alay eden bir küstahlık var. Açsınlar, okusunlar. Peşi sıra üç maddede yazıyor ne olduğu. Esenyurt‘taki bütün belediye meclis üyelerine ‘Siz de teröristsiniz’ diyorlar, ‘Size bırakmayız, biz kayyum atayacağız’ diyorlar. Ama esas olan da ‘Bizim müteahhitlerin ihtiyacı var, o arsalara, o katlara’ diyorlar. ‘Siz vermiyorsunuz’ diyorlar” ifadesini kullandı.

“ZATEN MİLLETİN SİNESİNDEYİZ ŞU ANDA”

Özel, sine-i millet hakkındaki açıklamalarına yönelik soruya “Şimdi sine-i millet tartışmaları sosyal medyada her kriz anındaki çok popüler tartışmalardır. Ben dün Esenyurt İlçe Başkanlığı’nda, MYK toplantımız bitti ve çıktık. Otobüsün üstünde konuştuk. Ben Kemal Bey’in de o değerlendirmelere iştirak ettiğini bilmiyordum açıkçası. Hani Kemal Bey’e cevaben söylenmiş bir şey değildi. Bu her kriz anında sosyal medyada ‘Sine-i millete dönün.’ Ama gördük ki sosyal medyada ‘sine-i millete dününü’ kışkırtan hesapların altında, bu rejime yakın, elverişli hesaplar var. Oradan ben bütün muhalefete uyarıda bulundum. Sine-i millet demek, istifa et, git demek. Seçime zorlamak için. Şimdi siz AK Parti’nin hele hele bu her şeyi yapabilme kapasitesini görüyorsunuz. Biz 140 milletvekili, 130 milletvekili istifa ettik ve erken ‘Seçime gidin, biz seçimi biz çekildik’ dedik, gittik. Anayasa diyor ki, 90. günü takip eden pazar günü ara seçim yapacaksın. Sadece boşalan yerler için. Manisa’daki üç milletvekili için yapılacak. Biz protesto ettiğimiz ve çekildiğimiz Meclis’e girmek için bir daha aday da olamayacağız. Biz erken seçim istiyoruz ama onun seçimi yapılıyor. Siyaseten tavır koymuşsun, çekildim dediğin Meclis’e geri girmeye mi çalışacaksın? Giremeyeceksin. Ak Parti, belki bu milletvekillerinin hepsini alacak, milletvekili sayısı dört yüzün üzerine çıkacak, anayasayı referandumsuz değiştirecek güce sahip olacaklar. Sine-i millet tuzaklaması, sine-i millet böyle el yapımı bomba gibi, siyasete sine-i millet tartışması tuzaklıyorlar. Bizim sine-i millet ara seçim doğurur, felaket doğurur. Mecliste kalıp ama erken seçim için her mücadeleyi yapmak lazım. Biz erken seçim için Meclis’te, meydanda, sokakta, her yerde en servet ve en net mücadeleyi veriyoruz, dozunu arttırarak devam edeceğiz. Erken seçime zorlamak vatanseverliktir. Sine-i milleti savunmak tuzağa düşmek, tuzağa çekilmektir. Onu o nedenle açıkladım. Sayın Genel Başkan aslında kendisi bu konuyu bilir, geçmişte de bu konuda itiraz eden değerlendirmeleri vardı. Ama maalesef sosyal medya odaklı birtakım arkadaşlar var, sayın genel başkanın iletişimine katkı sağlayan. Onlar sosyal medyadaki tansiyon üzerinden böyle bir paylaşım yaptılar herhalde. Sonra Sayın Genel Başkanın Fikret Bila’ya bir düzeltmesini gördüm. Benim de dediğim sine-i millet demek ara seçim doğurmasın, erken seçim istesinler demek istiyorum demiş. O doğru. O yeni tanımlamayı kabul edecek olursak, biz sine-i milletteyiz zaten. Genel Başkanımızın anlattığı gibi, erken seçimi zorlamak, vatandaşın sorunlarını konuşmak. Zaten milletin sinesindeyiz şu anda” diye yanıt verdi.

“BİZ ADAYIMIZI HEMEN İLAN EDERİZ”

“Yaşanan süreçte CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı kendiliğinden şekilleniyor mu?” sorusu üzerine Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi seçime bugünden hazır durumda ve aday belirleme noktasında en geniş mutabakatı sağlayacağız. Bizim 1,5 milyonu aşan üyemiz var, bunun da üzerine çıkabiliriz. Bunu hep söylüyorum, bu benim fikrim. Ben aday olmayacağım, kendim. Tek başıma aday olmayacağım gibi tek başıma adayı da belirlemeyeceğim. Partinin yetkili organları var, onlarda da tabii konuşacağız ama bunu en geniş mutabakatla yapacağız. CHP’nin birden çok seçenek konuşuluyor, o söyleniyor, bu söyleniyor. Aday sorunu yok. AK Parti’nin adayı kim? Erken seçim istemiyorlarsa Erdoğan aday olamıyor. Biz ‘Geç karşımıza’ diyoruz. ‘Hodri meydan’ diyoruz. ‘Gel’ diyoruz. Biz adayımızı hemen ilan ederiz ama gelmeyip kaçıyorsa kendisi aday olmayacak demekse, kim aday olacak? Hangi damat, hangi İçişleri Bakanı, hangi güç odaklarının kendi içlerindeki? Hadi, birkaç aday söylesinler de dinleyelim” ifadesini kullandı.

“KAFALARI HİÇ KARIŞMASIN”

Özel, “Bu operasyondan sonra hedefte İstanbul Büyükşehir Belediyesi mi var?” sorusuna, “Kafa karıştırıyor. ‘Bu operasyondan sonra hedefte İBB mi var?’ Şu kadarını söyleyeyim. Kafaları hiç karışmasın, alınlarını karışlarız, alınlarını” yanıtını verdi.