CHP’yi Karıştıranların İlişkileri
Beklenen oldu: Saray’ın yeniden seçilme uğruna CHP’ye boyun eğdirmek, diz çöktürmek için kurguladığı “iç kavga” çıkarmaya yönelik senaryosu çerçevesinde, Özgür Özel’in CHP genel başkanı seçildiği kurultay hakkında dava açıldı.
Davanın iddianamesindeki “mağdur” eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu!
Davanın açılmasına önayak olan “müşteki”, yani şikâyetçi kim?
Eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş!
Lütfü Savaş’ı, Kılıçdaroğlu’nun deyimiyle AKP’den alıp “CHP’nin harimi ismeti”ne katan kim?
Mağdur Kemal Kılıçdaroğlu...
Televizyon televizyon dolaşıp o kurultaya ilişkin savlarda bulunan kim?
Gazeteci olduğunu ileri süren Nuray Başaran.
CHP milletvekili Yunus Emre, geçen hafta yaptığı bir paylaşımla Nuray Başaran’a ilişkin önemli bilgiler verdi.
Yunus Emre’nin saptamalarına göre, ünlü Wikileaks belgelerinde, Nuray Başaran ile ilgili onlarca ABD kriptosu yer alıyormuş. Başaran’ın Türkiye’deki ABD’li diplomatik misyon görevlileriyle ilişkileri, gazetecilik etkinliğinin çok ötesindeymiş. Kriptolara göre, siyasetçilerin özel yaşamlarına ilişkin bilgileri bile yabancılarla paylaşmış.
Partilerin içişleri, silahlı kuvvetlerle ilgili bilgiler ve Türk-Rus ilişkileri konusunda Amerikalılara özel aktarımlar gerçekleştirmiş. Başaran ayrıca, Ergenekon sürecinde, Özgür Özel’in “Yurtdışına fare gibi kaçtı” diye nitelediği savcı Zekeriya Öz’e “gizli tanıklık” yapmış. Dahası, 2021-2022 döneminde CHP’de danışmanlık üstlenmiş ve bunun karşılığında para almış.
O dönem yönetici olan CHP yetkililerine bu danışmanlık konusunu sorduk. Verdikleri bilgilere göre, Nuray Başaran, dönemin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile genel saymanı Bülent Kuşoğlu ile sürekli temas halinde olmuş. Partide gerçekleştirdiği danışmanlık benzeri hizmet karşılığı Başaran’ın imtiyaz sahibi olduğu “N Gazete” adlı haber sitesine kaynak aktarıldığı da biliniyormuş.
Başaran’ın haber sitesinin yayın kurulunda dikkat çekici adlar var. Örneğin; eski MHP’li yönetici ve bakanlardan Agah Oktay Güner, AKP’den belediye başkan adayı olmuş gazeteci Sadullah Özkan gibi.
Buraya kadar aktardığımız bilgiler, karanlık bir tablo ile karşı karşıya olunduğunu gösteriyor: Saray’ın, “Türkiye Yüzyılı” adı altında sultanlık düzeni kurma tasarımı karşısında en büyük engel olarak gördüğü; saltanatı yıkmış, Cumhuriyeti kurmuş CHP’yi içten ve dıştan yıpratma amacına yönelik kullanılan aktörler çok boyutlu.
CHP’ye toptan saldırıyı içeren senaryonun bir ayağı Saray ve ortaklarına, diğer ayağı uluslararası sömürgen güçlere dayanıyor.
Öyleyse CHP, 1919’un bir yıldızlı haziran gecesinde Amasya’da yazılmış genelgenin izinde yürümelidir:
Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
NURA ERMİŞ...
Çocukluğundan beri laik-demokratik Cumhuriyetten intikam alma duygusuyla yetiştirilmişlerin bugünlerdeki sabit fikri olan CHP’yi parçalama ve yok etme düzenine katkı sağlayan Lütfü Savaş, savcılığa verdiği ifadesinde, en son Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yaptığını söylemiş.
Üsküdar Üniversitesi’ni bilen bilir. Kurucusu Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dır.
Tarhan bir kitap okumuş, hayatı değişmiştir:
“Risale-i Nurlar hayatımı değiştirdi. Risale-i Nur insanı hakikate götüren kestirme bir yoldur.”
Bu Bölümdeki Diğer Haberler
