“BURANIN RUHUNU KAYBETMİŞLER”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Dumlupınar Şehitliği’nde yaptığı açıklamada, “Burada 200 bin kişilik bir ordu vardı o gün başkumandanın emrinde. 10 binlerce şehit yatıyor burada toprağın altında. Kefensiz yatıyorlar. Bunların torunlarının bazıları CHP’li bazıları AK Partili bazıları MHP’li bazıları İyi Partili bazısı Saadetli bazısı DEM’li. Dedeleri bu topraklar için koyun koyuna birlikte ölmüş insanların torunları, siyaset uğruna kavga edip de iktidarda kalmaya çalışıyorsa bir şey kazanırsınız belki ama buranın ruhunu kaybedersiniz. Buranın ruhunu kaybetmiş bunlar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında bulunduğu Kütahya’nın Dumlupınar ilçesinde Şehitliği ziyaret etti. Özel, “30 Ağustos’ta Dumlupınar’dayız. Fırsat bulduğum her sene Dumlupınar’daki törenlere katılmaya, 26 Ağustos’ta Afyon’daki törenlere katılmaya gayret ediyordum. Bu sene ilk kez bu törene CHP’nin Genel Başkanı olarak katıldım. Burada Uşak, Afyon, Kütahya il ve belediye başkanlarımız ve Dumlupınar Belediye Başkanımızla birlikteyiz. Geçtiğimiz yıllarda Dumlupınar gibi bir ilçenin CHP’de olmamasına ve civarındaki milli mücadelenin, büyük taarruzun başladığı kentin, zaferin kazanıldığı kentin, düşman orduları İzmir’e kaçarken kazanılan bütün zaferlerin, bütün başarıların mimarı kentlerin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olan partimizde olmamasından büyük üzüntü duyuyordum. Bugün bütün arkadaşlarımızla birlikte büyük bir gururu yaşıyoruz Cumhuriyet Halk Partisi olarak. Bugün bu tarihi günde tam kadro burada olmayı istedik” dedi. Özel, şunları söyledi:
“YAPICI KONUŞMANIN CHP’YE YARADIĞINA KARAR VERMİŞLER”
“Aslında programımızda resmi törenlere daha doğrusu devlet protokolünün de katıldığı kısmına yoksa sabahtan beri takip ettiğiniz gibi son derece anlamlı ziyaretler yapılıyor, resmi törenlere de katılacaktık bunu da bildirdik. Maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi'nde son zamanlarda egemen olan bir akıl var efendim iyi ilişkiler yani kişilerin, siyasetçilerin, liderlerin birbiriyle merhabalaşması, bütün törenlerle birlikte gitmek, törenlerde birlikte oturmak, törenlerdeki yapıcı konuşmaların Cumhuriyet Halk Partisi’ne yaradığına karar vermiş arkadaşlar ve sertleşmeye karar vermişler. Hatta olur olmaz bir sürü bilgi de geliyor efendim işte bu süreç onlara yaradı, şeytanlaştırma, kutuplaştırma, sertleşme politikalarına devam etmeliyiz diye burada biz bir provokasyona çekilmeye çalışıldık o da şuydu; Efendim ilk önce sadece ben geliyordum sadece valilik konuşacak dediler sonra Spor Bakanı geliyor o konuşacak dediler İçişleri Bakanı geliyor o da konuşacak dediler biz protokolde hepsinden çok öndeyiz üçüncü sıradayız ama efendim siz konuşmayacaksınız siz dinleyeceksiniz demeye getiriyorlar tabii protokol konuşmaları sırasında bize söz verilmeyince beraberimizde ki partilerin burayı da artık Cumhuriyet Halk Partisi kazandı büyük bir coşku ve heyecan var buna tepki göstereceklerini ön görmüşler hatta onlar kürsüye yürür bizzat vali beyin ağzından diyerek de tedbirler alınsın, mikrofonlar kapatılsın falan… Biz o kürsüye yürüyeceğiz, milletimiz ne zaman derse o gün yürüyeceğiz. Bir sene sonra olur, 2 sene sonra olur çok kaçtılar 3 sene sonra olur ama yürüyeceğiz o gün hem bir Cumhuriyet Halk Partili Cumhurbaşkanı bu törenlerde olacak hem Cumhuriyet Halk Partili bakanlar olacak, Cumhuriyet Halk Partili Meclis Başkanı olacak Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları. Elbette konuşacaklar, üçlü protokol uyguluyoruz diyorlar ağızlarından kaçıyor üçlü protokolde artık CHP’li belediye başkanları var burada efendim onları da konuşturmayacağız falan ya bizi provoke etmeye çalışıyorlar.”
“MİLLET KAVGADAN BIKTI”
“Durduk düşündük, her ihtimali değerlendirdik dedik ki şöyle yapalım biz kendi programımızı tamamlayalım şehitliğe gidelim çelengimizi sunalım ama bir partinin genel başkanının dolma kaleminden çıkmak dışında herhangi bir yetkisi olmayan yani bakan milletvekilidir atanır, Meclise hükümet programı sunulur, Bakanlar Kurulu güven oyuna sunulur Millet Meclisinden güven alınca bakanlar milletin seçtiği Meclisin görevlendirdiği bakanlar olmanın gücündedirler. Kerameti kendinden menkul tükenmez kalemin mürekkebinden çıkmış arkadaşlar, Cumhuriyetin kurucu partisine, son genel seçimlerin ana muhalefet partisine ve son yerel seçimlerinde birinci partisine efendim biz burada sizi konuşturmayalım bir gerginlik çıksın… Onları gerginlikleri ile baş başa bırakıyoruz. Biz milletimizle, halkımızla beraberiz. Dumlupınar'da belediyenin önüne biz çağırmadık, resmi törenlere gideceğiz diye düşünen insanlar gitmeyeceğimi duyunca 3 bin kişi oldular 4 bin kişi oldular. Dumlupınar’da bin 116 seçmen varken 3 bin kişiye konuşma yapıyorsun. Daha bunlar meseleyi kavrayamamış. AK Parti'ye o eski yaptıkları yaramıyor. Onlar diyorlar ki efendim normalleşme oldu el sıkışma oldu onlar anketlerde güçlendiler, eskiden kavga ediyorduk iyi oluyordu falan böyle kavga mavga iyi olmuyor millet kavgadan falan bıktı.”
“ALİ YERLİKAYA’YA MESAJ ATTIM”
“Şu kadarını söyleyeyim burada 200 bin kişilik bir ordu vardı o gün başkumandanın emrinde. 10 binlerce şehit yatıyor burada toprağın altında. Kefensiz yatıyorlar. Bunların torunlarının bazıları CHP’li bazıları AK Partili bazıları MHP’li bazıları İyi Partili bazısı Saadetli bazısı DEM’li. Dedeleri bu topraklar için koyun koyuna birlikte ölmüş insanların torunları siyaset uğruna efendim kavga edip de iktidarda kalmaya çalışıyorsa bir şey kazanırsınız belki ama buranın ruhunu kaybedersiniz. Buranın ruhunu kaybetmiş bunlar yoksa ben kendim bizzat sayın Ali Yerlikaya'ya mesajlar attım. Doğrusunu yapalım, bu millet birlik beraberlik istiyor diye onlar da maalesef hep emir büyük yerden. Hep şöyle diyorlar bu sefer de böyle olsun bir dahakine yönetmelik değiştirmeyi konuşalım. Hep böyle. İnşallah o yönetmeliği değiştirmenin hepsi bizim bakanlarımıza, bizim Cumhurbaşkanımıza nasip olacak. Biz iktidarımızda bir partinin Genel Başkanı geldiyse resmi törende konuşturacağız. Bu devletin geleneğinde bu var. Bu partinin zihniyeti bozuk. Zihniyeti böyle kavga çağrıştırdığı için hep gerginlik istiyorlar. Bir de neymiş efendim etrafındaki devletin polisini kendi öz gücü sanıyor, bizim de etrafımızda korumamız var. Devletin jandarmasını, devletin polisini kendi öz gücü sanıyor. Benim öz gücüm Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri ve milletimiz. Başka hiçbir gücüm yok onları güçleriyle ve kavgalarıyla baş başa bırakıyorum.”