Kemal Bey, kurultay öncesi AKP liderine sıkı bir ders verdi.
Genel başkanlığa aday olmayacağını ilan etti.
Cumhurbaşkanı adaylığından da vazgeçerse şahane olur.
“Yenilen pehlivan güreşe doymaz!” atasözümüzü de boşa çıkarmış olur.
Bizlere de “Darısı Tayyip Bey’in başına!” demek düşer.
İstanbul’da vekaleten seçime sürdüğü adaylar, İmamoğlu’na dört kez yenildi.
Belli ki beşinciden çok korkuyor.
İşgüzar savcılar ve hayal gücü zengin gizli tanıklar marifetiyle İmamoğlu’nun başına çorap örülmeye çalışılması bundan.
***
Demokrasimiz ne yazık ki çoklu organ yetersizliğinden mustarip; ülkemizde siyaset böyle icra ediliyor.
O yüzden de halkın iki yakası bir araya gelemiyor.
Ekonomiden eğitime, sağlıktan dış politikaya ülke manzaramız lime lime.
Ülkemizin en güçlü, en değerli kozu bir işaretle meydanları doldurabilen yüz binlerce, milyonlarca gencimiz.
Dayağı, itilip kakılmayı, gözaltına alınmayı, hapsedilmeyi göze alarak gece yarılarına dek meydanları dolduruyor. Her türlü zorbalığa rağmen efendi efendi dağılmayı da biliyor, ülkenin refahı ve geleceği için susmamayı da.
Gençlik iktidarın en büyük korkusu. Ama demokrasinin de en değerli güvencesi.
***
Herkesin güvencesi kendine.
Tayyip Bey’in güvencesi ise baş ekonomistlik antrenmanı uğruna çaresiz bıraktığı yığınlar.
Gezi olayları sırasında da sonra da “Evlerinde bizim zorla tuttuğumuz ülkenin yüzde ellisi var” diye demeçler vermişti.
Bu “zorla tutulan yüzde elli” çok zarif bir ifade tarzı değil. Sağduyudan yoksun bir mantığın yansıması o kadar.
***
Partiye oy vermek ile partizanlık farklı.
Reyiz, yok bir beis diyerek oyunu aldığı seçmeni, militan partili üyeye dönüştürme peşinde.
Bunu da iktidar olmanın sonsuz olanakları ile kâğıt üzerinde gerçekleştirmiş görünüyor.
Yargıtay Başsavcılığı’nca tutulan kayıtlara göre (Ocak 2025):
101 yıllık CHP’nin üye sayısı 1 milyon 531 bin 944,
24 yıllık AKP’nin üyesi ise 11 milyon 135 bin 306.
***
Bu 10 milyonluk üstünlüğü halkımızın “ampul sevdası” ile açıklamak mümkün değil.
Ampul ayan beyan ortaya çıktı ki artık aydınlık değil, karanlık saçıyor.
Elektriğe gelen zam üstüne zamlar da cabası.
Ampul rozeti takmak için milyonların üyelik kuyruğuna girmesini açıklayacak babayiğit siyaset ve toplumbilimciler gerekiyor.
Ama kaba bir gözlem de yeterli.
Birçok ilde yaratılan devasa şehir hastanelerinde hekim, hemşire dışında bahçıvandan kaloriferciye binlerce hizmetli kadrosu açıldı.
Buralara girmek için çoğu kez ampullü rozet yetiyor.
AKP’deki üye patlamasının nedeni üyeliğin iş bulma güvencesi sağlaması.
Bir de üyelik aidatı sudan yirmi-otuz kat ucuz. 10 lira bile değil.
Hoş 10 lirayı bulsanız otogarlarda genel tuvalete bile girilemiyor.
AKP’ye kayıt parası 1 TL. Aylık ödenti de 1 TL.
Gönlünden kopan üye, tüzüğe göre ayda 1000 lira da verebiliyor.
***
CHP’de ise aidat ayda 120 lira ile 6 bin lira arasında değişiyor.
Millet “Ucuz etin yahnisi yenmez.” demeden akın akın iktidar partisine üye oluyor.
Bu yokluk ve darlıkta 11 küsur milyon, on sekiz yaşını doldurmuş kayıtlı aktif üye.
İktidar partimiz 1 TL aidat ile her ay 11 küsur milyon lira toplayarak sürümden kazanıyor.
Yargıtay resmi kayıtlarına böyle geçiyor.
1 TL aidat, iktidarın çok sevdiği deyimle tam bir “algı operasyonu”.
Tayyip Bey yıllar önce “Milyonları zor tutuyoruz” demişti.
Artık hiç zorlanmaz.
O milyonlar sokaklarda meydanlarda.
1 lira arama yorgunluğundan da kurtuldular, “algı operasyonu” figüranı olmaktan da.