Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'liler…
Devlet Bahçeli ve MHP'liler…
Ve bunlara gazeteci, televizyoncu yandaş medyanın topunu da ekleyelim ve Aliyev'in Ermenistan Başbakanı için sloganlaştırdığı şekilde soralım;
-Ne oldu şimdi Paşinyan?
Altı partinin uzmanları tarafından hazırlanan, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi" altı liderin de katıldığı toplantı ile açıklandı.
Hani ortaya bir sonuç koyamazdı Altılı Masa? Morardınız mı?
Değerli okurlarım,
Yandaş medya temsilcilerinin de katıldığı toplantı sonrası onlar da kitapçıklarını alıp salondan ayrıldılar.
1982 Anayasasında yapılan değişiklikler özetle şöyle;
-84 madde, 9 bölüm başlığı, alt başlık ve madde başlıkları değiştiriliyor.
Peki, dün çoğunu yazdığım ve yer darlığından yazamadığım bu anayasa değişikliklerinin temelinde ne var?
Peşinen şunu da söyleyeyim.
-Bu toplumsal sözleşme taslağıdır.
Bu niteliğine uygun
6 liderin topluma vaadi şudur:
-"Toplumun tüm kesimleri ile müzakere ettikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunacağız…"
İşte, "Biz yaptık oldu" anlayışı ve dayatması asla değildir.
Altı liderin onayladığı bu metin için diyorum ki;
-Katılımcı bir yasama,
-İstikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir yürütme;
-Bağımsız ve tarafsız bir yargı;
-Kurumsal kültürün hâkim olduğu bir kamu yönetimi
-Özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem hedefleniyor…
Ben madde madde yazdığım için bugün eksik gördüğüm bazı hususları yazmak istiyorum.
-Birincisi; Cumhurbaşkanı seçimi nasıl yapılacak?
Halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı ile halk tarafından seçilen bir başbakan ve bakanlara neden gerek var anlayamadım.
Halkın seçtiği cumhurbaşkanı için partiler yine birbirleri ile yarışacaktır ki bu da tam demokrasi için hiç de uygun düşmeyecektir.
Anayasanın 77. Maddesinin yeni halinde Cumhurbaşkanının seçimleri yenileme kararı alması da yanlıştır. Bir partinin desteği ile halk tarafından seçilen cumhurbaşkanı 7 yıl görev yapacaktır.
Milletvekili seçimleri 5 yılda bir yapılacağına göre iki seçim bir arada olmayacaktır.
Bu durumda partisinin desteğini alan seçilmiş cumhurbaşkanı eğer rakip parti iktidarda ise milletvekili seçimini bu hükme göre yenileyebilecektir.
Çok yanlış ve demokrasiye leke düşürebilecek bir hükmüdür, düzeltilmesi gerekir.
Cumhurbaşkanın Meclis tarafından seçilmesi ilkesi bana daha doğru gelmektedir.
-İkincisi; Türk Silahlı Kuvvetlerinin bozulan emir komuta zinciri neden yoktur?
16 Nisan referandumu ile Kara, Hava, Deniz Komutanlarını Genelkurmay Başkanlığı'ndan alarak Millî Savunma Bakanı'na bağladılar.
Genelkurmay Başkanı da Millî Savunma Bakanı'na bağlıdır.
Dünyada kuvvet komutanları kendisine bağlı olmayan tek Genelkurmay Başkanı Türkiye'dedir.
Ayrıca yine dünyada hastanesi olamayan tek ordu ne yazık ki Türk Silahlı Kuvvetlerimizdir. Askerî hastanelerin açılması anayasaya konulmalıdır
Öte yandan Kozmik Oda güvenliği de anayasal teminat altına alınması gereken ve olmazsa olmaz bir önemli beka sorunudur.
Diğer çok önemli bir konu Yüksek Askeri Şûra'nın sivilleştirilmesi ve Cumhurbaşkanı tarafından yapılan general atamaları konusudur.
İşte askeriyeye siyaset böyle girmektedir. Bu konuda Yüksek Askeri Şûra'nın sivil-asker dengesinin yüzde 50 olması gerektiğini düşünüyorum.
Ayrıca Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı eskiden olduğu gibi Genelkurmay Başkanı'na bağlanmalıdır.
117. Maddede yer almayan bu düzenlemenin yapılması Türk Silahlı Kuvvetleri açısından şarttır.
-Üçüncüsü; Millî Güvenlik Kuruludur.
2 ayda bir toplanan Millî Güvenlik Kurulu halen şöyledir:
-Cumhurbaşkanı,
-Cumhurbaşkanı Yardımcıları,
-Adalet, Millî Savunma, İçişleri ve Dışişleri Bakanları
-Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları…
6 sivil 4 asker vardır ki bana göre bu kurul da genişletilmelidir. Başbakan Yardımcıları 118. Maddeye konulmuştur ancak;
-TBMM Başkanı,
-Ana Muhalefet Partisinin lideri,
-Meclis Millî Savunma Komisyonu başkanı,
-Jandarma Genel Komutanı,
Ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı da Millî Güvenlik Kurulu'nda yer almalıdır.
-Dördüncüsü; Cumhurbaşkanı adayı olan ancak milletvekili olamayan siyasetçi konusudur.
İYİ Parti Meclis'te grup kurmasına rağmen meclis genel kuruluna genel başkanı Meral Akşener girememektedir.
Tek Adam rejiminin Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanları milletvekili olmamalarına rağmen Meclis komisyonlarında ve genel kurulunda yer almaktadır.
16 Nisan anayasa değişikliğinin eksiklerinin giderilmesi önemlidir.
Değerli okurlarım,
Altı liderin iyi niyetinden ve uzlaşma kültüründen asla şüphem yoktur.
Anayasanın 25-26-28. Maddelerinde yer alan ifade ve medyaya yönelik özgürlükler okunuyordu ki cep telefonuma SMS geldi.
-"Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesi biriminde sanık olarak tarafı olduğunuz 2022/1131 numaralı ceza dava dosyası açılmıştır."
Güler misin, ağlar mısın?