Oligarşi nedir!

Haber Tarihi: 21.02.2025

Oligarşi, bir toplumdaki siyasal, ekonomik ve toplumsal gücün, az sayıda kişi ve/veya grubun elinde toplanması durumunu tanımlar.

İkili anlamı vardır:

Hem bir grubu hem de bir rejimi tanımlar.

Kimi zaman, Diktatörlük rejiminin toplumsal, ekonomik ve siyasal ilişkilerini tanımlamak için de kullanılır.

Yönetim biçimi olarak geniş halk kitlelerinin karar alma süreçlerinden dışlandığı bir Diktatörlüktür.

“Oligarşinin Tunç Kanunu”na göre Demokratik (veya Devrimci) her yönetim, zaman içinde, yönetim gerekliliklerinden (veya güç zehirlenmesinden dolayı) Oligarşiye dönüşür:

Batı Rejimlerinde, sermaye sınıfının, örneğin ABD’de, (Eisenhower’in tanımıyla) “Askeri ve Endüstriyel Kompleks”in, Sosyalist Rejimlerde iktidar kadrolarının oluşturduğu (Milovan Jilas’ın tanımıyla) “Yeni Sınıf”ın yönetimi olarak tanımlanır.

***

Oligarşi, hangi görüş ve ideolojiyle iktidara gelmiş olursa olsun, yönetimin, yöneticilerin, “kendi içinde ve kendileri için” bir “çıkar grubu” haline gelmesi ile ortaya çıkar.

Oligarşi bazı sınıflara ve kimliklere, görünüşte dost, temelde düşmandır...

Çünkü hem desteğe muhtaçtır hem de hepsinin kazanımlarını kendisine aktarmak, bir ülkenin bütün servet ve gelirine el koymak ister!

Esas olarak milliyetçi ve dinci görünür...

Oysa ne dindar ne de millidir!

Sermaye sınıfından yana görünüp, onların sömürüsüne destek verir ama bu sınıfa da düşmandır, çünkü onun da gelirine ve elindeki servete göz dikmiştir.

İşçi sınıfından, yoksullardan yana görünür ama emekçilerin sömürülmesine devam eder.

***

Bütün sınıfları ve kimlikleri çapraz keser; güncel gereklere göre, hepsine, her birine hem dalkavukluk yapar hem de hepsini, her birini düşman ilan eder...

Hatta kimi zaman da aynı grubu, aynı kimliği, aynı sınıfı, hem dost hem de düşman ilan eder ki herkesin aklı karışsın, bütün ilkeler, kurallar altüst olsun ve güç ve kuvvetin sadece oligarşinin ellerinde olduğunu herkes anlasın!

***

Oligarşi, adaleti kendine bağlar; onu sopa olarak, toplumu korkutmak, susturmak ve terbiye etmek, muhaliflerini de cezalandırmak için kullanır.

Toplumsal, ekonomik, siyasal, kültürel gerçekleri saptırır:

Bütün istatistikleri, olayları, kendisini başarılı göstermek, toplumun bütün birikim ve kazanımlarını kendisine aktarmak için saptırır.

Oligarşi, bazı dinarların sandığı gibi dinden, bazı milliyetçilerin sandığı gibi millilikten, bazı sendikaların sandığı gibi işçiden, bazı aymaz sermayedarların sandığı gibi burjuvadan yana da değildir!

Sadece kendisinden yanadır ve ülkenin bütün kazanımlarına göz dikmiştir!

***

Türkiye’de Demokrasi, tarikatların, toprak ağalarının, sermayenin, “İkinci Cumhuriyetçilerin” ve Emperyalizmin desteğiyle, Diktatörlüğü gizleyen bir Oligarşiye dönüşmüştür!

Bir an önce Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’ne dönülmesi için geniş tabanlı ittifaklar ve barışçı direnişler oluşturulmalıdır.








Bu Bölümdeki Diğer Haberler

Kumpas heybesindeki büyük turp!
Haber Tarihi: 13.04.2025
Sözümüz hiç bitmeyecek!
Haber Tarihi: 13.04.2025
Yapacağız, edeceğiz… E peki?
Haber Tarihi: 13.04.2025
Vali olmayan yasa ile yasak getirmiş
Haber Tarihi: 13.04.2025
Faşizmin Hedefinde Barolar ve Avukatlar
Haber Tarihi: 13.04.2025
Anayasa’ya aykırı 2589dianame
Haber Tarihi: 13.04.2025
Alın terimiz holdinglere akarken
Haber Tarihi: 13.04.2025
Baharlar tekin değil!
Haber Tarihi: 13.04.2025
Muhalefet uyandırmalı
Haber Tarihi: 11.04.2025
Ucuz üyelik yahnisi
Haber Tarihi: 06.04.2025
Kurultay
Haber Tarihi: 06.04.2025
Boykot
Haber Tarihi: 06.04.2025
Birlikte yürümenin sihri
Haber Tarihi: 06.04.2025
Tek adam rejimini bu kadar korkutan ne?
Haber Tarihi: 06.04.2025
Sınıfsal itiraz
Haber Tarihi: 06.04.2025
İmamoğlu da az değilmiş!
Haber Tarihi: 03.04.2025
İslamcılar neden para sevdalısı?
Haber Tarihi: 03.04.2025
Meydandaki herkes mi topluca küfretti?
Haber Tarihi: 27.03.2025
Anlat Erdoğan, anlat
Haber Tarihi: 27.03.2025
Harp hiledir!
Haber Tarihi: 27.03.2025
Dün dündür, ya yarın?
Haber Tarihi: 27.03.2025
Özgür Özel ve l2548erlik testi
Haber Tarihi: 26.03.2025
Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz!
Haber Tarihi: 05.03.2025
Basın özgürlüğünün önemi
Haber Tarihi: 05.03.2025
İkt2533arın su yolu!
Haber Tarihi: 05.03.2025
“Eyy Herkes!” moduna bağlamak
Haber Tarihi: 22.02.2025
Saray muhakemeleri usul kanunu
Haber Tarihi: 22.02.2025
Hukukun guguk olduğu bir soruşturma
Haber Tarihi: 22.02.2025
TÜSİAD’a minnet borçlusunuz
Haber Tarihi: 22.02.2025
H2520detin öteki yüzü!
Haber Tarihi: 22.02.2025
TÜSİAD da Ses Verdi...
Haber Tarihi: 22.02.2025
Zenginler değil fakirler kaybediyor
Haber Tarihi: 21.02.2025
Yeni Türkiye'nin yargısı
Haber Tarihi: 21.02.2025
Peki AKP’nin adayı kim olacak?
Haber Tarihi: 21.02.2025
İtaat Yoksa Ceza Var
Haber Tarihi: 21.02.2025
Kurum’un başarı ‘hikaye’si!
Haber Tarihi: 09.02.2025
Bu gıda kriziyle enflasyon mu düşer?
Haber Tarihi: 05.02.2025
Güçperest olmayın
Haber Tarihi: 05.02.2025
Bahçeli’nin başı göğe erdi mi?
Haber Tarihi: 04.02.2025
Rejimlerden rejim beğen!
Haber Tarihi: 04.02.2025