Faşizmin Hedefinde Barolar ve Avukatlar

Haber Tarihi: 13.04.2025

İzmir Barosu’nun; CHP milletvekili Av. Mahmut Tanal, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Bahar Gültekin Candemir, İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz ve İstanbul Barosu Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu’nun katılımı ile düzenlediği, “Faşizmin Hedefinde; Barolar ve Avukatlar” konferansını izledim.

İzmir Barosu’nun avukatları ile hukuk fakültelerinin öğrencileri geniş katılım gösterince salonda ayakta duracak yer kalmadı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay konferansı sonuna kadar izledi.

Önce şunu vurgulayayım.

CHP’nin aktif eylemleri ile dikkat çeken Mahmut Tanal salona girince öyle bir alkış koptu ki hiç şaşırmadım.

Sorular bölümünde bir kadın avukat Tanal’a dedi ki;

“Öyle muhalefet yapıyorsunuz ki; klonlama ile 10-15 Mahmut Tanal yaratmak lazım.”

İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz açış konuşmasında dedi ki;

"Faşizmin artık sağanak yağışa dönüştüğü süreci yaşıyoruz. Direnme zamanıdır. Olağanüstü zamanlarda faşizmin şiddetinin her türlüsünü adliyelerde, cezaevlerinde, hastanelerde gördük. Hukuksal şiddetin varlığını yadsımıyoruz. Tabi ki direniyoruz, mücadele ediyoruz.”

İstanbul Barosu Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu dedi ki;

“2017'de bir kopma oldu. Bir tür reddi miras oldu. 2017 anayasa değişikliğini Cumhuriyet anayasacılığın sonu olarak değerlendirebiliriz.

200 yıllık demokratikleşme yönündeki birikimin, mirasın reddi olarak görülebilir.

Yasama, yargı aynı doğrultuda karar veriyor. Ancak savunma direniyor.

Acaba sav mı korktu yoksa savı güdümü altında almaya çalışan siyaset mi korktu? Korku çok büyük, oysa biz hukuk yoluyla demokrasi demiştik.”

Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Bahar Gültekin Candemir dedi ki;

“Hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmayan, yargı süreçlerine doğrudan müdahale ile karşı karşıyayız. Yargı araçsallaştırıldı.

Avukatların, gazetecilerin, üniversite öğrencilerimizin anayasal hakları ihlal ediliyor. Yargının yürütme karşısındaki bağımsızlığı ortadan kalktı.”

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal dedi ki;

“Avukatlar konuşmazsa, adalette konuşmaz. Biz susarsak, halkın haklarını da kaybederiz.

Faşizm olan rejimde ancak avukatlar hedefe oturtulur.

Avukatlar adliyede barikatlar kurulmadan görevini yapıyorsa demokrasi vardır.

İstanbul Adliyesi'nin her yerinde barikat var. Barikatın olduğu yerde adalet olmaz.

Allah rızası için TİM'lerin adliye içerisinde ne işi var? TİM'lerin adliyede varlığı gözdağı dışında anlam ifade etmez.

Sistem çürüdü. Sistem dikiş tutmuyor. Tutması da imkansız. Bu sistemin değişmesi lazım.

Gözaltına alınan çocuklarımız suç işlemiyor. Çocuklarımızı keklik gibi avlıyorlar.

Polislerin içerisinde bazı provokatörler var. Bunlar AKP-MHP gençlik kollarından alınmış ve oradaki amirleri dahi engelleyemiyor.

Polise taş atmış gibi provokasyon eylemini AKP-MHP içinden polis olmuş olanlar yapıyor.”

Söz alarak; Faşizmin Hedefinde sadece Barolar ve Avukatlar yok. Özgür Medya ve özgür gazeteciler de var diyerek Mahmut Tanal’a iki soru sordum:

Birincisi; Sayın Kaboğlu, “2017’de bir kopma oldu” dedi. AKP oylama devam ederken mühürsüz oyların kabulü için öğle saatlerinde dilekçe verdi, YSK kabul etti. CHP neden anında itiraz etmedi? Atı alan Üsküdar’ı geçtikten 3 gün sonra CHP itiraz etti. Bu tepkisizlikten 11 YSK üyesi rejim değiştirdi.

İkincisi; Sayın Kaboğlu ile anayasanın 101. Maddesine göre “Erdoğan 3. Kez cumhurbaşkanı aday olamaz diye bas bas bağırdık. Erdoğan YSK’ya baş vurdu CHP itiraz etmedi.

Saraçhane’de yaptığı mitingler gibi on binleri toplayarak YSK’nın tam kanunsuz bu iki kararlarına CHP neden sert tepki göstermedi?

Tanal dedi ki;

“Biz Erdoğan’la yarıştan kaçamazdık. Kazanacaktık ama Meral Akşener’in masayı devirmesi yüzünden seçimi kaybettik.”

Dedim ki;

Anayasanın çiğnenmesine göz yumdunuz.

Sorularım yanıtsız kaldı. Tek suçlu Akşener oldu…

Başkan Av. Prof. Dr. Kaboğlu’na;

İstanbul Barosunun “Faşizmin Hedefinde; Medya ve Gazeteciler” konferansı düzenlemesini öneriyorum.








ORHAN UĞUROĞLU İsimli Yazarın Diğer Yazıları