Ekrem İmamoğlu CHP’nin ön seçiminde cumhurbaşkanı adaylığını garantiledi. Aday adayı olarak ortaya çıkan Dursun Çiçek ise “eşinin rahatsızlığı nedeniyle çekildiğini” açıkladı. Bunda kızı İrem Çiçek’in (bile) İmamoğlu’nu desteklemesinin rolü var mı bilmiyorum.
Ama CHP tarafında işler tahmin edildiği rotada gidiyor.
Ya AKP tarafında?
Son seçimde Erdoğan Anayasa’ya rağmen aday olmuştu. Ama bu sefer işi zor görünüyor. Zira hem partisinin hem de kendisinin oyları belki de 22 yılın en düşük seviyesinde.
Asgari ücretin “seviyesi” elbette önemli oldu bu konuda. Bayramda emekliye ikramiye konusunda AKP cephesinden umut kıran açıklamalar da cabası. Oturup hesap kitap yapıyorlar.
“Bu miktarı ödeyemeyiz” diyorlar.
Saray’ın masrafı orta yerde dururken.
Aslında TÜSİAD operasyonu bunun için yapılmadı mı?
Daha önce yazdım; dinsel metinlerde cehennem cennetten sonra devreye girdi.
Yoksulları cennet vaadiyle oyalamak bir süre sonra yetmemeye başlamıştı çünkü. Bu dünyadaki zenginliğin ve yaşattıklarının karşılığı olmalıydı. Yani cehennem!!!
TÜSİAD operasyonu, AKP’li kalemlerin ve trollerin de itiraf ettiği üzere, “zenginlerden intikam almak” diye yorumlandı. Hatta “Erdoğan vatandaşın yüreğini soğuttu” diyenler bile oldu.
Bu yorumlar cami sohbetlerinde, tarikat köşelerinde “zenginlerin hırsı yüzünden devletin kasası dolmuyor.. Siz de bu yüzden fakirsiniz” diye köpürtülse şaşırır mısınız.
Yine de cümlenin sonu “fakirsiniz” diye geliyor ya..
Erdoğan’ın sandık hayalleri suya düşecektir.
Bu yüzden iktidar bütün düğmelere birden basmaya başladı.
TİP milletvekil Ahmet Şık, Duvar’dan Furkan Karabay’ın sorularına cevap verirken “kendi deneyiminin de ışığında” neler olabileceğini.. Hatta “olacağını” şöyle anlattı:
"Ayşe Barım’ın da tutuklanmasıyla kutuplaştırma aracı olarak yeniden tedavüle sokulan Gezi direnişini kuvvetle muhtemel HDK soruşturmasına bağlayacaklar. Onu da kent uzlaşısı modeliyle birleştirerek İmamoğlu’nu görevden alıp İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atayacaklar.