Pazar günü öğle saatleri... İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Avukat Doğan Subaşı fotoğraflar paylaştı. Kalabalık sokağa taşmış, Subaşı’nın çevresinde insanlar...
Sordum:
- Nedir bu?
“Gazi Mahallesi delege seçimi...”
- Maşallah miting gibi...
“Hem de nasıl... İnsanlar heyecanla bayramlaşmaya gelir gibi oy kullanmaya gelmiş. Gayet düzeyli, karşılıklı anlayış içinde...”
- Saray tartışmasına ne diyorsun?
“Burada öyle bir gündem yok!”
Subaşı akşam saatlerinde tam sayı verdi; 2 bin 800 civarında CHP üyesinin bulunduğu Gazi Mahallesi’nde 2 bin 288 üye oy kullanmış, 2 bin 272 oy geçerli sayılmış, üç liste yarışmış, beyaz liste kazanmış.
Benzer tablo öteki illerde de var. Önceki gün akşam saatlerinde İzmir’in Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı ilçelerinden arayanlar yine birden fazla listenin katıldığı mahalle delegesi seçimlerinin sonucunu paylaşıyordu.
Ankara’da Gölbaşı’ndan Mamak’a delege seçimi heyecanı vardı.
Mahalle delegeleri ilçe başkanını ve il delegelerini, onlar il başkanı ve kurultay delegelerini, kurultay delegeleri de genel başkanı ve parti meclisini seçecek...
CHP her şeye karşın parti içi demokrasiyi yaşama geçirmeye çalışan bir parti.
***
Delege seçimlerine ilgi yüksekliğinin nedenlerinden biri, 2023’te CHP’nin genel seçimlerde başarılı olma umudunun yüksekliği.
Yerel seçimlerde elde edilen başarı, 23 Haziran İstanbul seçimlerinin yenilenmesinden çıkan sonuç, bütün hesapları yeniledi.
Normal takvim işlediğinde en geç Nisan 2020’de yapılacak CHP kurultayında önümüzdeki seçimleri yönetecek kadrolar belli olacak.
İşte böyle bir süreçte “Saray’a çıkan CHP’li” kumpası patladı.
Bugün kumpasın birinci haftası. Geriye dönüp baktığımızda her gün olayın yeni bir boyutu ortaya çıkmış, her gün yön değişikliği olmuş. Önümüzdeki günlerde de öyle olacak. Görünen o ki süreç şöyle işleyecek:
Top hep CHP kalesinde tutulacak... Kim hangi açıklamayı yaparsa yapsın, kumpas CHP’nin zarar göreceği biçimde şekillenecek...
Bu kumpas, oynar başlıklı...
Bu kumpas, esnek...
Bu kumpas, portatif...
Bu kumpas, İngilizcesiyle “flexible”... Yani esnek, elastiki, değişken...
Bu kumpas, CHP içinde kim kazanırsa kazansın, ama CHP kaybetsin üzerine kurulmuş...
Ey CHP’liler yap-mayın...
Tabandaki bu umuda kıy-mayın!
Tarafsız kesimlere, “AKP eriyor, CHP birbirini yiyor” yorumu yaptır-mayın!
***
Türkiye kötü yönetiliyor.
Sorunlar büyüyor.
CHP’li, sosyal demokrat kimliği, iktidara muhalifliği bilinenler sorunlardan payını iki kat alıyor. İşsizlikte öyle, atamalarda öyle...
Binlerce işsiz, “Park bahçelerde çalışsam”, “Temizlik işleri de olur” diyor. Geçen aylarda atanamayan bir öğretmen de bunları söyleyince, “Milli Eğtim Bakanlığı’nda çalışmak istemez misin” diye sordum. Soran gözlerle bakınca, “Bir CHP iktidarında liyakatın varsa olur” dedim. Marsça konuşuyormuşum gibi bakıyordu.
Bu, değişmeye başladı. Bir umut yeşeriyor.
Kimsenin bu umudu kırmaya hakkı yok.
Mahalle delegeleri seçiminde bile birden fazla liste çıkıyorsa, kongrelerde tek aday diye ısrar etmek, partiyi çatlatır.
CHP’de genel başkan dahil kimse, ama hiç kimse CHP’den büyük değildir.
CHP’de sorumluluk alanların, almak isteyenlerin birinci sorumluluğu, tabanda yükselen umudu büyütmektir.