CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile dün makamında sohbet olanağı buldum.
Son günlerin tartışmalı konularını konuştuk.
Gündemin en sıcak maddelerinden biri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bayram vesilesiyle gerçekleştirdiği Karadeniz gezisinin yankılarıydı.
İmamoğlu’nun bu gezisi cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlık olarak yorumlandı ve organizasyon açısından da tepkilere yol açtı.
Ekrem Bey popüler biri
Kılıçdaroğlu’na, gezisini sorduğumda şu yanıtı verdi:
“Ekrem Bey’in gezisinden bilgim de vardı, onayım da vardı. Ben gezisi gayet normal karşıladım. Trabzon’da doğup büyümüş, gençliği orada geçmiş. Akrabaları var. Bayramda ziyaret etmesi gayet normaldir. Gezinin yankılanması da normaldir. Ekrem Bey, İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanı. Dolayısıyla popüler bir isim. Gezinin yankılanması bu açıdan da doğal. Ekrem Bey’in Karadeniz’de gördüğü ilgiden çok memnun oldum.”
CHP Lideri, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı konusunda ise görüşünü koruyor. Bu konudaki sorumu şöyle yanıtladı:
Kendi görevlerine kilitlensinler
“Biz 6’lı masa olarak cumhurbaşkanı adayımızın taşıması gereken nitelikleri belirledik. Adayı 6 lider birlikte belirleyecekler. 6 lider de bu adayın arkasında olacak. Bu konuda bir değişiklik yok. CHP’nin belediye başkanlarına gelince. Belediye başkanlarımızın işlerine kilitlenmeleri gerekiyor. Seçildikleri dönemin sonuna kadar görevlerini sürdürmeliler. Halka verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri gerekir. Ben 11 büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlarımızı çok başarılı buluyorum. Sosyal devlet ilkesini belediyelerimiz uyguluyor. İstihdam yaratıyorlar. Kimseyi rencide etmeden sosyal yardımlarını sürdürüyor. Bunun olumlu etkilerini de görüyoruz.”
Erdoğan, “Adayım” demedi
Kılıçdaroğlu, muhalefetin adayının ne zaman belli olacağı yönündeki soruma ise, “Henüz zaman var. Bu soru bize soruluyor ama henüz Cumhur İttifakı’nın adayı da belli değil. Erdoğan ‘ben adayım’ demedi” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın, siyasi ahlak yasası, seçim güvenliği, ekonomi, Merkez Bankası, stratejik planlama konularında ortak çalışmalarını sürdürdüğünü vurguladı. Bu çalışmalar tamamlandığında kamuoyuna, iktidar değişikliğinde uygulanacak programında açıklanacağını söyledi.
CHP’nin sığınması planı
Gündemin sıcak konularından biri de sığınmacılar konusu.
CHP Lideri, sığınmacıları ülkelerine geri göndereceklerini tekrarlarken, bunun nasıl bir planlama ile yapılacağını da açıkladı. Şunları söyledi:
“İktidara geldiğimizde Esad’la ve BM ile temasa geçeceğiz. Şam’a hemen büyükelçimizi atayacağız. Sığınmacıların geldikleri yerlere dönebilmeleri için can ve mal güvenliğini hem Şam yönetiminden hem de BM’den isteyeceğiz. Ayrıca bu bölgelerde savaşta tahrip olan yol, okul, köprü, konut gibi altyapı yatırımlarının yapılmasını sağlayacağız. Çoğunluğu Gaziantep’li olan iş adamlarımızın bu ülkedeki zarar gören fabrikalarını yeniden açarak iş ve istihdam sağlayacağız. Bu çalışmayı yürütürken de asla ırkçılık, yabancı düşmanlığı yapmayacağız.”
Alkışa göre fikir değiştiriyor
CHP Lideri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sığınmacılar konusunda, önce “göndereceğiz” sonra “göndermeyeceğiz” demesini de şöyle değerlendirdi:
“Erdoğan, Türkiye’yi yönetme kapasitesini kaybetti. Sorun çözen değil sorunların altında ezile biri. Esen rüzgara göre değişen biri. “Göndereceğim” dediğinde alkış alıyorsa öyle diyor. “Göndermeyeceğim” dediğinde alkış alacak bir ortamdaysa böyle diyor. Akılcılıktan çok uzak. Tamamen ‘duygusal’ konuşuyor. “Göndermeyeceğim” derken Avrupa’ya, ‘Ben sığınmacıları tutuyorum. Bana destek olun, para gönderin’ mesajı yolluyor.”