Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
Haber Tarihi: 04.12.2022
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 3 Aralık’taki “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısıyla belki de siyasi tarihin ilk halka açık parti-içi eğitim toplantısına başkanlık etti. Toplantının aslında CHP bünyesine 2023 seçimi öncesinde ama seçimin ötesine geçen bir siyasi çerçeve çizme çabası olduğu görülüyordu. 2023 sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil CHP’nin de yüzüncü kuruluş yılı. Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi bir asrı deviren CHP’yi yenilemeden Türkiye’nin yönetimine yeniden ortak olmasının zorluğunu fark etmiş durumda.
Peki, Türkiye’nin ikinci yüzyılı ile CHP’nin ikinci yüzyılı arasındaki yine-yeniden bağlantısını kurması için 2023 seçim arifesini beklemeleri mi gerekiyordu? Belki de evet; belki de böyle bir zorlama gerekiyordu. Neticede Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan ve müttefiklerinin Türkiye’nin ikinci yüzyılı vizyonuyla CHP lideri Kılıçdaroğlu ve müttefiklerinin vizyonu arasındaki fark seçim yaklaştıkça belirgin hale gelmeye başladı.
Toplantı salona girerken parti örgütü nün “İktidar” sloganı talebiyle başladığı toplantıda “Yeni tek adam aramıyoruz, yeni sistem kuruyoruz” deyip “Başlıyoruz” sloganıyla bitirmesi de bunu gösteriyor.
Küresel sol, yeni kamuculuk ve ideoloji
Oysa Kılıçdaroğlu iktidarı “zorba” diye eleştirdiği Erdoğan’dan alma yolunun CHP tabanının benimsediği ideolojik yaklaşımdan değil adeta ideolojiden arındırılmış siyasi mücadeleden geçtiğini de görüyor. Üstelik bunu CHP’ye bir yandan Daron Acemoğlu’nun söylemiyle küresel sosyal adalet diğer yandan Genel Sekreter Selin Sayek Böke’nin tanımıyla “yeni kamucu” bakışla ve “dünyanın ucuz işgücü cenneti, çöplüğü, mülteci toplama kampı olmama” hedefiyle yeni ulusalcı bir ideolojik çerçeve çizerken yapıyor.
CHP güçlü ideolojisi olan bir parti; Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Cumhuriyetin temellerini atan bir parti. Cumhuriyetçilik, laiklik, kadın-erkek eşitliği gibi tabanda karşılığı olan ideolojik kabulleri bulunuyor. Zaten bu ilkeler CHP’yi -1999 seçimlerindeki onu TBMM dışında bırakan yüzde 8,7 oranı hariç- ne kadar kötü yönetilirse yönetilsin seçmenin dörtte biriyle ayakta tutuyor.
Oysa ikinci yüzyılda “iktidar” için ideolojiden fazlası gerekiyor. Oyların dörtte biriyle yetinmek, yüzde 50+1 oy sisteminde iktidar getirmiyor. Ama iktidar ortaklığı getirebilir. Bu nedenle parti içinde ideolojiyi güçlendirirken, temel siyasi mücadele zemini olarak almama yolu benimsenmiş görünüyor.
Müttefiklere övgünün anlamı
Bu nedenle CHP’nin parti-içi eğitim toplantısı gibi duran İkinci Yüzyıl vizyonu toplantısının kapanış konuşmasında Kılıçdaroğlu Altılı Masa müttefiklerine övgüler sıraladı. İYİ Parti lideri Meral Akşener’i “mert”, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nu “bilge” sıfatlarıyla anması sadece müttefiklerine çiçek atma olarak görülmemeli. Bu vurgu aynı zamanda CHP’lilere iktidara ancak onlarla birlikte talip olunabildiğini hatırlatma amacı taşıyor.
Kılıçdaroğlu 2023 seçimini kaybederse CHP’nin ağır bir darbe yiyeceğini ve artık sırf “Erdoğan kazanmasın diye” sandığa gidecek bazı CHP seçmeninin bir daha gitmeyeceğini görmüş gibi. O yüzden çağrısı daha çok CHP yönetim kademelerine. Aksi halde böyle bir toplantının bir konferans salonunda değil, Erdoğan’ın yaptığı gibi daha kitlesel katılımla bir spor salonu ya da stadyumda yapılması daha etkili olurdu.
Zaten o zaman küresel ekonominin dönüştürücü ideologlarından Jeremy Rifkin, sosyal adaletçi Acemoğlu, makro iktisat uzmanı Refet Gürkaynak, Merkez Bankasında Erdoğan’ın hışmına uğramış Hakan Kara ve istihdam ekonomisi çalışan Ufuk Akçiğit’in ders niteliğindeki ayrıntılı konuşmalarına da gerek kalmazdı.
Seçmenin istediği bu mu?
O durumda hatta CHP’nin iki bilinen iktisatçısı, parti sözcüsü Faik Öztrak ve Genel Sekreter Böke’nin “vizyonun” ekonomi-politik çerçevesini çizen konuşmalarına dahi gerek duyulmaz, Hacer Foggo’nun yoksullaşmaya dair çarpıcı hitabı ve Kılıçdaroğlu’nun “zorbayı götüreceğiz” sloganı yeterli olurdu.
Yoksa Rifkin’in endüstriyel sıçrama, “glocalization-küyerelleşme” gibi kavramlarından, Acemoğlu, Gürkaynak, Kara ve Akçiğit’in grafik destekli analizlerinden bırakın CHP tabanını, CHP yönetim kademesindeki bazı isimlerin dahi bu toplantıyla haberdar olduğunu söylemek mümkün. İkinci Yüzyıla Çağrı toplantısındaki akademik konuşmalara “Seçmen bunu mu istiyor?” sorusuyla bakmak lisede coğrafya ya da biyoloji dersine “Öğretmenin bunlar hayatta ne işimize yarayacak?” sığlığıyla bakmaya benziyor o bakımdan.
CHP seçmeninin de CHP örgüt kademelerinin de “Erdoğan gidecek, dertler bitecek” popülizminden “Nasıl?” sorusuna da yanıt vererek koparılması, Türkiye’nin sağlıklı siyaset geleceği bakımından da önemli. Öztrak ve Böke’nin “Nasıl?” sorusuna “Böyle yapacağız” yanıtları vermesi bu yüzden CHP’den daha önce pek görmediğimiz bir yaklaşım.
Proje bekleyenler yanıldı
CHP’nin internet sitesinde Kılıçdaroğlu’nun -Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye gönderme yaparak “Epistemolojik kopuş onların olsun, bizim vizyonumuz budur” demesinin öne çıkarılması da bunu gösteriyor.
Aslında Erdoğan’ın 28 Ekim’deki “Türkiye Yüzyılı” vizyon toplantısı da Kılıçdaroğlu’nun 3 Aralık “İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyon toplantısı da Türkiye’nin içine düştüğü tıkanıklığı aşma, bir sıçrama yapmak arayışını yansıtıyor. Aradaki fark önemli: içinde bulunduğumuz tıkanma Erdoğan ve AK Parti iktidarının 20’inci yılından 21’inci yılına girdiğimiz zaman diliminde. Bu bakımdan Erdoğan’ın en son 3 Aralık’ta Şanlıurfa’da kim bilir kaçıncı defa “Bu kardeşinize yetki verin düzeltsin” demesi giderek inandırıcılığını yitiriyor.
Ama muhalefet onun yerine kendi inandırıcılığını koymadıkça insanlar sıkıntıya katlanmayı belirsizliğe tercih ediyor.
Vizyon toplantısı o nedenle bir proje ilan etme toplantısından çok yaklaşım değiştirme, parti-içi eğitim toplantısı niteliğindeydi.
O bakımdan vizyon toplantısından proje bekleyenlerin “Dağ fare doğurdu” diye düşünmesi doğal, ama bunun nedeni de 3 Aralık iletişiminin yanlış yapılması; proje beklentisine yol açıldı. Buna Rifkin dışındaki isimlerin danışman kadrosunda olmamasına rağmen öyle yansıtılması dahil.
İkinci Yüzyıl öncesi seçim mesajları
İkinci Yüzyıl toplantısıyla Kılıçdaroğlu, kamu yatırımlarına yeniden önem verilmesi, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele, tek adam yönetimi yerini parlamenter sistemin alması, parlamentoda küçük partilerin de sesinin duyulacağı temsil adaleti, vergi adaleti, yargı bağımsızlığı, üniversite özerkliği ve mülteci sorunu gibi başlıklarla içeriye mesajlar verdi.
Dışarıya ise parlamenter demokrasi, hukukun üstünlüğü, sosyal adaletçi, çevreye duyarlı, üretkenliği yüksek “4.0” sanayileşme, toplumsal cinsiyet eşitliği, bağımsız Merkez Bankası ve dış politikada Batıcıl siyasi değerlerle ve öncelikle Avrupa ile yakınlaşma gibi mesajları vardı.
Tabii seçimi belirleyecek dışarıdaki çevreler değil, Türkiye’deki seçmen.
CHP önümüzde kalan birkaç aylık sürede bu yeni yaklaşımını tabanda siyasete dönüştürebilecek mi? Altılı Masa Müttefikleriyle beraber iç çekişme görüntüsünü giderip mesafe alabilecek, özellikle genç seçmende bir “gelecek tahayyülü” oluşturup seçimi alabilecek mi?
Gelişmelere yerin dibine batırmakla göklere çıkarmak açısından değil, Türkiye’nin aydınlık geleceğine katkısı açısından bakmakta fayda var.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Teğmenler g2364ince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?
- İmamoğlu ve Yavaş’a soruşturma: Erdoğan’a adaylık yolu operasyonu
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; 1728eoloji ve politika
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehd1671i
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP l1578eri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı l1374erin Erdoğan rejimine karşı toplantısı