Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
Haber Tarihi: 25.11.2023
Hollanda’nın yeni başbakanı, 22 Kasım seçimlerinde kendisinin bile inanamayıp “kolumu çimdikledim” dediği bir zafer kazanan Geert Wilders oldu. Siyasi çizgisi “aşırı sağcı” diye yumuşatılan Wilders, ırkçı, yabancı düşmanı ve İslamofobik; Avrupa’de ve dünyada yükselen yeni faşizmin tipik bir temsilcisi.
Dün bir ara 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Hollanda’ya yerleşen bir Kürt solcu sendikacının kızı olan Dilan Yeşilgöz-Zegerius’un liderliğini yaptığı liberal Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi, Wilders’i zorlar gibi oldu ama neticede seçimleri üçüncü bitirdi.
İkinci sırada Yeşiller-İşçi Partisi ittifakı var. 150 sandalyeli parlamentodaki sayısını 17’den 35 çıkaran Özgürlük Partisi lideri Wilders şimdiden koalisyon görüşmelerine başladı.
Wilders’e oy getiren sloganları, zamanında ABD’de Donald Trump’a oy getiren sloganlara çok benziyor: “Hollanda yine 1 Numara olacak” ve “Halk ülkesini geri almalı.” Seçim vaatleri arasında Avrupa Birliğinden çıkmak ve Hollanda’yı “İslam’dan arındırmak” (de-Islamization) da vardı.
Associated Press ajansı sonucun “Avrupa’da şok dalgalarına yol açacağı” yorumunu yaptı ama tehlike ne Hollanda ne Avrupa’yla sınırlı.
Hollanda, Arjantin, ya sıradakiler?
Hollanda’dan üç gün önce, 19 Kasım’da Arjantin’de yapılan ikinci tur başkanlık seçimini İleri Özgürlük Kazanımları Partisi’nin başındaki Javier Millei oyların yüzde 56’sını alarak net bir farkla kazandı. Siyaseten faşist dememek için “sağ-kanat liberter popülist” diye adlandırılan Millei de kürsel çapta yükselişe geçen yeni faşizmin örnek bir temsilcisi.
Ekonomide her türlü kural ve kısıtlamanın karşısında, eğitim ve sağlık sistemini tamamen özelleştirmekten, devletin buralardan çekilmesinden yana. İşsizlik yardımından sigorta sistemine dek pek çok sosyal devlet uygulamasına da karşı olduğunu seçim kampanyasında elinde motorlu testereyle poz vererek gösterdi; hükümet harcamalarını budayacağını vadediyordu.
Merkez Bankasını kaldırma ve milli para birimi Arjantin Pesosunu kaldırarak Amerikan dolarına geçme vaadi de var.
Seçim kampanyası sırasında İsrail bayrağı dalgalandırarak dış politika tavrını da olabilecek en açık şekliyle gösterdi.
Yeni faşizmin doğal lideri haline gelen Trump yanlısı olduğunu gizlemiyor Millei.
Yalnızca yeni iktidara gelenlerden söz etmeyelim. Almanya’da Alternatifler azınlıkta ama varlıkları diğer bütün partileri oy baskısıyla sağa kaydırıyor.
Hollywood ve yeni McCarthy dönemi
Yeni faşizmin bir başka işaretini dünya film endüstrisinin merkezi Hollywood ve Amerikan medyasından alıyoruz.
Gazze Krizinde İsrail’e karşı Filistinlilerle dayanışma mesajları gönderen ya da paylaşan Susan Sarandon, Melissa Barrera gibi Hollywood yıldızlarının, medya çalışanlarının, diğerlerine de örnek olup susturmak için baskı altına alındığını haberlerini okuyoruz. 1950’de Senatör Joseph McCarthy tarafından başlatılan komünizmle mücadele histerisi sırasında hem Hollywood hem medyada açılan iftira ve baskı kampanyasına benzer şekilde İsrail’e her eleştirinin anti-Semitizm diye yaftalanıp cezalandırıldığı bir dönemin işaretleri alınıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Almanya Şansölyesiyle Berlin’deki ortak basın toplantısında yönelttiği Holokost suçluluk kompleksi kendisini Avrupa’da ayrı, Amerika kıtasında (örneğin Kanada ve Arjantin’de) ayrı gösteriyor.
Bundan bir asır önce, İkinci Dünya Savaşı öncesinde Batı Avrupa’da yükselen faşizmin nefret objesi Yahudiler ve Yahudilikti. Anti-Semitizm İtalya’da Faşist, Almanya’da Nazi hareketinin gıda kaynaklarındandı; 6 milyon Avrupa Yahudi’sinin insanlık dışı katliyle sonuçlandı.
Batı’da İslamofobi Doğu’da despotizm
Bir asır öncesi faşizmin kitleleri kandırıp yanına çekme ekseni, ülkelerdeki işsizlik, enflasyon, hayat pahalılığı gibi nedenleri, dinsel ve etnik bağnazlıkla ötekileştirdikleri Yahudileri nefret objesi haline getirmekti.
Bugün Batıda yükselen yeni faşizmin nefret objesi Müslümanlar oldu.
Bunda El Kaide’nin, IŞİD’in terörizmi siyasetin ta kendisi gören vahşetinin büyük payı vardı. Batıda sağ-popülist siyasetçiler elinde bu durum genel olarak Müslüman düşmanlığına evrildi.
Doğuda yeni faşizmin yükselişinin etkenleri biraz farklı. Doğuda yükselen yeni faşizmin ortak noktası, muhalif siyasi hareket ve medyanın olabildiğince ve gerektiği durumlarda zor kullanarak bastırıldığı, güçlünün haklı sayıldığı, kadın haklarının ikinci plana itildiği, Batı karşıtı ve örneğin LGBTi karşıtı söylemin öne çıkartıldığı bir tür yeni despotizm.
Batıda Rusya lideri Vladimir Putin’den Çin lideri Şi Cinping’e, Türkiye’de Tayyip Erdoğan’dan Macaristan’da Viktor Orban ve Hindistan’da Narendra Modi’ye dek “otoriter popülist” olarak tanımlanan bir grup var. Yargı, parlamento ve medyanın yürütme baskısı altında olduğu bir sınıflandırma bu.
Yeni faşizmin hedefi
Batıda olsun, Doğu’da olsun yükselen yeni faşizmin hedefi alt sınıfları dibe itmek.
Nefret objeleri değişiyor, daha önce atta sayılanlardan kimileri üste çıkıyor, alttakilere yenileri ekleniyor ama manzara bir asır önce bu zamanlar olanlarla hemen hemen aynı.
Seçimle işbaşında gerekçesi gerçekten geçerli değil. 1920’lerde İtalya’da Faşist Parti, 1930’larda Almanya’da Nazi Partisi seçimlerle iş başına gelmişti. Geçtiğimiz günlerdeki Hollanda ve Arjantin’deki seçimler serbest seçimlerdi.
Türkiye’deki seçimler, Macaristan’daki seçimler de öyle; Avrupa Konseyi, raporları seçim kampanyasındaki adaletsizlikleri vurgulasa da seçimleri serbest sayıyor.
Önemli olan kitlelerin siyasi tercihlerinin ne tür ideolojik yönlendirilmeyle yapıldığı.
Altta olup üsttekilerin daha fazla siyasi ve mali kazancı için dibe itilmeye çalışılanlarsa hep emekçi sınıflar oluyor. Derin çelişkisiyse ister Batı’daki gibi popülist ister Doğu’daki gibi otoriter liderlerin hep emekçilerin desteğiyle iktidara geliyor olmaları.
Yeni faşizmin yükselişini gerçekten tehlikeli hale getiren asıl unsur da bu galiba.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; 1728eoloji ve politika
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehd1671i
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP l1578eri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı l1374erin Erdoğan rejimine karşı toplantısı
- Kılıçdaroğlu Boykotta. Erdoğan Zamları Geri Alır mı?
- Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı doğrudan ihale yolsuzluğuyla suçladı