Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
Haber Tarihi: 09.07.2023
Mehmet Şimşek’in 6 Temmuz’da -henüz açıklanmamış- ekonomi programının 3 temel ilkesini açıklamasından saatler sonra, 7 Temmuz sabaha karşı 03.00’te, deyim yerindeyse şimşekler çaktı, vergi zamları sağanağı başladı.
Aslında deprem vergisi gerekçesiyle memur maaşlarını artırırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kabinesi Motorlu Taşıtlar Vergisini de iki katına çıkarmıştı. Gazeteci Deniz Zeyrek, Sözcü TV’de isyan etti, “Ben vergimi ödemiştim. Şimdi niye bir daha ödeyeyim? Niye çalışıyorum ben? Derebeylik değil mi bu?” diye.
Yeni vergi zamları da eklendiğinde 8 Temmuz sabahı motorlu taşıtlar tam yüzde 116 vergiyle satılacak; yani asıl fiyatının iki katından fazlası vergi olarak ödenecek. Diğer yandan dünyanın en lüks en pahalı otomobilleri, en pahalı marka saatleri filan için ayları bulan kuyruklar var ithalatçıları önünde. Türkiye’nin yeni normali olan adaletsizlik sadece yargıyla sınırlı değil derken bunu söylemek istiyorum. Milyonlarca İstanbullu da 8 Temmuz sabahına 230 gramlık, neredeyse irice bir sandviç kadar ekmek fiyatının 8, simit fiyatının 10 liraya yükseldiği haberiyle uyandı.
Devamı geliyor
Bunun daha doğal gazı, elektriği, ulaşımı, yumurtası, eti, sütü, sebze-meyvesi, giyeceği, okulu var. KDV’si yüzde 18 olan kalemlerdeki vergi oranı artık yüzde 20, yüzde 8 olanlar da yüzde 10 olarak uygulanıyor. İğneden ipliğe binlerce ürünü etkileyecek.
İsmini vermeyen üst düzey bir yetkili İngiliz Reuters haber ajansına “Başka adımlar da gündemde” demiş; Vergi ve harçlardaki son artışın amacı bütçe açığının azaltılması. Bütçede ciddi toparlanma gerekli.
Aynı 7 Temmuz günü Cumhurbaşkanı Erdoğan 1 triyon 119 küsur milyar liralık ek bütçe talebini Meclis’e gönderdi. İlk sıraya yazılan gerekçesi Kahramanmaraş deprem felaketi ve sonuçları. Ama Erdoğan’ın bir ay bedava doğal gaz gibi seçim yatırımları da eklenmiş gerekçeye ki o sayede Haziran enflasyonu tartışmalı şekilde yüzde 38,4 görünmüş, memur maaş artışları da ona göre belirlenmişti. Bu arada, seçim öncesi Mart ayında Erdoğan’ın -fiyatları ucuzlar diyerek- yüzde 18’den yüzde 8’e indirdiği temizlik ve yeme-içme KDV’sinin son vergi zamlarıyla yüzde 10’e çıkartıldığını da hatırlatalım.
Zamları haklı bulma mantığı
Şimdi madalyonun öbür yüzüne bakalım. Kimilerine göre, muhalefet oy kaygısıyla erken emeklilik peşinde olanların, 3600 gösterge talebini diretenlerin peşine takılıp tuzağa düştüğünü, hükümetin de buna yine oy için boyun eğip kredi borcu silinmesinden, en kıdemsiz memura 22 bin lira maaş verilmesine dek bütçeyi açtıkça açtığı görüşünde. E şimdi de bunun acısı çıkıyormuş, deprem felaketine rağmen bunları talep ederken düşünmeliymiş şimdi ağlayanlar.
Kırklı yaşlarda emeklilik peşinde koşma taleplerinin siyaseten peşine takılmayı öteden beri yanlış bulurum, onu ayrıca konuşuruz bir gün. Ama EYT’nin bütçeye getirdiği yük 194,4 milyar lira olmuş. Başka türlü de söyleyebiliriz: EYT’nin çıktığı 3 Mart günü ABD doları 18,89 lira iken EYT yükünün karşılığı 10,3 milyar dolarmış, bugün dolar 26,03 lira EYT’nin karşılığı da 7,7 milyar dolara düşmüş.
Zamları “kendi düşen ağlamaz” diye karşılayanlar, dev inşaat ve enerji müteahhitlerinin vergi aflarının bütçeye yükünden de bahsedebilirler oysa. Ya da “vergiler neden hep tüketim üzerinden?” diye sorabilirler.
Mehmet Şimşek ne demişti?
Bu arada unutmadan emekli maaşlarına da yüzde 25 zam yapıldığını, bunun maliyetinin de Erdoğan’ın TBMM’den talep ettiği ek bütçede yer aldığını hatırlatalım.
Vergi zamları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yağmur gibi yağmaya başlamadan saatler önce -tekrar ediyorum, henüz kamuoyuyla paylaşılmamış- ekonomi programının üç temelini şöyle duyurmuştu:
– Mali disiplinin yeniden tesis edilmesi; yani deprem etkisi hariç, bütçe açığının Maastricht kriterleri ile uyumlu bir seviyeye çekilmesi,
– Enflasyonun orta vadede tek haneye düşürülmesi için kademeli parasal sıkılaştırma ve enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası,
– Makro finansal istikrarı ve diğer tüm kazanımları kalıcı hale getirecek yapısal reformlar.
Bu arada, tıpkı yeni ekonomik program gibi, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu tarafından gerçekçi olmadığı itiraf edilen yüzde 5 enflasyon hedefi yerine hangi hedefin konduğunun da henüz kamuoyuyla paylaşılmadığını hatırlatalım.
Şimdi gelin Şimşek’in bu hedeflere ve neleri vadettiğine bakalım.
Zamları önceden söylemiş aslında
Öncelikle, Maastricht Kriterlerinin AB’nin ekonomik asgari müştereği olduğunu hatırlatalım. Türkiye’nin bütçe açığı, enflasyon ve devalüasyon ölçülerine nasıl uyum sağlayabileceğini tahmin edebilmeniz için Maastrich Kriterlerini bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.
İkincisi Şimşek, “Enflasyon hedefiyle uyumlu gelirler politikası” diyerek zamları önceden elma şekerine bulamış, kibarca söylemiş.
Üçüncüsü en sorunlu kısmı bence, çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öteden beri “Yapısal reformlar” ifadesinden hoşlanmadığı biliniyor. Yapısal reformlar demek vatandaşın oylarıyla iş başına gelen yönetime “Şunu yapamazsın, bunu yapmasan iyi olur” aklı vermek Erdoğan’a göre. Ayrıca enflasyonu düşürme odaklı ekonomik politikanın yönetimi büyüme odaklı mega projelerden frenleyeceği kanısında.
Erdoğan, Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı gönderdiği Birleşik Arap Emirliklerine NATO Zirvesi ardından kendisi gidecek.
Ama Şimşek, BAE yatırımcılarının da Türkiye’ye -kâr yapan şirketleri satın almak dışında- doğrudan yatırım getirme şartının belli yapısal reformlar olduğunu biliyor.
O bakımdan da Şimşek’in işi kolay değil.
Ama bunun çaresi de durmadan tüketim vergilerine, dolaylı vergilere yüklenmek, vatandaşa kaşıkla verdiğini kepçeyle almak olmamalı.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Teğmenler g2364ince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?
- İmamoğlu ve Yavaş’a soruşturma: Erdoğan’a adaylık yolu operasyonu
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; 1728eoloji ve politika
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehd1671i
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP l1578eri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı l1374erin Erdoğan rejimine karşı toplantısı