Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
Haber Tarihi: 16.07.2024
Terörle mücadeleden sorumlu Polis Özel Harekât Başkanı Süleyman Karadeniz MHP lideri Devlet Bahçeli’nin elini öperken, Karadeniz’in amiri olan Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız duruma memnuniyetle vaziyet ediyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 15 Temmuz 2024 günü Polis Özel Harekât Başkanlığına yaptığı ziyaret iktidarın 15 Temmuz’dan zerrece ders çıkarmamış olduğunun kanıtı gibiydi.
Polis Özel Harekat (PÖH) Başkanı Süleyman Karadeniz, Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki Başkanlığa gelen Bahçeli’yi elini öperek karşıladı. PÖH Başkanlığı 15 Temmuz kalkışması gecesi Fethullahçı pilotların, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı savaş uçak ve helikopterleriyle bombalayıp 51 polisi katlettikleri yerdir.
O zaman idari amirlerinden çok siyasi-ideolojik önderine bağlı bir örgütlenmenin hedefi yapılan polis özel kuvvetlerinin başındaki kişi şimdi siyasi-ideolojik bağlılığını bir siyasi parti liderine olabilecek en açık ve şarklı biçimde el öperek sergilemektedir.
Karadeniz’in amiri, Emniyet Genel Müdürü Erol Ayyıldız ise Bahçeli’nin hemen arkasında, duruma memnuniyetle vaziyet etmektedir. Fotoğraf elbette her ikisinin de sıralı amiri olan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın da dikkatine getirilmiştir.
Süleyman Karadeniz Türkiye Cumhuriyeti devletindeki sıralı amirlerine, mi, yoksa MHP lideri Devlet Bahçeli’ye mi daha çok bağlıdır? Yoksa daha da tehlikeli biçimde, Bahçeli’ye bağlılığı devlete bağlılık olarak mı görmektedir?
Devlet devlet içinde
15 Temmuz’da Fethullahçıların kendi komutanlarından çok Fethullah Gülen’in başlarına atadığı imamlara bağlı olduğu maalesef kanıtlanmıştı.
MHP’liler öteden beri kamu görevlerinde belli bir ağırlık taşımışlardır. Ancak bu durumun devlet içinde devlet haline gelmeye başlaması iki aşamada gerçekleşti.
Birincisi, 15 Temmuz sonrası Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarına muhalefeti bırakıp, onu desteğiyle iktidarda tutmaya karar vermesi, Erdoğan’ın da bunu kabullenmesidir.
İkincisi de Fethullahçıların 15 Temmuz sonrası yargı, idare ve güvenlik yapılarından tasfiye edilmesi ardından yerlerini -diğer dini cemaat yapılarının yanı sıra, ama onlardan çok daha etkili mevkilerde- MHP’lilerin almasıdır.
Bu durumun şimdi “FETÖ’cü” denilen bir zamanların sözde AK Parti müttefikleri için kullanılan “Paralel devlet yapılanmasından” bir farkı varsa, açıklanmaya muhtaçtır.
Zamanlama manidar
Asli görevi terörle mücadele olan PÖH Başkanı, Birinci Sınıf Emniyet Müdürü Süleyman Karadeniz, Devlet Bahçeli’nin elini öperek saygı ve bağlılık göstermesi birkaç gelişmeyle eşzamanlı gündeme geldi.
Birincisi, MHP’nin Cumhur İttifakındaki gücünü ve Bahçeli’nin de Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerindeki etkisini Sinan Ateş cinayeti dosyasında göstermiş olmasıdır. Sadece Sinan Ateş dosyası da değil. Önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu işle bağlantı iddialarının da ortaya atıldığı Ayhan Bora Kaplan çetesi operasyonunu yürüten polisler, kendilerini soruşturma karşısında bulmuşlardır.
İkincisi, Erdoğan’ın önceki Dışişleri Bakanı ve Başbakanlarından, şimdi Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, daha birkaç gün önce T24’te Murat Sabuncu’yla söyleşisinde Erdoğan’ı “şahsî” tehlikelere karşı uyarmış, “devlet içinde kendisini devletten güçlü zanneden” yapılardan söz etmiştir.
Üçüncüsü, yine T24’te Cansu Çamlıbel’e konuşan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, Sinan Ateş tartışmalarında dönüm noktası olarak algılanan Bahçeli’nin dosya tutan eli fotoğrafındaki dosyanın “AKP’nin karanlık diye nitelendirilen ilişkileriyle” ilgili olup “AKP’li eski bir bakan” tarafından Bahçeli’ye verildiğini öne sürmüştür.
Tesadüfler zinciri
Bu kadar tesadüf bir arada fazla değil mi?
Davutoğlu da Özdağ da devlet yapısı içinden hâlâ haber alabilen siyasetçiler.
İddialarını, tıpkı bizlerin 15 Temmuz’u hâlâ sorgulamamız gibi “FETÖ manipülasyonu” diye yaftalayıp bastırmaya çalışmak kolay. Sahiplikleri kamu ihaleleriyle beslenen medya hakimiyeti de buna zemin veriyor.
Bu tesadüflerin üst üste geldiği bir sırada Devlet Bahçeli’nin Polis Özel Harekât başkanına el öptürmesi bir güç gösterisidir.
Bir siyaset kurdu olan Erdoğan bunu okuyamayacak, gözden kaçıracak bir siyasetçi değil.
Geriye kalan ihtimal, Ankara’nın siyaset koridorlarında, özellikle de Cumhur İttifakı bünyesinde -biz siyaset gazetecilerinin de henüz tam olarak çözemediği- bir hareketliliğin yaşandığıdır.
Zamanında Fethullahçılar kendisine ikide bir “Suikast yapılacaktı, önledik” diye, “Devletten Kemalistleri temizledik” diye gelen Fethullahçıları, o an işine geldiği için “Kıblemiz bir” diye savunuyordu. 15 Temmuz’dan sonra “Aldatıldım, Rabbim affetsin” dedi.
Belki de şu anda devletin içinde başka bir hareketlilik var ve MHP’liler onun panzehiri olarak görülüyor. Sistem şeffaf olmadığı için tam göremiyoruz.
El-etek öpme dönemi mi?
PÖH Başkanı Karadeniz’in bir siyasi parti başkanının elini öpmesinin devlet içinde bir el-etek öpme döneminin başlatmasından da endişe ederim.
Erdoğan bu konuda hep sadece aile büyükleri ve öğretmen ölçütünü söylemiş bir siyasetçi.
Ama bürokraside göze girip taltif edilme için el-etek öpme furyası başlar, bu da övgü açlığı içindeki yöneticilerin hoşuna giderse, bu zaten çürüme emareleri gösteren devlet işleyişindeki disiplini daha da dağıtır, sızma ve istismarlara daha açık hale getirir. Kimin iktidar kimin otorite sahibi olduğu birbirinin içine geçerse yeni 15 Temmuzlar dahil her kötülüğe bir kapı daha açılır.
İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tabloya ses çıkarmazlarsa, acısını yine halkın çekmesinden korkarım.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Teğmenler g2364ince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?
- İmamoğlu ve Yavaş’a soruşturma: Erdoğan’a adaylık yolu operasyonu
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; 1728eoloji ve politika
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehd1671i
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP l1578eri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı l1374erin Erdoğan rejimine karşı toplantısı