Altı muhalefet partisinin oluşturduğu Millet İttifakı, seçimi kazanmaları halinde hükümet programı yerine de geçecek olan kapsamlı “Ortak Politikalar Mütabakat Metnini” 30 Ocak’ta Ankara’da düzenlenen etkinlik ile paylaştı. 2300’den fazla hedef, politika ve proje içeren Ortak Politikalar Mütabakat Metni, masanın belirleyeceği ortak cumhurbaşkanı adayının seçim beyannamesinin ve seçimlerden sonra uygulanacak hükümet programının da omurgasını oluşturacak.
Altılı Masa olarak da bilinen ancak 26 Ocak’taki toplantının ardından Millet İttifakı adını alan muhalefet bloğu, uzun süredir beklenen ortak politikalar metnini ATO Congresium’da düzenlenen bir etkinlik ile tanıttı.
Programa CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin teşkilatının yanı sıra bu partilerin üye ve destekçilerinden de geniş bir katılım oldu. Kalabalık toplantıda tüm partilerin tabanları ortak bir mekanda buluşmuş oldu.
Çankaya’ya ve Ankara’ya dönüş
244 sayfalık belgenin özet maddeleri partilerin genel başkan yardımcıları tarafından okunurken, salonda en çok alkışı alan maddeler Cumhurbaşkanlığının Çankaya’ya alınması, yargının bağımsızlaştırılması, Merkez Bankası’nın tekrar Ankara’ya taşınması, sarayların halka açılması gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişi simgeleyen politika önerileri oldu.
Sosyal Politikalar başlığı en çok ilgi gören başlıklardan biri oldu. İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale’nin, ünlü şarkıcı Cem Karaca’nın “Yoksulluk kader olamaz, kader değildir, Firavunlar bile böyle gaddar değildir,” sözlerini hatırlatması, salonda büyük bir alkışla karşılandı.
Millet İttifakı cumhurbaşkanlığı adayının belirlenmesi için bu mütabakat metninin hazırlanmasını bekliyordu. Uzun süredir alt komisyonlarla çalışmaları sürdürülen metinde hukuk, adalet yargı; kamu yönetimi; yolsuzlukla mücadele, şeffaflık ve denetim; ekonomi, finans ve istihdam; bilim, Ar-Ge, yenilikçilik girişimcilik ve dijital dönüşüm; sektörel politikalar; eğitim ve öğretim; sosyal politikalar; dış politika; savunma, güvenlik ve göç olmak üzere 9 ana başlık ve 75 alt başlık bulunuyor.
2300’ü aşkın politika unsurunu barındıran metinde ön plana çıkan politika hedefleri şöyle:
Hukuk, Adalet, Yargı
Etkin ve katılımcı bir yasama, istikrarlı, şeffaf ve hesap verebilir bir yürütme, bağımsız ve tarafsız bir yargı ile kuvvetler ayrılığının tesis edildiği güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem için Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçeceğiz
Milletlerarası sözleşmelerden geri çekilme yetkisinin Meclis’e ait olduğunu anayasal güvence altına alacağız.
Kanunlar üzerinde tanınan veto yetkisini kaldırarak Cumhurbaşkanına sadece “geri gönderme yetkisi” tanıyacağız.
Cumhurbaşkanının kararname çıkarma yetkisine son vereceğiz.
Cumhurbaşkanının 7 yıl süreyle bir dönem seçilebilmesine, seçildikten sonra partisi ile ilişiğinin kesilmesine ve görev sonrasında aktif siyasete dönememesine ilişkin düzenleme yapacağız.
Olağanüstü hal kararnamelerine son verecek, OHAL süresini altı aydan iki aya düşüreceğiz.
Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturacağız.
Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinden kaynaklanan mağduriyetlere son vereceğiz.
Seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz.
Kamu Yönetimi
Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki kurulları ve ofisleri lağvederek görev ve yetkilerini ilgili bakanlık ve kurumlara devredeceğiz.
Türkiye Varlık Fonu’nu kapatacağız.
Bakanlıkları yeşil ve dijital dönüşüm ve kapsayıcılık hedefimiz doğrultusunda yeniden yapılandıracağız.
Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz.
Mülakat uygulamalarına son verecek, yazılı sınavda en yüksek puan alandan başlamak üzere personel alımı yapılmasını sağlayacağız.
KPSS sınavlarının sayısını artıracak ve sınavlardan ücret almayacağız.
Cumhurbaşkanlığı’nı Çankaya’ya taşıyacağız.
Cumhurbaşkanlığı’nın kullanımındaki saray, köşk ve yalıları halkın kullanımına açacağız.
Ekonomi
Enflasyonu iki yıl içinde düşük tek haneye kalıcı bir biçimde indireceğiz.
Haksız gelir ve servet transferi ile rant devşirmeye dayalı politikalara son verecek, gelirin bireyler, haneler ve bölgeler arasında adil ve dengeli dağılımını sağlayacağız.
Verimlilik, yüksek katma değer ve rekabetçiliğe dayalı sektörel politikalarımızla üretim yapısını ithalata bağımlı olmaktan kurtaracak ve ekonomimizi sürdürülebilir bir dış denge yapısına kavuşturacağız.
Merkez Bankası’na fiyat ve finansal istikrarı sağlama dışında sorumluluklar yüklemeyeceğiz.
Merkez Bankası bağımsızlığına müdahaleye ve yetki-sorumluluk çatışmasına yol açan, hiçbir işlevselliği bulunmayan Fiyat İstikrarı Komitesi’ni kaldıracağız.
TCMB’nin İstanbul’daki birimlerinin tekrar Ankara’ya taşınma sürecini mümkün olan en kısa sürede sağlayacağız.
İktidara gelir gelmez yeni Kur Korumalı Mevduat hesabı açılmasını durduracak, mevcut hesapları vade sonlarında kapatacağız.
Kaynakları “Kanal İstanbul” gibi rant projeleri için değil Güney Doğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Konya Ovası Projesi (KOP) ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) kapsamındakiler başta olmak üzere tarımsal sulama projelerinde kullanacağız.
Dış Politika
Dış politikamızın mihenk taşı olan “Yurtta Barış Dünyada Barış” şiarını yeniden temel dış politika ilkemiz olarak benimseyeceğiz.
Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefimiz doğrultusunda bu alandaki sürecin diyalog, adalet ve eşitlik çerçevesinde tamamlanması için çalışacağız.
Türkiye ile AB’nin sığınmacılar sorununa ortak sorumluluk ve külfet paylaşımı üstlenerek yaklaşmalarını sağlayacak, 2014 Geri Kabul Anlaşması ile 18 Mart 2016 Mutabakatı’nı gözden geçireceğiz
Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olmamız ve Anayasamızın gereği olarak, AİHS’ne ve Konsey’in diğer hukuki belgelerine uyum sağlayacak, AİHM kararlarını uygulayacağız.
NATO bünyesindeki katkılarımızı rasyonel bir zeminde ve ulusal çıkarlarımızı gözeterek sürdüreceğiz.
Türk Devletleri Teşkilatı’nı güçlendireceğiz.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, D8 gibi örgütlerdeki konumumuzu ve bu örgütlerin uluslararası ilişkilerdeki rolünü geliştireceğiz.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yalnızlaştırılmasının önüne geçecek, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında, hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımında çoklu müzakere süreçleriyle sonuç alınmasına öncelik vereceğiz.
Ege denizi barış, işbirliği ve iyi komşuluk alanı olarak görülmelidir. Bu amacı gerçekleştirmek için çalışacak, Ege denizindeki egemenlik alanlarımıza zarar verebilecek hiç bir gelişmeye müsaade etmeyeceğiz.
ABD ile ilişkileri eşitler arası bir anlayışla kurumsal temele oturtacak, müttefiklik ilişkisini karşılıklı güvene dayanacak şekilde ilerleteceğiz.
Türkiye’nin yeniden F-35 projesine dönmesi için girişimlerde bulunacağız.
Rusya Federasyonu ile ilişkileri eşitler arası bir anlayışla, kurumsal düzeyde dengeli ve yapıcı diyalog ile güçlendirilerek sürdüreceğiz.
Eğitim Öğretim
Eğitim kurum ve süreçlerini cinsiyet, etnik köken, din, dil, yerleşim yeri, sağlık durumu, sosyo-ekonomik koşulları ayırt etmeden, fırsat eşitliği ve adaletini ve herkesin nitelikli eğitim hakkını garanti altına alan kapsayıcı bir anlayışla düzenleyeceğiz.
Devlet okullarındaki öğrencilere ücretsiz süt, su ve öğle yemeği vereceğiz.
Okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimdeki tüm öğrencilere yardımcı kitaba ihtiyaç duymayacak şekilde ders kitaplarını yerel esnafa ve ekonomiye katkıda bulunacak şekilde ücretsiz temin edeceğiz.
“Eğitim Destek Kartı” ile anaokulundan üniversiteye kadar devlet okullarındaki ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye, çanta, kıyafet ihtiyaçlarını ve internete erişimlerini ücretsiz karşılayacağız.
Liselere Giriş Sınavlarında yıldan yıla değişen uygulamalara son verecek, LGS sınavını süreç içinde kaldıracağız.
Üniversiteye girişte yılda bir defa yapılan sınav yerine çoklu sınav imkânı sunacağız.
Zorunlu eğitimi 1 yılı okul öncesi eğitim, 5 yılı ilkokul, 4 yılı ortaokul, 3 yılı ise lise olmak üzere 1+5+4+3 şeklinde uygulayacağız.
Altyapıları oluşturarak okul öncesi eğitimi 1 yıl zorunlu tutarak ücretsiz sağlayacak ve isteğe bağlı olarak 3 yaş ve üzerine erken çocukluk eğitimi imkânı sunacağız.
YÖK’ü kaldıracak, yüksek öğretim kurumlarının akademik, idari ve mali özerkliğine müdahale etmeksizin yüksek öğretimin planlanması ve yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonun sağlanması şeklinde sınırlı görevleri bulunan bir kurul kuracağız.