Dün Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan yılın 3’üncü enflasyon sunumunu gerçekleştirdi. Ve enflasyonda yıl sonu hedefinin değiştirilmeyerek yüne yüzde 38’de kalacağını açıkladı.
Fakat sunumunda bir nokta dikkatimi çekti: Diyor ki “Kredi kartı harcamalarında gıda-giyim gibi zaruri harcamalar yataya geçerken ihtiyari harcamaların ise düşmeye başladığı”
İhtiyari harcamalardan kastı, zorunlu olmayan harcamalar. Mesela kuyumcu gibi…
Başkana bir de TUİK verilerine güveni soruldu…
***
Merkez Bankası verilerine göre son bir yılda kredi kartı harcama tutarı %80,8 artışla temmuz ayında 1,2 trilyon oldu.
Şimdi size iki sayı vereceğim:
Son 1 yılda;
TÜİK enflasyonu %61,8
Kredi kartı harcamaları %80,8 arttı.
Son 2 yılda;
TÜİK enflasyonu %139,2
Kredi kartı harcamaları ise %331,0 artış gösterdi.
Sizce bu rakamlarda terslik yok mu? Ya kredi kartı ile harcama çığ gibi büyüyerek nakit harcamayı tamamen bitirdi ya da bu kart harcaması ile enflasyon oranı uyuşmuyor?
Lakin Fatih Karahan kendilerinin topladığı bazı fiyatlar ile TUIK enflasyonunun uyumlu olduğunu açıkladı. Acaba diyorum MB’nin yanındaki marketi TUIK mi açtı? Fatih Karahan bu fiyat toplama işi ile matematiğe biraz daha ilgi göstermesi gerekebilir.
ZENGİNİN FATURASI FAKİRE
Israrla bir konu üzerine gidiyorum: Mehmet Şimşek ana hatları ile doğru bir politika uyguluyor. Lakin tercihlerde büyük sıkıntı var… Eğer işimiz Erdoğan’ın ekonomi fantezisine kalsaydı çoktan batmıştık…
Gelelim tercih meselesine…
KÖİ Müteahhitlerine deli gibi paralar ödeniyor ama Mehmet Şimşek bunların vergi vermemesini dert etmiyor… Ya da edemiyor. (Zaten KÖİ müteahhitlerine dokunsa o koltukta bir gün kalamaz; tekrar dolandırıcı vs ilan edilir ve gönderilir)
İkinci tercih sorunu vergileme tercihinde. Bizler Mehmet Şimşek’ten çok kazanandan çok vergi beklerken maalesef yine orta sınıfa yüklenip durdu.
Bakın Mehmet Şimşek “çok kazanandan çok vergi” diyor ama “havadan para kazananlara” bir şey diyemiyor. Zaten “rantı vergilendireceğiz” diyen Ali Babacan İktidar tarafından derhal hain ilan edilip aforoz edilmişti… Aynı yola Şimşek girse derhal “İngiliz Mehmet” diye kapının önüne konulurdu.
***
Gelelim asıl konuya…
Kredi kartı harcaması gösteriyor ki vatandaş çok zor durumda. Ve vatandaş boğazı için nerede ise tüm harcamasını yapıyor.
Lakin tüketim düşmüyor çünkü gıda fiyatları yüksek.
Oysa fiyata ve faize bakmadan tüketen bir kesim var. Zenginler…
Onlar deli gibi araba alıyor. 2021 yılında ayda 1 milyar dolarlık araba ithal eden ülkemiz artık 3 milyar dolar civarında araba ithal eder oldu.
Tüketim alı ithalatı yıllık bazda 20-25 milyar dolar civarında seyrederken şimdi 51 milyar dolarda sadece yataya geçebildik.
Zenginler tüketiyor
Faturayı fakirler ödüyor.
İşin özeti bu.
Faturayı fakirler nasıl ödüyor?
Altta grafikler var… Kredi kartını ödeyemeyenlerin sayısı 380 binden 645 bine yükselmiş. Karşılıksız senet ve çek tutarı %250 civarında artış göstermiş. 3,8 milyon kişi borcunu ödeyememe durumunda listede yer alıyor.
Acaba enflasyonu düşürürken ödediğimiz bedele bakan var mı?
Bir millete bu kadar yüklenmek hangi vicdana sığar? El insaf…
(Not: Daha durun… bunlar iyi günleriniz)