Elektrik üretici fiyatı (EPİAŞ-toptan) şubat ayı ilk 17 gün ortalaması 1 lira 41 kuruş. Geçen yıl şubat ayında fiyat sadece 29 kuruştu.
Ne oldu da elektrik üretim fiyatı 30 kuruşlardan 1,5 liraya yükseldi?
Nedenini hepimiz biliyoruz:
1- Ana neden TL’nin hızla değer kaybı (%70’i)
2- Yurtdışı etkenler (%30’u)
***
Ülkemizde elektrik üretiminde kurulu güce (lisanslı) baktığımızda (EPDK Kasım-21 Raporu);
25.478 MW-Doğalgaz (İthal)
23.280 MW-Baraj-Hidro
10.356 MW-Rüzgar
10.120 MW-Linyit
8.994 MW-Kömür (İthal)
8.191 MW-Baraj-Akarsu
Ve diğerleri ile toplamda 91.899 MW kurulu güç elimizdedir.
Dikkat ederseniz elektrik üretim gücümüzün 34.472 MW kısmı (%37,5) ithal ürünlere dayanmaktadır. (Güneş kurulu güç ise lisanslı ve lisansız toplamı 8 bin MW civarındadır)
Bir de elektrik fiyatlarının özellikle hızla arttığı 01 Kasım-2021-15 Şubat 2022 arası son 3,5 aylık üretime bakalım.
TEİAŞ verilerine göre;
son 3,5 ayda 97.704.445 MWh elektrik üretilmiş.
Bu üretimin %13,7’lik kısmı EÜAŞ (yani kamuya ait santraller) tarafından üretilmiş. Kamu 32 kuruştan elektrik satıyor ve dağıtım firmaları paraya para demiyor dedikleri kısım işte burası... (Bu arada EÜAŞ santrallerinin kurulu gücü toplam kurulu gücün yüzde 23,3’üne karşılık gelmektedir)
Elektrik üretiminin ise kaynaklar itibari ile dağılımına bakıyoruz. Kurulu gücün yüzde 37,5’ini oluşturan ithal ürünlerle üretim olan doğalgaz ve ithal kömür santralleri 48.575.315 MWh elektrik üretmiş. Kısaca son 3,5 ayda elektriğimizin yüzde 49,7’si ithal ürünlere bağlı üretilmiştir.
***
Geçen yıl şubat ayında toptan piyasada 29 kuruş olan elektrik nihai faturada 79 kuruştan bize ulaşmıştı. (Fatura toplam bedelinin tüketime bölünmesi ile birim başına fiyatı veriyorum)
Şu anda üreticide 1,5 liraya gelen elektrik acaba nihai tüketiciye kaç liraya satılabilir?
Geçmiş yılların ortalaması yüzde 120 civarı bir fark gösteriyor. Bu hesaba göre bugün evlerde elektriğimizi yüzde 52 zamla 1,36 liradan tükettiğimizde, aslında üretici fiyatının bile altında tüketmiş oluyoruz. Hatta yüzde 127 zamlı fiyat olan 2,07 lira bile elektrik piyasasını kurtarmıyor.
Peki, ne yapılıyor?
İlk olarak kamu 1,5 liraya çıkan havuza 32 kuruştan elektrik vererek dağıtıcıların maliyetini azaltıyor. Mesela 100 birim elektriğin 86,5 birimini 1,5 liradan alıyorsunuz ve kalan kısmı 32 kuruştan kamu santrallerinden ekliyorsunuz. Bu sayede elektrik dağıtım firmaları 1,5 liralık alım maliyetini 1,34 liraya düşürmüş oluyor. Ya da şöyle izah edelim: Kamu eski baraj ve santrallerden ürettiği elektriği çok ucuza vererek piyasada fiyatları dengelemeye çalışıyor.
Ama yetmiyor...
Çünkü 1,34 liradan alınan elektrik bile -iletim -kayıp, kaçak-vergi ve -dağıtım ücretleri ile 3 liraya yakın bir maliyet oluşturuyor.
Altta grafikte elektrik üretim fiyat grafiğini veriyorum. Fiyatın üretim kesiminde nasıl patladığını sizler de görebilirsiniz.
***
İyi ama elektrikte fiyatlar nasıl düşecek?
Bugün kamu vergi indirimi ve kamu kaynaklarından (vergilerimizden) karşılanmak üzere sisteme kaynak aktarıyor.
Bir vatandaş olarak 2 fatura ödemekle karşı karşıyayız:
1-Doğrudan eve gelen faturayı ödüyoruz
2-Vergilerimizle dolaylı bir fatura daha ödemek durumundayız.
Hatta şunu da söyleyelim: Bugün dolaylı elektrik faturamız doğrudan ödediğimiz faturasını geçiyor bile.
***
Soru şu: Ateş sönmeden yangın bitmiş olur mu?
Hani faiz sebep-enflasyon sonuç olacaktı? Ne oldu o teoriye?
Millet faturalardan niye bu kadar bunaldı? Hani faizler düşünce fiyatlar da düşecekti?
Bugün Merkez Bankası Para Kurulu toplanıyor. Düşürsünler faizi de ucuzluk gelsin ülkeye... Zaten ortada Nass var... Size n’oluyor?