Dünya zenginleşti biz ise seyrettik

Haber Tarihi: 23.07.2021

Fakirlik nedir? Mesela 1920 yılında zengin bir insanın hayat kalitesi, şimdi alt-orta sınıfın hayat kalitesinden daha mı yüksekti?

Ya da şöyle soralım: Bundan 40 yıl önce sabit telefon ev parası ederken, şimdi sabit telefon hiç değer etmiyor. Bir başka örnek: 40 yıl önce televizyon bir refah göstergesi iken şimdi sıradan bir ürün halini aldı.

Kısaca zenginlik ve fakirlik o günün şartlarına göre ulaşılan refah düzeyidir.

Burada açlık sorunundan bahsetmediğimi ayrıca belirteyim. Açlık başka bir şeydir; gıdaya ulaşamama halidir ve her devir aynı kriterler geçerlidir.

Fakirlik aynı zamanda emsal çevre ile ölçülen bir kavramdır. Teknolojik ve ekonomik büyüklüklerin emsallerle kıyası ile de ölçülür.

1977 yılında ABD’de kişi başına gelir 9,453 dolarmış. Biz ise 2007 yılında kişi başına 9.712 dolar gelire ulaştık.

Acaba ABD’yi 30 yıl sonra yakalamış olduk diyebilir miyiz?

Elbette bu doğru değil... Çünkü ABD’de de enflasyon vardı ve 1977’deki o gelir 2007 fiyatı ile 30 bin doların üzeri reel değeri ifade ediyordu.

Bu işin en net sonucu emsallerle aynı yılların kıyaslamasıdır.

Mesela 60’lı yıllarda Türkiye, Güney Kore ve Filipinlerin 2 katı daha zengindi. Ama şimdi Güney Kore bizden 4 kat daha zengin.

Bu kıyası asıl son yıllar için yapmak gerekiyor.

Çünkü biz son AK Parti iktidarında her türlü müreffeh bir ülke olduğumuzu ve çağ atladığımızı topluma söylüyoruz. Gelirimizi 3’e 5’e katladık diye yer gök inliyor tabii.

Acaba gerçek ne?

Şimdi bir başka nokta:

Tablomuzu neden daha yüksek ve daha düşük ülkelerden seçtik? Burada mesele bizim geriden geçtiklerimiz (-ki keşke böyle bir ülke olsa), ya da bizi geçenler kadar bizi geçmese de ortalama performansı görebilmektir.

Mesela Bangladeş, mesela Gana, mesela Angola... Bu ülkeler 2003-2019 arasında kişi başına gelirlerini 2,65 kat artırmışlar. Oysa aynı dönemde çağ atlattık denilen Türkiye’de kişi başına gelir artışı sadece 0,9 kat.

Mesela Arnavutluk bile kişi başına gelirini bizim iki katımızdan fazla artırmış. Bir başka şekilde ifade edelim: 2003 yılında 1 Arnavut vatandaşı 1 Türk vatandaşın gelirinin yüzde 39’una sahipmiş. Bizde 100 dolar varsa Arnavut vatandaşında 39 dolar varmış. İşte bu oran 2019 yılında yüzde 59’a çıkmış. Yani bizde 100 dolar varken şimdi Arnavut vatandaşında 59 dolar var.

Listeye baktığınızda Güney Afrika hariç nerede ise herkes bizim üzerimizde bir büyüme gösteriyor.

Kazakistan, Bulgaristan, Arjantin, Çin, Malezya, Rusya, Romanya, Panama ve Uruguay bizi geriden gelip çok daha öne geçmişler.

Bu arda şu noktayı da belirtelim: 2020 yılında bizim kişi başına gelirimiz 8.599 dolara çoktan geriledi bile. Kısaca diğer ülkelere göre fakirleştikçe fakirleşiyoruz.

Şimdi düşünsenize;

Acaba Uruguay Başkanı Türkiye’de gelir 0,92 kat artarken kendi ülkesinde gelir 3,47 kat artmış ve bunu halkına nasıl satmıştır? Mesela ‘Ay’a 4 şeritli yol yapıyoruz’ demiş olabilir mi? ‘Dünya bizi kıskanıyor’ demiş midir?...

Ama bir de bizi geçmese de bizden çok daha hızlı zenginleşenler var. Mesela Gana’da kişi başına gelir 4,27 kat artışla bizi adeta 5’e katlamışlar.

Acaba dünya Gana’yı kıskanıyor mu?

Acaba Gana’ya ekonomik saldırı var mı?

Acaba Gana iç mihraklarla yıkılmak isteniyor mu?

Acaba Gana’nın oyun kurucu ekonomik gücü nasıl çökertiliyor?

Rakamlar ortada... gana gana bakın.

Dünya son 20 yılda adeta kabuk değiştirmiş. Bir dönem açlık sefalet denilen ülkeler bile bize neredeyse yetişmişler ama biz kendimizi örnek-muhteşem ülke olarak sanıyoruz.

Ya da meydanlarda öyle satılıyoruz.

Dünya sıralamasında hızla irtifa kaybeden (son yedi yılda 24 sıra gerileyen), emsal ülkelerin gerisine düşerek görece fakirleşen bir ülke olmamıza rağmen topluma bunu zenginlik olarak satmak asıl başarı olsa gerek.

Maalesef gerçekler tabloda görülmektedir.

Ve son soru: Görece zayıflayan bir ülke nasıl kıskanılan ve çekinilen ülke olabilir? Ya da bunu kim yer?

Afiyet olsun

Herkese iyi bayramlar dilerim.









İBRAHİM KAHVECİ İsimli Yazarın Diğer Yazıları