Büyük zamlar enflasyonu düşürecek

Haber Tarihi: 14.06.2022


Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Türkiye İhracatçılar Meclisi -TİM’de yaptığı konuşmada; “Milletimizin her kesimini daha da rahatlatacağız. Aralık ve ocak gerçekleşmeleriyle enflasyonun sırtımıza bindirdiği kamburdan kurtulacağımız 2023 Şubat ve Mart aylarından itibaren önemli ölçüde geride bırakmış olacağız” dedi.

Siz sakın aklınızı karıştırmayın.

Hani Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ne demişti? Enflasyonun ocakta pik yapacağını, mayıs ayından itibaren de düşüş yaşanacağını açıklamıştı. (Ocak 2022 konuşması)

Gerçi sonra bu tarihler sürekli ertelendi ve ötelendi.

Ocak ayında %48,69 olan enflasyon mayıs ayı itibari ile %73,50’ye yükseldi bile. Ne düşen enflasyon var ne de ucuzlayan ürünler.

Aslında Nureddin Nebati’de son konuşmalarında enflasyonun Aralık 2022 itibari ile düşebileceğini ifade etti.

Enflasyonda son karar bu.

***

İyi de aralık ayında enflasyon nasıl düşecek? Aslında bunu da itiraf ediyorlar: Ben yeniden izah edeyim:

Aralık 2021 aylık fiyat artışı %13,58 geldi. Ocak 2022 aylık fiyat artışı da %11,10 olarak geldi. Sadece bu iki ay içerisinde ortalama fiyat artışı %26,19 oldu. Son 6 ay içerisinde (Aralık 2021-Mayıs 2022) ülkemizde genel fiyat düzeyi %54,05 artmış oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve H&M Bakanı Nureddin Nebati enflasyonun işte bu büyük zam artışından düşeceğini hesaplıyorlar.

Biz buna baz etkisi diyoruz.

Gelin biraz daha açıklayayım: Mesela yeni ekonomi modeli dedikleri şey ile önce kurları ve sonra da fiyatları patlattılar. Öyle büyük zamlar geldi ki, enflasyon sadece 6 ayda %54,05’e ulaştı.

Sadece altı ayda yapılan %54,05 zamların yıllık enflasyon karşılığı %137,3’e geliyor. Bunu unutmayın... 6 ayda yüzde 54 zam büyük olay.

Şimdi bütün umutları zamların daha düşük kalmasında. Tutar olarak daha düşük olmayabilir ama oran olarak daha düşük zamlar Hükümeti kurtarmaya yetecek.

Gelin bunu matematik ile izah edelim: Bu 6 ayda 54 TL zam yapılan ürünün fiyatı 100 liradan 154 liraya yükselmiş oldu. Fakat siz önümüzdeki 6 ayda 55 lira daha zam yaptığınızda ürünün fiyatı 154+55=209 liraya çıkmış olacak. Ammaaa bir farkla.

İlk 54 liralık zam 54/100=%54 demektir. İkinci altı ayda 55 lira zam ise 55/154=%35,7 etmektedir.

Şimdi burada ne olmuş oluyor? İlk 6 ayda 54 TL zam yapılmış ve ardından ikinci 6 ayda da 55 TL daha zam yapılmıştır. Ama baz etkisi ile ilk 6 ayda enflasyon %54 olurken, sonraki 6 ayda enflasyon %35,7’ye düşmektedir. Zam tutarı daha fazla olsa bile enflasyon düşmüş oluyor.

İşte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kurulan ülke yönetiminin enflasyonu düşürme formülü budur: Daha büyük zamların arkasından daha küçük zamların gelmesini umut ediyorlar. Tek çıkar yolları bu...

Peki asıl soruyu da soralım: Bugün yapılan büyük zamlar yarın enflasyonu düşürecek diye bir beklenti toplumu ne kadar rahatlatır? İşte orasını seçim sandığında göreceğiz.

Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Nureddin Nebati bütün umutlarını buraya bağlamış durumdalar.

Başka da bir çözüm sunamıyorlar.

ENA GRUP - TÜİK ve ÜCRETLER

Enflasyon dediğiniz şey aslında tükettiğimiz ürünlerin fiyat seviyesindeki değişimi gösteriyor. TÜİK her ay enflasyon rakamını açıklıyor.

Ama bildiğiniz gibi TÜİK son yıllarda en çok gündemde olan kurum. Hem idari kadro değişimleri ile rekorda hem de açıkladığı bilgilerin sorgulanmasında.

Türk-İş her ay açlık sınırını açıklarken bir bakıma TÜİK alanına girmiş oluyor. Ayrıca İTO her ay İstanbul’un enflasyonunu açıklamış oluyor.

Son dönemde buna bir de ENA Grup eklendi. Prof. Dr. Veysel Ulusoy ve ekibi her ay Türkiye geneli fiyat düzeyini açıklıyor. Yaptıkları hizmet aslında herkesi ilgilendiriyor.

Açıklayayım:

TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon verileri düşük geldiğinde bizim satın aldığımız ürünlerin fiyatı değişmemiş oluyor. Biz yine o ürünleri ödediğimiz fiyattan satın alıyoruz. Ama başka bir şey değişiyor: GELİRİMİZ.

İşverenler ki başta kamu olmak üzere ücret zamlarını TÜİK verilerine göre açıklıyor. O nedenle bu verilerin çok gerçekçi açıklanması elzemdir. ENA Grup açıklamaları alternatif sorgulama açısından önemli bir veri... O nedenle 30,4 milyon çalışanın ve 13,6 milyon emeklinin sahip çıkması gereken bir grup.

İyi ama bu Grubun çalışmasını kullandıkları oda ve kullandıkları internet düzeyine mi indireceğiz?

O zaman sormak lazım: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Devlet mülkünden Beştepe’de Partisine verdiği iftarı ne yapacağız? Asıl düşünülmesi gereken ahlak burası değil mi?








İBRAHİM KAHVECİ İsimli Yazarın Diğer Yazıları