Erdoğan az gitti, uz gitti, arpa boyu yol gitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, belli aralıklarla AB’ye tam üyelikten, Türkiye’nin bu hedefe bağlılığından filan söz ediyor ama iş bunun gereklerini yerine getirmeye gelince ortalıkta yok.
Haber Tarihi: 17.01.2022
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Birliği konusundaki tutumu, günde iki defa da olsa doğru saati gösteren durmuş bir saate benziyor.
Belli aralıklarla AB’ye tam üyelikten, Türkiye’nin bu hedefe bağlılığından filan söz ediyor ama iş bunun gereklerini yerine getirmeye gelince ortalıkta yok.
Geçen gün bir kez daha bu konuyu hatırladı.
AB Büyükelçileri ile yaptığı toplantıda “tam üyelik hedefine bağlıyız” diye tekrarladı.
Dün kontrol ettim, bundan önce benzeri şeyleri söylediği son tarih 17 Haziran 2021.
Dedim ya yılda bir iki kez bu konuda doğruyu gösteriyor, ama hepsi o kadar.
Son toplantıda yaptığı konuşmanın şu bölümünü not ettim:
“18 Mart Mutabakatı göç alanında iş birliği yanında, Türkiye – AB ilişkilerinde 5 alanda daha somut ilerleme sağlamayı hedefliyor. Özellikle vize serbestisi ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konularında ilerleme kaydetmeliyiz. Biz bu çerçevede 72 kriterden kalan 6’sının karşılanması hususunda önemli mesafe kat ettik.”
Bilmiyorum hatırlar mısınız?
Sözünü ettiği 18 Mart mutabakatı, 2016 yılında imzalanmıştı. Ahmet Davutoğlu, Başbakandı.
Sözünü ettiği “72 kriter” 6’sı hariç kısa sürede tamamlanmıştı.
Hafızalarınızı tazeleyeceğim, belki bu arada Erdoğan’ın hafızasına da katkım olur.
Bu altı kriterden biri Türkiye’nin “terör suçları” ile ilgili tanımının netleştirilmesi.
AB bunu istiyor çünkü Türkiye’de tipini beğenmediğiniz birisini kolayca terörist, iltisaklı, aynı ağızla konuşuyor diye hapse atabiliyorsunuz.
Böyle suçlanan birisinin de vizesiz olarak gideceği AB, kapıya dayanıp, iltica hakkı istemesinden çekiniyor.
AB’nin istediği gibi terör ve terörist tanımı netleşirse Cumhurbaşkanı’nın sevmediği tipleri terörist diye hapse atmak mümkün olmayacak.
Mesela Osman Kavala’ya eziyet edemeyecekler.
Selahattin Demirtaş’ı, hapishanede tutmak mümkün olmayacak.
Bu durumda o kadar çok insan var ki!
Onun için bu konu çözülürse, Erdoğan’ın sevmediği tipleri hapiste tutmak için başka gerekçeler uydurmak gerekecek ki bu da o kadar kolay değil.
Bir diğer konu, kişisel verilerin korunması meselesi. AB bu konuyu takip edecek kurulun “bağımsız” olmasını istiyor.
Erdoğan’ın talimatıyla yayınlanan yönetmeliğe göre kurulun dört üyesin bizzat Cumhurbaşkanı, 5 üyeyi de Cumhurbaşkanı’nın partisinin çoğunlukta olduğu TBMM seçecek.
Bu kurulun bağımsızlığından söz edilebilir mi?
Milletvekilleri için hazırlanması gereken “etik yasası” ile “yolsuzluklar ile mücadele konusundaki düzenlemeler” konusuna ise dokunulamıyor bile.
Davutoğlu bu konuyu gündeme getirdiğinde fırçayı yemiş, bir daha da bu konuyu ağzına almamıştı.
O günden beri de milim ilerleme yok.
Bu işlerin en başında bu konuda yasa çıkarmaya hazırlanan Davutoğlu’na “böyle yaparsanız çalışacak belediye başkanı bulamazsınız” diyen kendisi değil miydi?
Ve Erdoğan bütün bunları kimse bilmiyormuş gibi konuşuyor.
“Biz bu çerçevede 72 kriterden kalan 6’sının karşılanması hususunda önemli mesafe kat ettik” diyor.
Kat ettiğini söylediği mesafenin bir arpa boyu kadar bile olmadığını dünya âlem bildiği halde!
**********
MEHMET Y. YILMAZ İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Demokrasiye uzak, diktatörlüğe yakın
- “AKP’li kafası” nasıl çalışıyor?
- Cumhurbaşkanı'na hakaret suçu: Bir millet çıldırıyor!
- Yasakçı cibilliyetin açmazı
- Atalay'ın yeri TBMM, hapishane değil
- Darbe girişimini engellemek mümkündü
- Önce demokrat olmayı denemeye ne dersiniz?
- Seçim sonuçlarının anlattığı
- Hiçbir şey olmadıysa bile bir şeyler oldu!
- Partisinden üm2041ini kesmiş bir genel başkan
- Türkiye'yi yönetenler "sorumsuz" mudur?
- Vicdan, gerektiğinde vazgeçebileceğiniz bir lüks müdür?
- Cumhurbaşkanı'nın oğlu Anayasal düzene karşı
- AKP, aynı delikten sokulmaya doyamamış!
- Dış politikada
- Ceza tehd1925i varsa basın özgür değildir
- Hâkim Bey'de utanma duygusu olmayınca!
- Cumhurbaşkanı’na sağlıklı yaşam önerim
- Nursemalar kimden korkmalı?
- Ş1777detin arkasındaki sinsi plan
- Kadınlar, Erdoğan’ı terk edecek mi?
- Cumhurbaşkanı, sorumluluğunu kabul etti
- Beceriksiz ve başarısız yönetimin siyasi sorumlusu
- "Milli birlik ve beraberlik" meselesi
- Demokrasinin karanlık yılları!
- Bakan şantaj dosyaları mı biriktiriyor?
- Rüşvetin belgesine yayın yasağı
- 20 yıl sonra hazırlıklara başlamış
- Soylu, nefret suçu işliyor
- Mahkemede şaşmak bu mu acaba?
- Raporu neden yok ettikleri belli
- Akar ve F1518an'a "darbe girişimi" soruları
- Bu "kuruntu" c1489diye alınmalı
- Terör, suikast ve sabotaj anonim şirketi
- Erdoğan rejimi "tek tip" haber peşinde!
- Domates, patates ile darbe yapmak!
- Ödediğimiz vergiler kazık olarak geri dönüyor
- Otoriter rejimler herkes için tehdit
- Erdoğan, Bay Kemal’i sevmemekte çok haklı
- Kolayca “ahlaksız” olabilecek bir toplum muyuz?
- Terörle mücadele teftiş kurullarının görevi mi?
- Cumhurbaşkanı nerede durabilir?
- Rakamların efendisi!
- Hasta “ne yerse yesin” Aktifnda
- Anladığı şey “hatası” değil, kaybetme ihtimali
- Erdoğan’ın harikalar diyarı!
- Başkomutan, yel değirmenlerine karşı
- Mübarek Cuma soruları – 4
- Toplumsal dayanışmadan ödü kopuyor
- Ensar sandık, köle tüccarı çıktılar!
- Cumhurbaşkanı çocuk kandırdığını sanıyor
- Bu "devlet çetesinin" adını koyalım
- Yeni Türkiye'nin kanalizasyonu patladı
- Beceriksizliğin zirvesindeler: Aşı da bitti!
- Demokrasinin başına damat düştü!
- "Katılımcı demokrasi" diye bir şey duydunuz mu?
- Gülün adı, gül olmasaydı da mis gibi kokardı
- Bay Yüzde 10'un ağzının suyu akardı
- O kumpasın merkezinde AKP vardı
- Milletin vekili, milletin ordusu, milletin iradesi
- Boş m905e gurultusu, nutuk gürültüsünü bastırır
- Biz unutsak da Tarih unutmaz hakim bey
- 70 maddelik kanunda 191 değişiklik
- Benim oğlum bina okur
- Şirketin hayırlısı, böyle olur işte!
- Artık yeni şeyler söylemek lazım
- Kamu kesiminde "kadının adı yok"
- "Alaturka" tartışma adabı!
- "Örgüt, kanuni düzenlemeleri siyasi otoriteye yaptırabilmiştir"
- Kötülüğün sıradanlaşması
- Bu üslup kabak tadı verdi
- Fakirlik ikt670ardan, ikt670ar fakirlikten çıkar!
- Muhalefete "virüs" demek, hayra alamet değil
- "AKP zihniyeti" payını almadan bırakmaz
- Türk olmak kolay değil tabii!
- Damat, hayaller diyarında!
- Süleyman Soylu’nun "guguk" devleti
- Faşizmin ayak sesleri!
- Hatayı görmek için 33 şehit gerekmiyordu
- Mezarlıktan geçerken ıslık çalan AKP’liler
- Ölmeyi göze almış ama
- Suçluların telaşı böyle oluyor demek ki
- Rejim, sona yaklaştıkça sertleşiyor
- AKP’yi bu havalar mahvedecek
- Diyanet, devletin temel kurumu oldu
- "AKP zihniyeti" sayı saymayı bilmiyor mu?
- AKP Tarihinin karanlık noktaları
- Bu tür işler durduk yerde olmaz!
- Bir özne olarak "ulan"
- Komisyonu öde, erken emekliliği kap
- Utanma duygusu olmayanın adına utanmak!
- "Baba - oğul sistemi" galiba en iyisi
- Erdoğan’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu
- Gözleri asla doymuyor
- Sorunun çözüleceği yer Suriye değil, Türkiye
- Dürrizade’nin ruhu Diyanet’te hortladı
- Saray’a para var ama yangın uçağına yok
- Millet iradesine '374ari' darbe!
- Kıyı Kanunu: Kaç paran var?