Artık yeni şeyler söylemek lazım
İdeolojik bir saplantısı olmadığı bilinen yeni seçmeni çekecek, AKP’nin geniş kitlelerin ekonomik durumunu ve işsizliği ciddiye almayan politikaları karşısında kararsız kalmış seçmeni etkileyecek şey, açık, kolay anlaşılır ve tereddüde yer bırakmayacak, çözüm vadeden bir programdır
Haber Tarihi: 10.07.2020
Cumhurbaşkanı ve TBMM seçimlerine üç yıl gibi bir zaman var ve bu siyasette çok şeyi değiştirebilecek kadar da uzun bir süre.
Onun için "bugün seçim olsa" başlıklı araştırmaları "seçim sonucu" gibi okumamak gerek.
Bununla birlikte, bu araştırmaların bugünün atmosferi ile ilgili bilgiler verdiğini ve bunun, üç yıl sonraki seçim ikliminin nasıl gelişebileceğine ilişkin veriler sunduğunu da unutmamak gerek.
Ve kuşkusuz ki bugünün araştırmaları, üç yıl sonraki kampanyalara yön verecek değerde bilgiler içeriyor.
Ciddiye almamız gereken bütün araştırmalar gösteriyor ki bugün "kararsızım" diyenler, toplam seçmen kitlesinin yüzde 25 – 30’u arasında.
AKP’ye oy vereceğini söyleyenlerden sonraki en büyük seçmen kitlesi demek bu.
Dört seçmenden biri kararsız!
Ve bu kararsız kitlenin önemli bölümü, önceki seçimlerde AKP seçmeniydi. Bunu bir kenara not edelim.
Dün T24’te okuduğum bir haber, kadın seçmenin AKP’den uzaklaşmakta olduğunu da ortaya koyuyor.
Bugün Türkiye’de her dört kişiden biri, değişik başlıklar altında kamu yardımı alıyor.
Doğrudan mali yardımlardan tutun da, gıda kolilerine, aş evlerinde sıcak yemeğe kadar kadar geniş bir yelpazedeki yardımlar bunlar.
Ve seçmen gördü ki AKP iktidardan düşse de bu yardımlar kesilmiyor.
Zaten pandemi yasakları arasında "belediyelerin yardım toplayıp, dağıtamaması" yasağının dünya yüzünde sadece Türkiye’de iktidarın aklına gelmesinin nedeni de bu üstünlüğünü kaybettiğini görmüş olması.
AKP’den uzaklaşan kadınların ve kararsız olduğunu söyleyen seçmenin önemli bölümünün bu kitlenin içinde yer alıyor olması olası.
Ve muhalefet partileri lehine büyük bir oy kayması da görülmediğine göre giderek büyüyen işsiz kitleler de bu kararsızlar grubunda yer alıyor olmalı.
Bu seçmene bir de ilk kez oy kullanacak seçmeni ekleyin.
Ciddi bir kararsız kitlesinin olduğu açık ve bu kitlenin kararsız durumdan, muhalefet açısından "kararlı" pozisyon alabilmesi, muhalefetin sunacağı program ile mümkün.
Kararsız seçmenin karar verme anında baktığı özelliklerden biri bizim ülkemizde muhafazakârlık.
Bunun bugünden yarına değişmesi zaten mümkün değil.
Muhafazakâr hassasiyetleri tahriş edecek kaşımalardan uzak duracak aday profili ve söylem Ankara ve İstanbul yerel seçimlerinde sonuç verdi.
Ancak bunun tek başına yetmeyeceği de çok açık.
Yerel seçim dinamikleri ile genel seçim dinamikleri birbirinden farklı çalışır ve yerel seçimlerde sonuç veren politika ve aday seçimi, genel seçimde aynı sonucu vermeyebilir.
İdeolojik bir saplantısı olmadığı bilinen yeni seçmeni çekecek, AKP’nin geniş kitlelerin ekonomik durumunu ve işsizliği ciddiye almayan politikaları karşısında kararsız kalmış seçmeni etkileyecek şey, açık, kolay anlaşılır ve tereddüde yer bırakmayacak, çözüm vadeden bir programdır.
Edebiyat paralamayan bir iletişim diliyle, sosyal yönü ağır basan, işsiz – ümitsiz kitlelere, gençlere, kadınlara çıkış yolunun nerede olduğunu gösteren bir program.
Ezber bozan bir program.
Muhalefet partileri bunu başarabilirlerse, 2023 seçimi, AKP’nin en zor seçimi olur.
O gün gelene kadar muhalefetin kulağına, Mevlana’dan bir küpe takayım:
"Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım... "
MEHMET Y. YILMAZ İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Demokrasiye uzak, diktatörlüğe yakın
- “AKP’li kafası” nasıl çalışıyor?
- Cumhurbaşkanı'na hakaret suçu: Bir millet çıldırıyor!
- Yasakçı cibilliyetin açmazı
- Atalay'ın yeri TBMM, hapishane değil
- Darbe girişimini engellemek mümkündü
- Önce demokrat olmayı denemeye ne dersiniz?
- Seçim sonuçlarının anlattığı
- Hiçbir şey olmadıysa bile bir şeyler oldu!
- Partisinden üm2041ini kesmiş bir genel başkan
- Türkiye'yi yönetenler "sorumsuz" mudur?
- Vicdan, gerektiğinde vazgeçebileceğiniz bir lüks müdür?
- Cumhurbaşkanı'nın oğlu Anayasal düzene karşı
- AKP, aynı delikten sokulmaya doyamamış!
- Dış politikada
- Ceza tehd1925i varsa basın özgür değildir
- Hâkim Bey'de utanma duygusu olmayınca!
- Cumhurbaşkanı’na sağlıklı yaşam önerim
- Nursemalar kimden korkmalı?
- Ş1777detin arkasındaki sinsi plan
- Kadınlar, Erdoğan’ı terk edecek mi?
- Cumhurbaşkanı, sorumluluğunu kabul etti
- Beceriksiz ve başarısız yönetimin siyasi sorumlusu
- "Milli birlik ve beraberlik" meselesi
- Demokrasinin karanlık yılları!
- Bakan şantaj dosyaları mı biriktiriyor?
- Rüşvetin belgesine yayın yasağı
- 20 yıl sonra hazırlıklara başlamış
- Soylu, nefret suçu işliyor
- Mahkemede şaşmak bu mu acaba?
- Raporu neden yok ettikleri belli
- Akar ve F1518an'a "darbe girişimi" soruları
- Bu "kuruntu" c1489diye alınmalı
- Terör, suikast ve sabotaj anonim şirketi
- Erdoğan rejimi "tek tip" haber peşinde!
- Domates, patates ile darbe yapmak!
- Ödediğimiz vergiler kazık olarak geri dönüyor
- Otoriter rejimler herkes için tehdit
- Erdoğan, Bay Kemal’i sevmemekte çok haklı
- Kolayca “ahlaksız” olabilecek bir toplum muyuz?
- Erdoğan az gitti, uz gitti, arpa boyu yol gitti
- Terörle mücadele teftiş kurullarının görevi mi?
- Cumhurbaşkanı nerede durabilir?
- Rakamların efendisi!
- Hasta “ne yerse yesin” Aktifnda
- Anladığı şey “hatası” değil, kaybetme ihtimali
- Erdoğan’ın harikalar diyarı!
- Başkomutan, yel değirmenlerine karşı
- Mübarek Cuma soruları – 4
- Toplumsal dayanışmadan ödü kopuyor
- Ensar sandık, köle tüccarı çıktılar!
- Cumhurbaşkanı çocuk kandırdığını sanıyor
- Bu "devlet çetesinin" adını koyalım
- Yeni Türkiye'nin kanalizasyonu patladı
- Beceriksizliğin zirvesindeler: Aşı da bitti!
- Demokrasinin başına damat düştü!
- "Katılımcı demokrasi" diye bir şey duydunuz mu?
- Gülün adı, gül olmasaydı da mis gibi kokardı
- Bay Yüzde 10'un ağzının suyu akardı
- O kumpasın merkezinde AKP vardı
- Milletin vekili, milletin ordusu, milletin iradesi
- Boş m905e gurultusu, nutuk gürültüsünü bastırır
- Biz unutsak da Tarih unutmaz hakim bey
- 70 maddelik kanunda 191 değişiklik
- Benim oğlum bina okur
- Şirketin hayırlısı, böyle olur işte!
- Kamu kesiminde "kadının adı yok"
- "Alaturka" tartışma adabı!
- "Örgüt, kanuni düzenlemeleri siyasi otoriteye yaptırabilmiştir"
- Kötülüğün sıradanlaşması
- Bu üslup kabak tadı verdi
- Fakirlik ikt670ardan, ikt670ar fakirlikten çıkar!
- Muhalefete "virüs" demek, hayra alamet değil
- "AKP zihniyeti" payını almadan bırakmaz
- Türk olmak kolay değil tabii!
- Damat, hayaller diyarında!
- Süleyman Soylu’nun "guguk" devleti
- Faşizmin ayak sesleri!
- Hatayı görmek için 33 şehit gerekmiyordu
- Mezarlıktan geçerken ıslık çalan AKP’liler
- Ölmeyi göze almış ama
- Suçluların telaşı böyle oluyor demek ki
- Rejim, sona yaklaştıkça sertleşiyor
- AKP’yi bu havalar mahvedecek
- Diyanet, devletin temel kurumu oldu
- "AKP zihniyeti" sayı saymayı bilmiyor mu?
- AKP Tarihinin karanlık noktaları
- Bu tür işler durduk yerde olmaz!
- Bir özne olarak "ulan"
- Komisyonu öde, erken emekliliği kap
- Utanma duygusu olmayanın adına utanmak!
- "Baba - oğul sistemi" galiba en iyisi
- Erdoğan’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu
- Gözleri asla doymuyor
- Sorunun çözüleceği yer Suriye değil, Türkiye
- Dürrizade’nin ruhu Diyanet’te hortladı
- Saray’a para var ama yangın uçağına yok
- Millet iradesine '374ari' darbe!
- Kıyı Kanunu: Kaç paran var?