Demokrasinin karanlık yılları!
100 yıl sonra Türk siyasi tarihini yazanlar, bu dönemi “demokrasinin kara yılları” diye yazacaklar
Haber Tarihi: 19.12.2022
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partideki yardımcısı Ömer Çelik, Ekrem İmamoğlu’nun uyduruk bir suçlamayla mahkûm edilip, “siyasi yasaklı” hale getirilmesi üzerine şunu söyledi:
“Hiç kimse Cumhurbaşkanı’mızın ve partimizin adını siyasi yasakçılıkla yan yana yazamaz. Biz siyaset meydanlarının partisiyiz.”
Doğru olmadığını kendisinin de pekâlâ bildiği şeyleri gözümüzün içine bakarak nasıl söyleyebiliyor, gerçekten merak ediyorum.
AKP’nin siyasi yasaklarla ilgili tutumunu askeri darbe dönemleri ile kıyaslayabiliriz çünkü.
Seçilmiş belediye başkanlarının, aleyhlerinde verilmiş mahkeme kararı olmadan görevden alınmalarına çok partili siyasi yaşama geçtiğimizden beri hiç tanık olmamıştık mesela.
Bu durumun siyasi hayatımızın olağan bir parçası olması AKP iktidarında yaşandı, yaşanıyor.
Daha da ilginci seçim kazanan belediye başkanlarının, zorla istifa ettirilerek yerlerine halkın seçmediği kişilerin tayin edilmesine de bu iktidar döneminde tanık olduk.
Siyasi parti faaliyetlerinin valiler ve kaymakamlar eliyle yasaklandığını da hatırlayalım.
Broşür yayınladı diye, parti binasına pankart astı diye siyasi parti üyelerinin gece yarıları evlerinden toplandığını da bu partinin iktidarında yaşadık.
Parti binalarının polis tarafından basılması bu dönemin standart uygulamalarından birisi oldu.
Bir partinin bütün genel idare kurulu, parti toplantısından sonra bir bildiri yayınladı diye yargılanıyor, Çelik’in haberi yok mu?
Nedense kimse üzerinde çok konuşmuyor ama bir siyasi parti kapanma davasının sonuna gelmek üzereyiz.
Neredeyse bütün üyelerini tek tek Erdoğan’ın seçtiği Anayasa Mahkemesi, bu kapatma kararını verirse aramızda şaşıracak olan var mı acaba?
Selahattin Demirtaş’ın siyasi parti faaliyeti sırasında söyledikleri nedeniyle hapiste tutulduğunu da unutmayın.
Çok beklenmedik bir gelişme olmaz ise AKP bu seçimi kaybedip, 20 yıllık iktidarına veda edecek.
Tarihe de bu yasakçı, otokratik zihniyetiyle geçecek.
50 yıl sonra, 100 yıl sonra Türk siyasi tarihini yazanlar, bu dönemi “demokrasinin kara yılları” diye yazacaklar.
*********
Bu hesabı kim yaptı?
Diyarbakır Şehir Hastanesi’nin temeli geçtiğimiz yılın Kasım ayında atılmıştı.
Temel atılırken inşaatın 700 günde tamamlanarak, hastanenin 2023’te hizmete alınacağı açıklanmıştı.
Hastane için açılan ihaleyi 1 milyar 93 milyon 312 bin liraya Limak kazanmıştı.
İnşaat, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini iktisatçı zannederek enflasyonu patlatması üzerine, temel atılmasından 4 ay sonra durdu.
Müteahhit sever AKP iktidarı, yüzde 15’i tamamlanmamış kamu ihalelerine tasfiye olanağı tanıdığı için şirket artan maliyetleri gerekçe göstererek işi tasfiye etti.
Bunun üzerine yeniden yapılan ihaleyi en düşük teklifi veren Gürbağ kazandı.
Gürbağ, bu işi 3 milyar 900 milyon liraya yapmayı taahhüt ediyor.
Yani hastane inşaatı bir yıl önce belirlenen fiyatın yaklaşık dört katına tamamlanacak.
TÜİK’in resmi enflasyonuna da ENAG’ın gayrı resmi enflasyonuna da uymayan bir artış bu.
Enflasyon ve döviz kurlarındaki hareketlilik nedeniyle inşaat maliyetlerinin artması anlaşılır bir durum.
İlk ihalede oluşan fiyatın normal olduğunu kabul etmemiz için sağlam bir gerekçemiz var: Limak!
Çok tecrübeli bir şirket, hesabını kitabını yapmış ve bu fiyatı belirleyip, ihaleyi almış.
Enflasyon nedeniyle maliyetler arttıysa yeni ihalenin bu artışı da içeren ve makul bir de kar eklenerek belirlenecek bir fiyat ortaya çıkmalıydı.
Ama yeni fiyat, eskisinin neredeyse dört katı.
Ne döviz kuru dört misli arttı, ne de enflasyon bu oranda oldu.
O halde yanlış nerede?
MEHMET Y. YILMAZ İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Demokrasiye uzak, diktatörlüğe yakın
- “AKP’li kafası” nasıl çalışıyor?
- Cumhurbaşkanı'na hakaret suçu: Bir millet çıldırıyor!
- Yasakçı cibilliyetin açmazı
- Atalay'ın yeri TBMM, hapishane değil
- Darbe girişimini engellemek mümkündü
- Önce demokrat olmayı denemeye ne dersiniz?
- Seçim sonuçlarının anlattığı
- Hiçbir şey olmadıysa bile bir şeyler oldu!
- Partisinden üm2041ini kesmiş bir genel başkan
- Türkiye'yi yönetenler "sorumsuz" mudur?
- Vicdan, gerektiğinde vazgeçebileceğiniz bir lüks müdür?
- Cumhurbaşkanı'nın oğlu Anayasal düzene karşı
- AKP, aynı delikten sokulmaya doyamamış!
- Dış politikada
- Ceza tehd1925i varsa basın özgür değildir
- Hâkim Bey'de utanma duygusu olmayınca!
- Cumhurbaşkanı’na sağlıklı yaşam önerim
- Nursemalar kimden korkmalı?
- Ş1777detin arkasındaki sinsi plan
- Kadınlar, Erdoğan’ı terk edecek mi?
- Cumhurbaşkanı, sorumluluğunu kabul etti
- Beceriksiz ve başarısız yönetimin siyasi sorumlusu
- "Milli birlik ve beraberlik" meselesi
- Bakan şantaj dosyaları mı biriktiriyor?
- Rüşvetin belgesine yayın yasağı
- 20 yıl sonra hazırlıklara başlamış
- Soylu, nefret suçu işliyor
- Mahkemede şaşmak bu mu acaba?
- Raporu neden yok ettikleri belli
- Akar ve F1518an'a "darbe girişimi" soruları
- Bu "kuruntu" c1489diye alınmalı
- Terör, suikast ve sabotaj anonim şirketi
- Erdoğan rejimi "tek tip" haber peşinde!
- Domates, patates ile darbe yapmak!
- Ödediğimiz vergiler kazık olarak geri dönüyor
- Otoriter rejimler herkes için tehdit
- Erdoğan, Bay Kemal’i sevmemekte çok haklı
- Kolayca “ahlaksız” olabilecek bir toplum muyuz?
- Erdoğan az gitti, uz gitti, arpa boyu yol gitti
- Terörle mücadele teftiş kurullarının görevi mi?
- Cumhurbaşkanı nerede durabilir?
- Rakamların efendisi!
- Hasta “ne yerse yesin” Aktifnda
- Anladığı şey “hatası” değil, kaybetme ihtimali
- Erdoğan’ın harikalar diyarı!
- Başkomutan, yel değirmenlerine karşı
- Mübarek Cuma soruları – 4
- Toplumsal dayanışmadan ödü kopuyor
- Ensar sandık, köle tüccarı çıktılar!
- Cumhurbaşkanı çocuk kandırdığını sanıyor
- Bu "devlet çetesinin" adını koyalım
- Yeni Türkiye'nin kanalizasyonu patladı
- Beceriksizliğin zirvesindeler: Aşı da bitti!
- Demokrasinin başına damat düştü!
- "Katılımcı demokrasi" diye bir şey duydunuz mu?
- Gülün adı, gül olmasaydı da mis gibi kokardı
- Bay Yüzde 10'un ağzının suyu akardı
- O kumpasın merkezinde AKP vardı
- Milletin vekili, milletin ordusu, milletin iradesi
- Boş m905e gurultusu, nutuk gürültüsünü bastırır
- Biz unutsak da Tarih unutmaz hakim bey
- 70 maddelik kanunda 191 değişiklik
- Benim oğlum bina okur
- Şirketin hayırlısı, böyle olur işte!
- Artık yeni şeyler söylemek lazım
- Kamu kesiminde "kadının adı yok"
- "Alaturka" tartışma adabı!
- "Örgüt, kanuni düzenlemeleri siyasi otoriteye yaptırabilmiştir"
- Kötülüğün sıradanlaşması
- Bu üslup kabak tadı verdi
- Fakirlik ikt670ardan, ikt670ar fakirlikten çıkar!
- Muhalefete "virüs" demek, hayra alamet değil
- "AKP zihniyeti" payını almadan bırakmaz
- Türk olmak kolay değil tabii!
- Damat, hayaller diyarında!
- Süleyman Soylu’nun "guguk" devleti
- Faşizmin ayak sesleri!
- Hatayı görmek için 33 şehit gerekmiyordu
- Mezarlıktan geçerken ıslık çalan AKP’liler
- Ölmeyi göze almış ama
- Suçluların telaşı böyle oluyor demek ki
- Rejim, sona yaklaştıkça sertleşiyor
- AKP’yi bu havalar mahvedecek
- Diyanet, devletin temel kurumu oldu
- "AKP zihniyeti" sayı saymayı bilmiyor mu?
- AKP Tarihinin karanlık noktaları
- Bu tür işler durduk yerde olmaz!
- Bir özne olarak "ulan"
- Komisyonu öde, erken emekliliği kap
- Utanma duygusu olmayanın adına utanmak!
- "Baba - oğul sistemi" galiba en iyisi
- Erdoğan’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçu
- Gözleri asla doymuyor
- Sorunun çözüleceği yer Suriye değil, Türkiye
- Dürrizade’nin ruhu Diyanet’te hortladı
- Saray’a para var ama yangın uçağına yok
- Millet iradesine '374ari' darbe!
- Kıyı Kanunu: Kaç paran var?