Hâlâ yüzde 26 - 29 ise: O "tantanaya" farklı bakış ve de "Z"
Z Kuşağı oyları bu seçimde çok belirleyici, iktidarı değiştirecek ölçüde belirleyici...
Haber Tarihi: 14.06.2022
Bir konvoy ki...
Dizi dizi arabaların arkası gelmiyor. Korumalar, cankurtaranlar, birlikte çalıştığı yardımcılarını taşıyan arabalar, hepsi de en lüks cinsinden siyah arabalar...
Yollar kesiliyor, çatılara keskin nişancılar yerleştiriliyor, çevrede kuş uçurtulmuyor...
Ne o?..
"Tayyip Erdoğan herhangi bir kentte bir yerden bir yere gidiyor!.."
Burada duralım.
Şimdi...
Ciddi bir bakış farklılığı burada devreye giriyor.
Muhalif kesim bu konvoya itiraz ediyor:
"Bu ne biçim lüks, ne biçim israf, insanlar perişan iken, nedir bu tantana!.."
Buna karşılık, AKP'ye oy veren kitle:
"Helal olsun Reis'e!.. Bizim Başkana da bu yakışır!.."
Bu aktardığım gelişigüzel bir örnek değil, anketlerde fiilen ortaya çıkan, buna içtenlikle inananların birebir söyledikleri, farklı bakış açısı.
Aynı farklı açının anketlere yansıyan başka örnekleri de var.
"İşte, bu farklı bakış açısı...
Bunca derin ekonomik krize, hukuksuzluğa, haksızlığa, yasaklara rağmen...
AKP'nin hâlâ yüzde 26 ile yüzde 29 oranında oya sahip olduğunun anahtarı".
Yani:
"İtibardan tasarruf olmaz" sözü, AKP'liler için çok geçerli.
İdeoloji ve dış güçler
Her ne kadar, AKP oyları ilk kez yüzde 30'un altına düşmüş olsa da, hâlâ yüzde 26 ile yüzde 29 oya sahip olmanın iki ayrı ölçüsü daha var.
"İlki, dinsel motif içeren ideolojik bağımlılık."
"Kemik oy" diye tanımlanan oylar.
"İkincisi ise, dış güçlerin etkisine inanış."
Halkın çok büyük kesiminin gülüp geçtiği, asla inanmadığı "bizi dış güçler engelliyor masalı, AKP seçmeni için gerçeklik ifade ediyor".
Ya da "enflasyon dünya da var" masalı, AKP seçmeni için yine gerçeklik ifade ediyor.
"İtibar, ideoloji, dış güçler" üçgeninde yüzde 48, 49'lardan ancak yüzde 26 - 29'lara gerileyen bir AKP var artık. Hâlâ yüksek bir oran.
*****
Sinirler gergin
Gerileyen ve iktidardan düşmenin sinyallerini veren araştırmalar AKP'de ciddi sinir bozukluğuna yol açıyor.
Muhtemelen Erdoğan'ı da sinirlendiriyor.
Sinir bozukluğu sadece AKP'nin tepelerinde değil, örgütlerinde de sinirle karışık umutsuzluğa yol açıyor.
AKP'liler çeşitli illerde sokağa çıktıklarında tepki görüyor, durumu idare etmeye çabalarken, tepki daha da artıyor.
"Bizim şu ilde halen şu kadar milletvekilimiz var, şimdi seçimde bunun yarısını ancak çıkartırız" söylemi AKP örgütlerine sinmiş umutsuzluğun, aynı zamanda gerçeğin ifadesi.
Gençlerin tercihi
Son on yıldır yaptığı seçim anketlerinde artı - eksi yüzde 1 oranında yanılan araştırma kurumlarından birinin Mayıs sonu itibariyle elde ettiği sonuç şu:
"Z Kuşağı, yani gençlerin tercihlerine bakıldığında, CHP AKP'yi ilk kez burada geçiyor. Z Kuşağında CHP'nin yüzde 31 oyuna karşılık, AKP'nin oyu yüzde 26'da kalıyor."
Sen "Z Kuşağının" festivallerini, konserlerini yasakla, ifade özgürlüklerine ket vur, hiç bir gösterisine hoşgörüyle yaklaşma, her seferinde biber gazı, copla müdahale et, okula gitmekte, hatta karınlarını doyurmakta zorlanmalarına göz yum...
Sonunda...
"Onlar her fırsatta İzmir Marşı'nı da patlatır, ‘özgürlük istiyoruz' diye, bangır bangır da bağırır, geleceklerine kaygıyla baktıkları için umutlarını elbette muhalefete de bağlar, çok normal."
"Z Kuşağı" korkusu
Düşünün ki, "Z Kuşağı" denilen gençler yirmi yıldır bir başka siyasal iktidar görmemiş, demokratik bir toplumun nimetlerini yaşamamış...
Buna rağmen, bu durum paradoksal olarak Z Kuşağı tercihini muhalefetten, daha doğrusu en genel anlamda "demokrasiden" yana kullanmasına yol açıyor.
Aynı durum AKP ve yandaşlarında korku yaratıyor. Öyle ki:
"Sabahları bir TV'de magazin programına çıkan yandaşlardan biri, ‘Z Kuşağı hiç bir şey bilmiyor, onlar oy kullanmasın' demek cüretini gösterebiliyor."
Neden böyle konuşuyor?..
Çünkü, Z Kuşağı oyları bu seçimde çok belirleyici, iktidarı değiştirecek ölçüde belirleyici. "Z Kuşağından" korkuyorlar.
Kim ne derse, desin...
Toplumdaki her türlü gösterge "siyasal değişime" işaret ediyor.
Sancılı da olsa, AKP iktidarı için kaçınılmaz son yaklaşıyor.
YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Bir 12 Eylül davası: Akbelen direnişi
- Erdoğan uğruna: Bahçeli 55 yıllık birikimi sildi attı
- Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..
- Bir cinayette bile saplantı: “Kemalist rejim”
- “Kırmızı Pazartesi”yi AİHM bozdu: Can Atalay sorusuyla
- Bu Başkan'a nazar değmesin!..
- Erdoğan'ın ikinci yenilgisi: Kelebeğin ömrü
- Erdoğan’ın “saray keyfi” kaçtı
- İhbar ediyorum: Maliye’yi Maliye’ye ihbar ediyorum!..
- Göz boyama genelgesi: Asıl harcamalara dokunmam!..
- Taksim yasağı 1 Mayıs yasağı değil!..
- Filmin sonu: Istakoz!..
- Şans, kader, kısmet, yüzde 58.46 = AKP'nin 31 Mart sancısı
- Sivil toplumu kuşatmak: TTB Merkez Konseyi örneği
- "Aferin oğlum, aslanım": En çok değişen iki yasa
- İş Bankası: "O yol bizimdir, o ufuk bizimdir"
- “Ağzını bal yesin” umudundan “yol ayrımı” öfkesine
- "MuazZAM" kontak
- Fiyatlar patladı, silahlar patladı, Şimşek'in genelgesi patladı
- Bir Tarih: Ağaçlara sarılıyorlar, insanlara sarılır gibi
- Yıl 2023, baskı ve zamlar birlikte... Ama, yıl 1937?..
- TÜİK neden geç kaldı?..
- Okullara imamlar, TSK'ya hac... Türkiye nereye?..
- Uçurumun yamacında ağaçta sallanan araba
- Sandıkta Stalin etkisini kırmak
- Battık mı?.. Evet, battık!..
- Obama bizim köye uğramıyor ve de Aksakal isimli yurttaş
- "Prensip" filan palavra: Tek hedef tek bir oy daha
- AKP'de halktan kopuşun somut hâli: Yeni sınıf
- "Zehirli piyon": Tarihten ders almadan kendini mat etmek
- Kızılay Holding'de 306 bin TL?.. Bu seyirci muhteşem
- Copernicus hasar haritaları: 1999 öncesi mi, sonrası mı?..
- 7.7'nin özeti: Zeugma, Göbekli Tepe, ve
- 15 Mayıs 2023: Bizim ve devlet görevlileri için Tarihi gün
- Bu ülkede artık her şey normal!..
- AKP dün ikt1632ardan düştü
- Yeni Anayasa AKP'yi korkuttu: Uzlaşma çağrısı
- Bir yılın özeti: Sefalet endeksi hücrelere kadar işlemiş!..
- "En ağır" yasanın bekçileri
- Bu ruh haliyle Erdoğan artık "Ben yokum" demeli!..
- Yüzüncü yıl: Mustafa Kemal'in 30 Ağustos'ları
- Çadır tiyatrosundan kooperatifçilik komedisine: Çiftçiye kazık
- 14 Mayıs 2023: “Izdırap tünelinde” son
- Kılıçdaroğlu söylüyor, Erdoğan yapıyor!..
- "İnşaat" çökmüş, hâlâ aynı masal
- 1808... 28 Şubat 2022... Ülkemde çiçekler açacak: Birleşin!..
- Muhteşem “ekonomik” program: Altın avı, enflasyon timi!..
- Erdoğan'ın enflasyonla tangosu: Örnek Hooverville
- Dubai'de sergisi açıldı: Asıl manipülasyon hangisi?..
- Yarım yüzyıl geriye: Enflasyon ve ek borç yükü
- Beş yıldır süren kriz ve çağrının sonucu: Güvensizlik, OHAL saçmalığ
- Yüzde 62’lik kayıp: İkt1280ar artık hayal
- “Dağın Kralı”
- Roma’da avunmak ya Konya’da, Almanya’da, doğalgaz faciasında?.
- "Çöküş" böyle bir şey
- Sen Ali Erbaş, Atatürk olmasaydı, sen o koltukta oturur muydun?
- “Türkiye uçuyor” safsatasından son veriler
- Yap bakanlık, boz bakanlık
- "Yeni Türkiye": Türkü korkusu, madenci korkusu
- Kanal İstanbul: Yüzyılın ihaneti
- AKP'nin en büyük tahribatı: Çevre
- "Tek Adam"ın yükü hepimize ağırlaşıyor
- “Helallik” vermiyorum!..
- Uygulama copla, biber gazıyla, tekmeyle başladı
- Ekmek öfkesi, su öfkesi... Hiçbir şeye benzemez
- 854, 132 bin 673, yüzde 30, çöplük, son sahneler: "Yatay fotoğrafçı"
- Halktan hızlı kopuş: "Yeni sınıf"
- "Plan" ve "eylem"... Tutacak yeri yok!...
- Siirt'te genç, Bursa'da kadın, Bartın ve Zonguldak'ta elektrik, "değişim başlıyor"
- Yüz yıl önce, yüz yıl sonra
- 12 günde AKP'nin 18 yıllık fotoğrafı
- İçimiz dışımız Katar!.
- Sadece "Cumhuriyet’i" değil, bütün ülkeyi ilgilendiriyor
- Sen kendi getirdiğin yasalara uymuyorsun!..
- "Kardeşimize" başkanlık verildi... Dolar ülkeyi çarptı
- Son sayılarla Türkiye’de demokrasi!..
- Tarih benzerini bir daha yazmaz
- AKP’nin 31'inci müjdesi... 2023 seçimine gaz verelim!..
- Rahip Bronson, Deniz Yücel, Osman Kavala... Kimseyi aldatamazsınız!..
- Şimdi de dönem "haciz cesareti" dönemi
- TV karartmalar: "Ben yönetemiyorum" itirafı
- Kendi yönetim kurulundan Feyzioğlu’na muhtıra, ülkeye duyuru
- "Alan eller" AKP’yi affetmeyecek
- "Bu g697iş iyi değil"
- "Normalleşme" adına ürküten adımlar
- Şimdi asıl soru: O v679eoyu kim çekti, kim sızdırdı?
- "Dolar dolmaz" diye alay ederken..
- 210’da sıfır: Göz yaşartan uzlaşma!..
- Sadece "fedakarlık" kısmı mı; yoksa, geri ödenecek mi?..
- Koronavirüs derken yangından mal kaçırmak
- Paçalardan akan kendini bilmezlik, sorumsuzluk, hadsizlik
- Basın özgürlüğüne hücuuuuum!
- "Ayı ile dans, ayı yorulduğunda sona erer"
- Domatesten üşümeye, kıyı şer559inden güvenliğe... Halk...
- "Siyasi ayak" heyecanına küçük bir katkı
- Yine iyi, seksen milyon çıldırmıyor
- Sabır taşıran skandalın yol açtığı boykot AB’ye g536iyor
- 'Yap - Boz' Sistemi
- Ne Libya’sı, Papua Yeni Gine’ye bile karışır!