Sadece "fedakarlık" kısmı mı; yoksa, geri ödenecek mi?..
Kurtuluş Savaşı'ndan çıkmış bir yönetim, halkına o koşullarda bile, topladığı ihtiyaç maddelerinin parasını ödüyor..
Haber Tarihi: 08.04.2020
Halka yapılan çağrı ile birlikte son rakamlara göre, şu ana kadar toplanan para 1 milyar 61 milyon lira. Bu rakamı önceki akşam Tayyip Erdoğan açıklıyor.
Buna karşı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başka bir hesabı gündeme getiriyor. FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlarken:
"Sadece Osman Gazi Köprüsünden 2020 yılında geçiş garantisi için ödenecek para 2 milyar 300 milyon lira. Yavuz Sultan Selim Köprüsü için 790 milyon, Avrasya Tüneli için 300 milyon lira. Sadece bu üçünün toplamı olan garanti para 3 milyar 390 milyon lira yapıyor. Bu paralar neden ötelenmiyor?.. Kendisi madem "fedakarlık yapma döneminidir" diyor, işte fedakarlık örneği, işte fedakarlık fırsatı".
Çok mantıklı!.. Uzağa gitmeye gerek yok, göz önünde bir kaynak!.. Sadece bu öteleme, şu ana kadar toplanan paraların üç katına eşit. Burada üç, beş firmadan neden "fedakarlık" istenmesi yoluna gidilmiyor?.. Neden?..
"İtibarsızlaştırma" mı?
Tayyip Erdoğan otuz büyük kente ve Zonguldak'a giriş - çıkışlar ile yirmi yaş altı gençlerin sokağa çıkmasının yasaklandığını açıkladığı konuşmasının bir yerinde, para toplama kampanyasını kastederek:
"Her ne kadar CHP Genel Başkanı başta olmak üzere, kimi kesimler bu kampanyayı itibarsızlaştırmaya çalışmışsa da, görüldüğü gibi, milletimiz bu fitne odaklarına kulak vermemiştir".
Önce şu:
Gerek Kılıçdaroğlu ve CHP ekibi, gerekse diğer muhalefet partileri, İyi Parti lideri Meral Akşener ve ekibi, HDP eş başkanları ve milletvekilleri virüsle mücadelede çeşitli ekonomik ve sosyal içerikli öneriler getiriyor. Ve bunlar "siyasal içerikten uzak", nesnel öneriler. Erdoğan ve AKP ekibi, her zaman olduğu gibi, bunlara kulaklarını tıkıyor. "Şu öneri belki işimize yarayabilir" diye düşünmüyorlar.
Bu objektif öneriler mi "itibarsızlaştırma"?.. Ya da bunu dile getirmek mi, "fitne odağı" olmak?..
Sonra şu:
Böyle bir günde, böyle bir konuşmada bile, "Erdoğan hala siyaset yapmaktan kendisini ala koyamıyor, hala üstü örtülü öfke, hala Kılıçdaroğlu eleştirisi!.."
Pes!.. Yazık!.. Söyleyecek söz kalmıyor.
Tekâlif-i Milliye
Halktan para toplamaktan söz ederken, Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal'in başvurduğu bir yöntemi hatırlatıyor, "Erdoğan", "Ulusal Yükümlülükler" anlamında. Nedir bu?..
Kaderimizi belirleyen Sakarya Meydan Muharebesi öncesinde, ordunun ihtiyacını karşılamak üzere Mustafa Kemal 7 Ağustos 1921'de bu yasayı çıkartıyor, "halktan zorunlu yardım toplama" yasası. Buna göre, zorunlu olarak:
Halk elindeki silah ve cephaneyi orduya teslim ediyor. Her aile bir askeri giydiriyor. Gıda maddelerinin yüzde kırkına el konuyor. Ticaret adamlarının elindeki giyim eşyasının yüzde kırkına el konuyor. Makineli araçların yüzde kırkına, binek hayvanları ve taşıt araçlarının yüzde yirmisine el konuyor. Terzi, demirci, dökümcü, nalbant, marangoz gibi iş sahipleri ordunun emrine giriyor. Halk bir defaya mahsus olmak üzere elindeki araçlarla yüz kilometreye kadar ücretsiz asker ulaşımını sağlamakla görevli kılınıyor.
Bu yasa müthiş bir titizlikle uygulanıyor ve amaç hasıl oluyor.
Geri ödendi
Çok önemli bir madde daha var yasada:
"Geri ödenmek üzere...
Halktan toplanan her türlü ihtiyaç maddelerinin karşılığı 12 Nisan 1923 tarihinde 328 sayılı yasayla halka geri ödeniyor, toplamında 6 milyon 3 bin 663 lira olarak."
Kurtuluş Savaşı'ndan çıkmış bir yönetim, halkına o koşullarda bile, topladığı ihtiyaç maddelerinin parasını ödüyor.
Erdoğan bugünkü yardımı Tekalif-i Milliye ile karşılaştırdığına göre, toplanan paralar sonradan ödenecek mi?.. Yoksa, sadece "fedakarlık" kısmını mı hatırlatıyor?..
YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Bir 12 Eylül davası: Akbelen direnişi
- Erdoğan uğruna: Bahçeli 55 yıllık birikimi sildi attı
- Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..
- Bir cinayette bile saplantı: “Kemalist rejim”
- “Kırmızı Pazartesi”yi AİHM bozdu: Can Atalay sorusuyla
- Bu Başkan'a nazar değmesin!..
- Erdoğan'ın ikinci yenilgisi: Kelebeğin ömrü
- Erdoğan’ın “saray keyfi” kaçtı
- İhbar ediyorum: Maliye’yi Maliye’ye ihbar ediyorum!..
- Göz boyama genelgesi: Asıl harcamalara dokunmam!..
- Taksim yasağı 1 Mayıs yasağı değil!..
- Filmin sonu: Istakoz!..
- Şans, kader, kısmet, yüzde 58.46 = AKP'nin 31 Mart sancısı
- Sivil toplumu kuşatmak: TTB Merkez Konseyi örneği
- "Aferin oğlum, aslanım": En çok değişen iki yasa
- İş Bankası: "O yol bizimdir, o ufuk bizimdir"
- “Ağzını bal yesin” umudundan “yol ayrımı” öfkesine
- "MuazZAM" kontak
- Fiyatlar patladı, silahlar patladı, Şimşek'in genelgesi patladı
- Bir Tarih: Ağaçlara sarılıyorlar, insanlara sarılır gibi
- Yıl 2023, baskı ve zamlar birlikte... Ama, yıl 1937?..
- TÜİK neden geç kaldı?..
- Okullara imamlar, TSK'ya hac... Türkiye nereye?..
- Uçurumun yamacında ağaçta sallanan araba
- Sandıkta Stalin etkisini kırmak
- Battık mı?.. Evet, battık!..
- Obama bizim köye uğramıyor ve de Aksakal isimli yurttaş
- "Prensip" filan palavra: Tek hedef tek bir oy daha
- AKP'de halktan kopuşun somut hâli: Yeni sınıf
- "Zehirli piyon": Tarihten ders almadan kendini mat etmek
- Kızılay Holding'de 306 bin TL?.. Bu seyirci muhteşem
- Copernicus hasar haritaları: 1999 öncesi mi, sonrası mı?..
- 7.7'nin özeti: Zeugma, Göbekli Tepe, ve
- 15 Mayıs 2023: Bizim ve devlet görevlileri için Tarihi gün
- Bu ülkede artık her şey normal!..
- AKP dün ikt1632ardan düştü
- Yeni Anayasa AKP'yi korkuttu: Uzlaşma çağrısı
- Bir yılın özeti: Sefalet endeksi hücrelere kadar işlemiş!..
- "En ağır" yasanın bekçileri
- Bu ruh haliyle Erdoğan artık "Ben yokum" demeli!..
- Yüzüncü yıl: Mustafa Kemal'in 30 Ağustos'ları
- Çadır tiyatrosundan kooperatifçilik komedisine: Çiftçiye kazık
- 14 Mayıs 2023: “Izdırap tünelinde” son
- Kılıçdaroğlu söylüyor, Erdoğan yapıyor!..
- "İnşaat" çökmüş, hâlâ aynı masal
- Hâlâ yüzde 26 - 29 ise: O "tantanaya" farklı bakış ve de "Z"
- 1808... 28 Şubat 2022... Ülkemde çiçekler açacak: Birleşin!..
- Muhteşem “ekonomik” program: Altın avı, enflasyon timi!..
- Erdoğan'ın enflasyonla tangosu: Örnek Hooverville
- Dubai'de sergisi açıldı: Asıl manipülasyon hangisi?..
- Yarım yüzyıl geriye: Enflasyon ve ek borç yükü
- Beş yıldır süren kriz ve çağrının sonucu: Güvensizlik, OHAL saçmalığ
- Yüzde 62’lik kayıp: İkt1280ar artık hayal
- “Dağın Kralı”
- Roma’da avunmak ya Konya’da, Almanya’da, doğalgaz faciasında?.
- "Çöküş" böyle bir şey
- Sen Ali Erbaş, Atatürk olmasaydı, sen o koltukta oturur muydun?
- “Türkiye uçuyor” safsatasından son veriler
- Yap bakanlık, boz bakanlık
- "Yeni Türkiye": Türkü korkusu, madenci korkusu
- Kanal İstanbul: Yüzyılın ihaneti
- AKP'nin en büyük tahribatı: Çevre
- "Tek Adam"ın yükü hepimize ağırlaşıyor
- “Helallik” vermiyorum!..
- Uygulama copla, biber gazıyla, tekmeyle başladı
- Ekmek öfkesi, su öfkesi... Hiçbir şeye benzemez
- 854, 132 bin 673, yüzde 30, çöplük, son sahneler: "Yatay fotoğrafçı"
- Halktan hızlı kopuş: "Yeni sınıf"
- "Plan" ve "eylem"... Tutacak yeri yok!...
- Siirt'te genç, Bursa'da kadın, Bartın ve Zonguldak'ta elektrik, "değişim başlıyor"
- Yüz yıl önce, yüz yıl sonra
- 12 günde AKP'nin 18 yıllık fotoğrafı
- İçimiz dışımız Katar!.
- Sadece "Cumhuriyet’i" değil, bütün ülkeyi ilgilendiriyor
- Sen kendi getirdiğin yasalara uymuyorsun!..
- "Kardeşimize" başkanlık verildi... Dolar ülkeyi çarptı
- Son sayılarla Türkiye’de demokrasi!..
- Tarih benzerini bir daha yazmaz
- AKP’nin 31'inci müjdesi... 2023 seçimine gaz verelim!..
- Rahip Bronson, Deniz Yücel, Osman Kavala... Kimseyi aldatamazsınız!..
- Şimdi de dönem "haciz cesareti" dönemi
- TV karartmalar: "Ben yönetemiyorum" itirafı
- Kendi yönetim kurulundan Feyzioğlu’na muhtıra, ülkeye duyuru
- "Alan eller" AKP’yi affetmeyecek
- "Bu g697iş iyi değil"
- "Normalleşme" adına ürküten adımlar
- Şimdi asıl soru: O v679eoyu kim çekti, kim sızdırdı?
- "Dolar dolmaz" diye alay ederken..
- 210’da sıfır: Göz yaşartan uzlaşma!..
- Koronavirüs derken yangından mal kaçırmak
- Paçalardan akan kendini bilmezlik, sorumsuzluk, hadsizlik
- Basın özgürlüğüne hücuuuuum!
- "Ayı ile dans, ayı yorulduğunda sona erer"
- Domatesten üşümeye, kıyı şer559inden güvenliğe... Halk...
- "Siyasi ayak" heyecanına küçük bir katkı
- Yine iyi, seksen milyon çıldırmıyor
- Sabır taşıran skandalın yol açtığı boykot AB’ye g536iyor
- 'Yap - Boz' Sistemi
- Ne Libya’sı, Papua Yeni Gine’ye bile karışır!