"Aferin oğlum, aslanım": En çok değişen iki yasa
Haber Tarihi: 21.11.2023
On binlerce insan adalet ararken, adalet bir kez daha yara alıyor...
İşçiler yürüyor, gelirde ve vergide adalet için.
Anayasa Mahkemesi kararını yerine getirmeyen Yargıtay'ı protesto için avukatlar yürüyor.
"Kaza" adı altındaki iş cinayetlerinde yakınlarını kaybedenler yürüyor.
Maden patlamalarında hayatların kaybeden madencilerin yakınları ve madenciler yürüyor.
Ağaçlarının kesilmesini, tarlalarına iş makinesiyle girilmesini önlemek için köylüler yürüyor.
Beş bin liralık emekli ikramiyesi dışında tutulan çiftçiler üretimi durduruyor.
Sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten atılan işçiler tazminatlarını alamadıkları için yürüyor.
Yurtlarda düşen asansörlerde arkadaşlarını kaybeden öğrenciler yürüyor.
Şiddete maruz kalan sağlık çalışanları yürüyor.
Geçinemeyen emekliler protesto açıklamaları yapıyor.
Adalet, adalet, adalet
Şu ülkenin haline bakın!..
Her meslekten, her yaştan on binlerce kişi protesto yürüyüşünde. Ve bunların hepsi on, on beş gün içinde yaşanıyor.
Birbirinden bağımsız gibi görünen, her gün yenileri eklenen toplumsal protestoların ortak paydası var:
ADALET ARAYIŞI!..
KİMSE ADALETE ERİŞEMİYOR!..
KİMSE HAKKINI ALAMIYOR!..
Bir araya gelebilenler yürüyor, gelemeyenler çareyi yurt dışına iltica etmekte buluyor.
Ve bir tahliye
Büyük çoğunluk sokaklarda "adalet ararken..."
Aranıp da bulunamayan o adalet, İnfaz Yasası adı altında bir gece ansızın bir katille buluşuyor.
Değerli meslektaşımız, Ermeni kökenli değerli yurttaşımız Hrant Dink'i öldüren katil Ogün Samast denetimli serbestlik çerçevesinde on altı yıl kaldığı cezaevinden tahliye ediliyor.
Toplum bu tahliye ile bir kez daha sarsılıyor.
Sarsılıyor, çünkü bu tahliye adalet arayan toplumun karşısına yeni bir adaletsizlik örneği olarak çıkıyor.
Oysa, hukukçuların ortaklaşa dile getirdikleri gibi, "İnfaz Yasası çerçevesinde normal" görünüyor.
İki kritik aşama
Ancak...
Cinayeti işledikten sonra ekranlara poz verirken, Ogün Samast'ın "Aferin oğlum, aslanım" diye, hiç çekinmeden sırtını sıvazlayanlar ve arkasında kimler varsa...
Birinci aşama.
Ogün Samast'ı cinayete azmettirdikleri iddiasıyla 2007'den bu yana birileri hâlâ yargılanıyor.
Yani, Hrant'ın öldürülmesi örgütlü bir cinayet. Buna rağmen:
1-Kayıtlara adi bir cinayet olarak geçiriliyor,
2-Terörle Mücadele Yasası kapsamı dışında bırakılıyor.
Böylece katilin aldığı hapis cezası azalıyor. Örgütlü suç kapsamında olsa, 10 yıl daha hapis yatması gerekirken, "adi cinayet" kılıfıyla 16 yıl yatarak, kurtuluyor.
Hangi "iyi hâl"
İkinci aşama ise, şimdiki tahliye gerekçesi:
"İyi hâli" nedeniyle.
Oysa...
Hapiste gardiyanlara saldırıyor, bir gardiyanın boğazına bıçak çekiyor, bu suçu nedeniyle ayrıca iki yıl daha hapis cezası alıyor ve fakat...
"İyi hâl!.."
Ve tahliye!..
İhale ve infaz yasaları
Halen emekli, değerli Cumhuriyet savcısı Bülent Yücetürk TV'de tahliye kararını değerlendirirken, çarpıcı bir tespitini aktarıyor:
"AKP iktidarında en çok değiştirilen, değişikliğe en çok uğrayan iki yasa vardır, biri İhale Yasası, diğeri İnfaz Yasasıdır".
İhale Yasası'nı biliyorum, son yirmi yılda 190, yanlış okumadınız yüz doksan kez değiştiriliyor. O kadar dikkat çekiyor ki, Avrupa Birliği İlerleme Raporlarında bu değişiklik her sefer eleştiriliyor.
Değişiklikler, her ihaleye yeni bir yasa gibi, "ihalelerde şeffaflığı önlüyor, yolsuzluğa kapı açıyor" iddialarının odağına oturuyor.
İnfaz Yasası kaç kez değişti bilmiyorum ancak, belli ki, en çok değiştirilen ikinci yasa.
İki kritik yasanın bu kadar çok değişikliğe uğraması, AKP'nin ülkeyi nasıl yönettiğinin ipucunu veriyor.
İhale Yasası ile istediği ekonomik düzeni kurarken...
İnfaz Yasası ile topluma biçim veriyor, "kimin iyi, kimin kötü vatandaş" olduğuna karar veriyor.
Örneği var.
Gece saat 03.00
20 Nisan 2020'de TBMM'de İnfaz Yasası'nda değişiklik görüşülüyor, denetimli serbestlik yasasından kimlerin yararlanabileceğini belirten madde ele alındığında...
Gece saat 03.00.
Sabaha karşı görüşülen maddeye istisna getiriliyor:
"MİT Yasası çerçevesindeki suçlar infaz indirimi dışında bırakılıyor."
O günlerde MİT Yasası kapsamında yargılanan ve hapse atılan muhalif gazeteciler var. İstisna ile onlar infaz indirimi dışında bırakılıyor.
Başından itibaren kayıtlara terör eylemi olarak geçmeyen bir cinayetin katili indirimden yararlanıyor. Hrant Dink'in avukatı bile, bu durumda tahliyeye kanunen itiraz edemiyor.
On binlerce insan adalet ararken, adalet bir kez daha yara alıyor.
YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Bir 12 Eylül davası: Akbelen direnişi
- Erdoğan uğruna: Bahçeli 55 yıllık birikimi sildi attı
- Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..
- Bir cinayette bile saplantı: “Kemalist rejim”
- “Kırmızı Pazartesi”yi AİHM bozdu: Can Atalay sorusuyla
- Bu Başkan'a nazar değmesin!..
- Erdoğan'ın ikinci yenilgisi: Kelebeğin ömrü
- Erdoğan’ın “saray keyfi” kaçtı
- İhbar ediyorum: Maliye’yi Maliye’ye ihbar ediyorum!..
- Göz boyama genelgesi: Asıl harcamalara dokunmam!..
- Taksim yasağı 1 Mayıs yasağı değil!..
- Filmin sonu: Istakoz!..
- Şans, kader, kısmet, yüzde 58.46 = AKP'nin 31 Mart sancısı
- Sivil toplumu kuşatmak: TTB Merkez Konseyi örneği
- İş Bankası: "O yol bizimdir, o ufuk bizimdir"
- “Ağzını bal yesin” umudundan “yol ayrımı” öfkesine
- "MuazZAM" kontak
- Fiyatlar patladı, silahlar patladı, Şimşek'in genelgesi patladı
- Bir Tarih: Ağaçlara sarılıyorlar, insanlara sarılır gibi
- Yıl 2023, baskı ve zamlar birlikte... Ama, yıl 1937?..
- TÜİK neden geç kaldı?..
- Okullara imamlar, TSK'ya hac... Türkiye nereye?..
- Uçurumun yamacında ağaçta sallanan araba
- Sandıkta Stalin etkisini kırmak
- Battık mı?.. Evet, battık!..
- Obama bizim köye uğramıyor ve de Aksakal isimli yurttaş
- "Prensip" filan palavra: Tek hedef tek bir oy daha
- AKP'de halktan kopuşun somut hâli: Yeni sınıf
- "Zehirli piyon": Tarihten ders almadan kendini mat etmek
- Kızılay Holding'de 306 bin TL?.. Bu seyirci muhteşem
- Copernicus hasar haritaları: 1999 öncesi mi, sonrası mı?..
- 7.7'nin özeti: Zeugma, Göbekli Tepe, ve
- 15 Mayıs 2023: Bizim ve devlet görevlileri için Tarihi gün
- Bu ülkede artık her şey normal!..
- AKP dün ikt1632ardan düştü
- Yeni Anayasa AKP'yi korkuttu: Uzlaşma çağrısı
- Bir yılın özeti: Sefalet endeksi hücrelere kadar işlemiş!..
- "En ağır" yasanın bekçileri
- Bu ruh haliyle Erdoğan artık "Ben yokum" demeli!..
- Yüzüncü yıl: Mustafa Kemal'in 30 Ağustos'ları
- Çadır tiyatrosundan kooperatifçilik komedisine: Çiftçiye kazık
- 14 Mayıs 2023: “Izdırap tünelinde” son
- Kılıçdaroğlu söylüyor, Erdoğan yapıyor!..
- "İnşaat" çökmüş, hâlâ aynı masal
- Hâlâ yüzde 26 - 29 ise: O "tantanaya" farklı bakış ve de "Z"
- 1808... 28 Şubat 2022... Ülkemde çiçekler açacak: Birleşin!..
- Muhteşem “ekonomik” program: Altın avı, enflasyon timi!..
- Erdoğan'ın enflasyonla tangosu: Örnek Hooverville
- Dubai'de sergisi açıldı: Asıl manipülasyon hangisi?..
- Yarım yüzyıl geriye: Enflasyon ve ek borç yükü
- Beş yıldır süren kriz ve çağrının sonucu: Güvensizlik, OHAL saçmalığ
- Yüzde 62’lik kayıp: İkt1280ar artık hayal
- “Dağın Kralı”
- Roma’da avunmak ya Konya’da, Almanya’da, doğalgaz faciasında?.
- "Çöküş" böyle bir şey
- Sen Ali Erbaş, Atatürk olmasaydı, sen o koltukta oturur muydun?
- “Türkiye uçuyor” safsatasından son veriler
- Yap bakanlık, boz bakanlık
- "Yeni Türkiye": Türkü korkusu, madenci korkusu
- Kanal İstanbul: Yüzyılın ihaneti
- AKP'nin en büyük tahribatı: Çevre
- "Tek Adam"ın yükü hepimize ağırlaşıyor
- “Helallik” vermiyorum!..
- Uygulama copla, biber gazıyla, tekmeyle başladı
- Ekmek öfkesi, su öfkesi... Hiçbir şeye benzemez
- 854, 132 bin 673, yüzde 30, çöplük, son sahneler: "Yatay fotoğrafçı"
- Halktan hızlı kopuş: "Yeni sınıf"
- "Plan" ve "eylem"... Tutacak yeri yok!...
- Siirt'te genç, Bursa'da kadın, Bartın ve Zonguldak'ta elektrik, "değişim başlıyor"
- Yüz yıl önce, yüz yıl sonra
- 12 günde AKP'nin 18 yıllık fotoğrafı
- İçimiz dışımız Katar!.
- Sadece "Cumhuriyet’i" değil, bütün ülkeyi ilgilendiriyor
- Sen kendi getirdiğin yasalara uymuyorsun!..
- "Kardeşimize" başkanlık verildi... Dolar ülkeyi çarptı
- Son sayılarla Türkiye’de demokrasi!..
- Tarih benzerini bir daha yazmaz
- AKP’nin 31'inci müjdesi... 2023 seçimine gaz verelim!..
- Rahip Bronson, Deniz Yücel, Osman Kavala... Kimseyi aldatamazsınız!..
- Şimdi de dönem "haciz cesareti" dönemi
- TV karartmalar: "Ben yönetemiyorum" itirafı
- Kendi yönetim kurulundan Feyzioğlu’na muhtıra, ülkeye duyuru
- "Alan eller" AKP’yi affetmeyecek
- "Bu g697iş iyi değil"
- "Normalleşme" adına ürküten adımlar
- Şimdi asıl soru: O v679eoyu kim çekti, kim sızdırdı?
- "Dolar dolmaz" diye alay ederken..
- 210’da sıfır: Göz yaşartan uzlaşma!..
- Sadece "fedakarlık" kısmı mı; yoksa, geri ödenecek mi?..
- Koronavirüs derken yangından mal kaçırmak
- Paçalardan akan kendini bilmezlik, sorumsuzluk, hadsizlik
- Basın özgürlüğüne hücuuuuum!
- "Ayı ile dans, ayı yorulduğunda sona erer"
- Domatesten üşümeye, kıyı şer559inden güvenliğe... Halk...
- "Siyasi ayak" heyecanına küçük bir katkı
- Yine iyi, seksen milyon çıldırmıyor
- Sabır taşıran skandalın yol açtığı boykot AB’ye g536iyor
- 'Yap - Boz' Sistemi
- Ne Libya’sı, Papua Yeni Gine’ye bile karışır!