Benzine ve motorine zam öyle kötü ki... Her türlü mal ve hizmet yeniden zamlanıyor. MuazZAM bir zincir oluşuyor
Kontak yapıyor, motor ya da elektrikli araç çalışıyor.
Çünkü, karşıt elektrik yüklenmiş olan iki farklı materyalin birbirine teması sonucu motorlu araçlar çalışabiliyor.
Kontak atıyor, motor ya da elektrikli araç çalışmıyor.
Çünkü, elektrik donanımında karşı uçların birbirine teması sonucu elektrik akımı kesiliyor.
"Kontak" teknik açıdan bu iki farklı anlama geliyor, özünde "temas" anlamında.
"Kontakta kalalım", görüşmeye devam edelim, gibi.
Argo anlamı var.
"Kafadan kontak" kaçık, deli, çılgın anlamında.
Ayrıca, "kontağı attı", sinirlenmek, olağan dışı davranmak anlamında.
Kontak kapatmak
Bir de, "kontak kapatmak" var.
Örneğin, 31 Ekim 2021'de İstanbul'da 800 kamyon şoförü maliyetler arttığı halde, nakliye ücretlerine zam yapılmadığı için kontak kapatıyor, yani kamyonlarını çalıştırmıyor, mal taşımıyor, hizmet vermiyor.
Üç hafta önce, 17 Temmuz'da yine kamyon şoförleri akaryakıt zamları ve vergileri protesto için kontak kapatıyor.
Birkaç gün önce...
İstanbul'da taksilere ortalama yüzde 51.5 oranında zam yapılıyor. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı zammı az buluyor, "kontak kapatacağız" diyerek, tepkisini gösteriyor.
Az buldukları zam oranı "onların kafasının kontağını attırıyor!.."
Motorine yeni zam
Yüzde 51.5 zammı az bulan taksiciler daha o zamdan yararlanmaya fırsat bulamadan, çünkü zam pazartesi günü yürürlüğe giriyor...
Motorine yeni bir zam geliyor, 1 lira 81 kuruşluk zam.
Son olarak 1 Ağustos'ta 1 lira 70 kuruş zamlanan motorin, on günde yeniden zamlanıyor. İstanbul ve Ankara'da litresi 38 lirayı geçerken, İzmir'de 39 lirayı aşıyor.
4 Mayıs'tan bu yana, motorin yüzde 100'den fazla zamlanıyor.
Bir iddiaya göre, yeni bir benzin zammı daha kapıda.
Benzine ve motorine zam öyle kötü ki...
Her türlü mal ve hizmet yeniden zamlanıyor.
MuazZAM bir zincir oluşuyor.
İstanbul'da sergi
İki yıldır var olan o zam zinciri hele de, seçimden sonra iyice çekilmez hâl alıyor.
Gıda ürünlerinden kiralara, okul ücretlerinden ulaştırmaya, giyimden haberleşmeye, akla ne gelirse zam gören mal ve hizmetler olağanüstü geçim sıkıntısına yol açıyor.
CHP İstanbul İl Başkanlığı bu felaket durumu halka anlatmak üzere 24 Temmuz'da sergi düzenliyor:
"MuazZAM Sergi".
Sergide yer alan ürünlerin elli gün önceki fiyatları ile bugünkü fiyatları karşılaştırılıyor.
Aynı sergide, sözde zam adı altında ücretlerdeki artışlara da yer verilerek, ücret artışı ile ürünlerdeki fiyat artışları karşılaştırılıyor.
Aradaki fark, fiyat artışları gibi:
"MuazZAM!.."
"Pazar yeri yangın yeri"
CHP Kadın Kolları bir başka etkinlik düzenliyor:
"Pazar Yeri Yangın Yeri".
Hem de, ne yangın yeri!..
81 il ve 973 ilçede, Türkiye'nin her yerinde semt pazarlarına kurulacak standlarda halkın derdinin dinleneceği, pahalılığın nedenlerinin anlatılacağı bir proje.
Doğru bir girişim.
Türkiye'nin pek çok sorunu arasında pahalılık bugün en öncelik taşıyan sorun, geçim sıkıntısından daha önemli bir sorun yok.
Pazarda, markette, üç gün önceki fiyat üç gün sonra çoktan geride kalmış!..
Dur durak bilmeyen fiyat artışı zinciri.
Yoksullara destek
AKP iktidarı da, bu vahşi enflasyonun farkında.
Geçim sıkıntısı, yoksulluk her geçen gün öyle katlanıyor ki, CHP sözcüsü Faik Öztrak açıklıyor:
"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre, destek alan aşırı yoksul ailelerin sayısı bir yılda bir milyon arttı, 3 milyon 700 bin haneye yükseldi".
Yoksulluğun başka hangi ölçüsü olabilir?..
Zenginlere destek
AKP sadece yoksullara destek vermekle kalmıyor, yandaşlar da müthiş destek görüyor.
Yandaşlara yaptırılan yollar, köprüler, havaalanları için döviz cinsinden verdikleri garantiler...
Faik Öztrak'ın açıklamasıyla:
"Bu yılın ilk altı ayında, geçen yılın aynı dönemine göre, yandaşlara ödenen garanti yüzde 167 artmış".
"MuazZAM".
Hani tasarruf?
Zamlar zincirlerinden boşanmış bir biçimde birbirini izlerken...
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 17 Temmuz'da kamu kurumlarına gönderdiği "tasarruf genelgesini" bir kez daha hatırlıyorum.
Şimşek kamu kurumlarının yapacakları tasarrufu 28 Temmuz'a kadar kendisine bildirmelerini istiyor.
Bugün 11 Ağustos iki hafta gemiş, henüz bir açıklama yok.
Üç ihtimal var:
Bir ihtimal, tasarruf bilgileri Şimşek'i tatmin etmemiş olabilir.
Onun ötesinde, ya tasarruf masarruf hikaye, kimsenin aldırdığı yok,
Ya da tasarruf diye abuk sabuk bildirimler yapılmış olabilir.
Öyle ya da böyle, Mehmet Şimşek'in sonucu açıklaması gerekmez mi?..