Sen kendi getirdiğin yasalara uymuyorsun!..
Binlerce Türk yurttaşı gibi, Erdoğan da Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların mutlak surette uygulanması hakkından yararlanmak istiyor
Haber Tarihi: 17.10.2020
"- Halk yönetime el koydu...
- Milletin darbesi...
- Demokrasinin zaferi...
- Referandumun galibi demokrasi..."
Yandaşların çaldıkları bu davulları 2010 Referandumu Anayasa değişikliği sonrasında, Tayyip Erdoğan, o sırada Başbakan, attığı nutuklarla destekliyor:
"Ne mutlu ki, demokrasinin, adaletin çatısını el birliği ile yükselttik. Türk halkı artık ileri demokrasilerin sahibi olduğu haklara sahiptir. Karşılaştığınız bir haksızlığı, gittiğiniz mahkeme düzeltmiyorsa, yolunuz artık açıktır. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkınız vardır artık, ileri demokrasilerde olduğu gibi."
2010 Anayasa Referandumu Türk Hukukuna bir değişiklik getiriyor, yeni bir adım atılarak, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanınıyor.
Senin imzanla destek
Elde edilebilecek hakkın kutsallığını korumak üzere Anayasa’da ve Anayasa Mahkemesi’nin kendi yasasında da, değişikliklere gidiliyor.
Anayasa madde 53.:
"- Anayasa Mahkemesi kararları kesindir.
- Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar."
Anayasa’nın bu açık maddelerine ek olarak, Anayasa Mahkemesi Yargılama Esaslarına İlişkin Yasaya da, 2011 yılında, Erdoğan o sırada Başbakan, destek maddeleri ekleniyor.
"- Hak ihlali bir mahkeme tarafından verilmiş ise, ihlali ve sonuçları ortadan kaldırmak için dosya yeniden yargılanmak üzere ilgili mahkemeye gönderilir.
- İlgili mahkeme yeniden yargılamakla yükümlüdür."
2011 yılında kabul edilen bu yasa önerisinin altında yine Tayyip Erdoğan’ın imzası var!..
"Hukuk devleti ve ileri demokrasi" adına atıyor bu imzaları!...
Sen de başvurdun
2014 Nisan...
Sosyal medyada kendisine ve ailesine karşı yapılan hak ihlallerinin kaldırılmasına yönelik mahkeme kararlarının uyulmaması üzerine Erdoğan "bireysel başvuru hakkını" kullanıyor, Anayasa Mahkemesi’ne gidiyor.
Binlerce Türk yurttaşı gibi, Erdoğan da Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların mutlak surette uygulanması hakkından yararlanmak istiyor.
Enis Berberoğlu gibi.
Ne var ki, Berberoğlu kararını yerel mahkeme uygulamıyor, Anayasa’ya aykırı olarak, Anayasa Mahkemesi Usul Yasası’na aykırı olarak.
Şimdi söylediğine bak
"Hukuk devleti" paramparça!.. "Keyfilik" ve "kaos!.." Anayasa ve yasaları yok sayarsak, toplum nasıl bir düzende yaşayabilir?..
Yerel mahkemenin Anayasa Mahkemesi kararına uymakta direnmesi, o kararı görmezden gelmesi Erdoğan’a soruluyor. Erdoğan lafı dolandırıyor:
"O yargının kendi içinde sürdürdüğü bir karardır. Geçmişte de, bunun örneği Şahin Alpay ile ilgili vardı. Yerel mahkeme böyle bir adım atmıştı, demek ki, atabiliyor böyle bir adımı, yerel mahkeme atabileceği adımı atmıştır."
Gerçi ilk değil, Erdoğan yine kendisiyle çelişiyor, kendi attığı imzaları inkar ediyor. Bu değerlendirme şu anlama geliyor:
"Yerel mahkeme Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyması gerekir", demesi gerekirken, yapılan hukuksuzluğu laf kalabalığı ile onaylamış oluyor.
Kaldı ki, Şahin Alpay davasında:
- Anayasa Mahkemesi ihlal kararı veriyor, yerel mahkeme önce uymuyor.
- Anayasa Mahkemesi ikinci kez ihlal kararı veriyor, yerel mahkeme bu kez uymak zorunda kalıyor ve Şahin Alpay tahliye ediliyor.
"Kabile devleti" diyorsun ya
Muhalefetin erken seçim istemesini kastederek, Erdoğan "bunlar kabile devletinin işidir" diye bir tespitte bulunuyor.
Erken seçim ayrı...
"Asıl bu hukuk dışı tutumlar, Anayasa’nın ve yasaların açık ve net biçimde çiğnenmesi ‘kabile devleti’ ile eş anlamlı."
Erken seçime gelince... Diyor ya:
"Çıkıyorlar, erken seçim... Ne erken seçimi ya?.. Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde belirlenen zamanın dışında bir seçime gidilir?.. Bunlar kabile devletlerinin yaptığı iştir. Gelişmiş ve gelişmekte olan bir ülkede böyle bir şey göremezsiniz. Türkiye artık eski Türkiye değil."
"Yeni Türkiye"
Tamam...
Madem "erken seçim istemek ve erken seçim yapmak kabile devleti işi..."
Kendisinin imzasıyla, kendisinin girişimiyle... Önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı olarak...
"- 22 Temmuz 2007 seçimi bir erken seçimdir.
-1 Kasım 2015 seçimi yine bir erken seçimdir."
Ayrıca...
"Türkiye artık eski Türkiye değil" ya...
Doğru...
"Eski Türkiye" bir hukuk devleti, anayasal bir hukuk devleti.
Şimdiki ne?..
Kendi getirdiği Anayasa değişikliğine, kendi getirdiği yasalara uyulmuyorsa ve bunu onaylıyorsa...
"Yeni Türkiye’nin" ne olduğunu da, Erdoğan söylesin!..
YALÇIN DOĞAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Bir 12 Eylül davası: Akbelen direnişi
- Erdoğan uğruna: Bahçeli 55 yıllık birikimi sildi attı
- Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..
- Bir cinayette bile saplantı: “Kemalist rejim”
- “Kırmızı Pazartesi”yi AİHM bozdu: Can Atalay sorusuyla
- Bu Başkan'a nazar değmesin!..
- Erdoğan'ın ikinci yenilgisi: Kelebeğin ömrü
- Erdoğan’ın “saray keyfi” kaçtı
- İhbar ediyorum: Maliye’yi Maliye’ye ihbar ediyorum!..
- Göz boyama genelgesi: Asıl harcamalara dokunmam!..
- Taksim yasağı 1 Mayıs yasağı değil!..
- Filmin sonu: Istakoz!..
- Şans, kader, kısmet, yüzde 58.46 = AKP'nin 31 Mart sancısı
- Sivil toplumu kuşatmak: TTB Merkez Konseyi örneği
- "Aferin oğlum, aslanım": En çok değişen iki yasa
- İş Bankası: "O yol bizimdir, o ufuk bizimdir"
- “Ağzını bal yesin” umudundan “yol ayrımı” öfkesine
- "MuazZAM" kontak
- Fiyatlar patladı, silahlar patladı, Şimşek'in genelgesi patladı
- Bir Tarih: Ağaçlara sarılıyorlar, insanlara sarılır gibi
- Yıl 2023, baskı ve zamlar birlikte... Ama, yıl 1937?..
- TÜİK neden geç kaldı?..
- Okullara imamlar, TSK'ya hac... Türkiye nereye?..
- Uçurumun yamacında ağaçta sallanan araba
- Sandıkta Stalin etkisini kırmak
- Battık mı?.. Evet, battık!..
- Obama bizim köye uğramıyor ve de Aksakal isimli yurttaş
- "Prensip" filan palavra: Tek hedef tek bir oy daha
- AKP'de halktan kopuşun somut hâli: Yeni sınıf
- "Zehirli piyon": Tarihten ders almadan kendini mat etmek
- Kızılay Holding'de 306 bin TL?.. Bu seyirci muhteşem
- Copernicus hasar haritaları: 1999 öncesi mi, sonrası mı?..
- 7.7'nin özeti: Zeugma, Göbekli Tepe, ve
- 15 Mayıs 2023: Bizim ve devlet görevlileri için Tarihi gün
- Bu ülkede artık her şey normal!..
- AKP dün ikt1632ardan düştü
- Yeni Anayasa AKP'yi korkuttu: Uzlaşma çağrısı
- Bir yılın özeti: Sefalet endeksi hücrelere kadar işlemiş!..
- "En ağır" yasanın bekçileri
- Bu ruh haliyle Erdoğan artık "Ben yokum" demeli!..
- Yüzüncü yıl: Mustafa Kemal'in 30 Ağustos'ları
- Çadır tiyatrosundan kooperatifçilik komedisine: Çiftçiye kazık
- 14 Mayıs 2023: “Izdırap tünelinde” son
- Kılıçdaroğlu söylüyor, Erdoğan yapıyor!..
- "İnşaat" çökmüş, hâlâ aynı masal
- Hâlâ yüzde 26 - 29 ise: O "tantanaya" farklı bakış ve de "Z"
- 1808... 28 Şubat 2022... Ülkemde çiçekler açacak: Birleşin!..
- Muhteşem “ekonomik” program: Altın avı, enflasyon timi!..
- Erdoğan'ın enflasyonla tangosu: Örnek Hooverville
- Dubai'de sergisi açıldı: Asıl manipülasyon hangisi?..
- Yarım yüzyıl geriye: Enflasyon ve ek borç yükü
- Beş yıldır süren kriz ve çağrının sonucu: Güvensizlik, OHAL saçmalığ
- Yüzde 62’lik kayıp: İkt1280ar artık hayal
- “Dağın Kralı”
- Roma’da avunmak ya Konya’da, Almanya’da, doğalgaz faciasında?.
- "Çöküş" böyle bir şey
- Sen Ali Erbaş, Atatürk olmasaydı, sen o koltukta oturur muydun?
- “Türkiye uçuyor” safsatasından son veriler
- Yap bakanlık, boz bakanlık
- "Yeni Türkiye": Türkü korkusu, madenci korkusu
- Kanal İstanbul: Yüzyılın ihaneti
- AKP'nin en büyük tahribatı: Çevre
- "Tek Adam"ın yükü hepimize ağırlaşıyor
- “Helallik” vermiyorum!..
- Uygulama copla, biber gazıyla, tekmeyle başladı
- Ekmek öfkesi, su öfkesi... Hiçbir şeye benzemez
- 854, 132 bin 673, yüzde 30, çöplük, son sahneler: "Yatay fotoğrafçı"
- Halktan hızlı kopuş: "Yeni sınıf"
- "Plan" ve "eylem"... Tutacak yeri yok!...
- Siirt'te genç, Bursa'da kadın, Bartın ve Zonguldak'ta elektrik, "değişim başlıyor"
- Yüz yıl önce, yüz yıl sonra
- 12 günde AKP'nin 18 yıllık fotoğrafı
- İçimiz dışımız Katar!.
- Sadece "Cumhuriyet’i" değil, bütün ülkeyi ilgilendiriyor
- "Kardeşimize" başkanlık verildi... Dolar ülkeyi çarptı
- Son sayılarla Türkiye’de demokrasi!..
- Tarih benzerini bir daha yazmaz
- AKP’nin 31'inci müjdesi... 2023 seçimine gaz verelim!..
- Rahip Bronson, Deniz Yücel, Osman Kavala... Kimseyi aldatamazsınız!..
- Şimdi de dönem "haciz cesareti" dönemi
- TV karartmalar: "Ben yönetemiyorum" itirafı
- Kendi yönetim kurulundan Feyzioğlu’na muhtıra, ülkeye duyuru
- "Alan eller" AKP’yi affetmeyecek
- "Bu g697iş iyi değil"
- "Normalleşme" adına ürküten adımlar
- Şimdi asıl soru: O v679eoyu kim çekti, kim sızdırdı?
- "Dolar dolmaz" diye alay ederken..
- 210’da sıfır: Göz yaşartan uzlaşma!..
- Sadece "fedakarlık" kısmı mı; yoksa, geri ödenecek mi?..
- Koronavirüs derken yangından mal kaçırmak
- Paçalardan akan kendini bilmezlik, sorumsuzluk, hadsizlik
- Basın özgürlüğüne hücuuuuum!
- "Ayı ile dans, ayı yorulduğunda sona erer"
- Domatesten üşümeye, kıyı şer559inden güvenliğe... Halk...
- "Siyasi ayak" heyecanına küçük bir katkı
- Yine iyi, seksen milyon çıldırmıyor
- Sabır taşıran skandalın yol açtığı boykot AB’ye g536iyor
- 'Yap - Boz' Sistemi
- Ne Libya’sı, Papua Yeni Gine’ye bile karışır!