Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
Haber Tarihi: 26.08.2022
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’a verdiği en ağır siyasi hasar sizce hangisi?
Dün vatandaşlara banka ve (eskiden tefeci denilen bazı varlık şirketlerine) borçları nedeniyle kapılarına dayanan avukatların “tehditlerine” aldırmayıp borçlarını ödememe çağrısı mı örneğin? Tam da Kur Korumalı Mevduata geçiş sonrasında AK Parti torpili olmayanların Merkez Bankası faizinin birkaç katıyla aldıkları borçlarını geri ödeme vakti gelmeye başladığı sırada.
Yoksa Kılıçdaroğlu’nun düşük bütçeli araçlarda ÖTV indirimi yapacağın söyleyip Erdoğan hükümetinin ÖTV planlarını dağıtması mı? Ya da öğrencilere kredi borçlarının faizlerini ödememeye çağırması mı? Erdoğan buna çok sinirlenmiş, CHP’yi AK Parti’nin faizleri kaldırma planını öğrenip vaat gaspı yapmakla suçlamıştı.
Asgari ücretin, tarımsal ürün alımı fiyatlarının son üç senedir CHP’nin (ve İYİ Parti’nin) ittirmesiyle belirlenmesini hiç saymıyorum.
Oysa Erdoğan’ın bu iddiada bulunması bile Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara hükümetin tartışmalı kararlarına ortak olmama çağrısı yapması ardından, beklenen sızıntının başlamış olduğunun itirafı gibiydi.
Asıl hasar İstanbul’da
Bana kalırsa Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği asıl hasar İstanbul oldu.
Bununla en stratejik darbe olan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Erdoğan kontrolünden çıkartan İYİ Parti lideri Meral Akşener ile Millet İttifakını kurmalarını kast etmiyorum.
İstanbul (ve tabii ki Ankara, ayrıca Adana, Antalya, mersin gibi küçük birer ülke büyüklüğündeki kentlerin) Büyükşehir Belediye başkanlıklarının AK Parti kontrolünden çıkması Erdoğan’a içeride ve dışarıda atfedilen “yenilmezlik” unvanının yıkılması açısından da önemliydi.
Ancak Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a 2023 seçimleri istikametiyle en ağır taktik saldırısı 10 Kasım 2021’deki Kanal İstanbul tehdidi oldu. CHP lideri sadece Türk şirketlerini değil, Ankara’daki Büyükelçiliklere yazdığı yazıyla “İstanbul’un talanı” dediği Kanal İstanbul yatırımına girecek yabancı şirketleri de iktidara gelirlerse pişman edeceğini söylüyordu. Erdoğan’ın yabancı şirketleri muhtemel iktidar değişikliği durumunda Türk hükümetine karşı peşinen savunarak “Söke söke alırlar” demesi doğrusu Türkiye Cumhurbaşkanı adına talihsiz bir açıklamaydı. Ama şu ana dek pek işe yaramadı; en azından yaradığı görünür değil.
Kanal İstanbul sıkıntısı
Kanal İstanbul’a yabancı yatırım gelmiyor.
Erdoğan’ın çok umutlu olduğu Arap ülkelerinden yatırımcılar oralardan ucuza arazi kapattı ama projeye yatırım yapmıyor. Ruslar zaten baştan projeye karşı, Ukrayna savaşında aleyhlerine işlemiş olsa da asıl ABD ve İngiltere’nin rahatsız olduğu Montrö Sözleşmesi uyarınca Boğazı kullanacaklarını açıkça söylüyorlar.
Şurada seçimlere bir yıldan az zaman kalmışken kimse kendisini Türk iç siyasetinde hedef yapmak istemiyor. Bu durumu 2023 seçimini kazanmasına yabancı yatırımcının da çekinceyle bakması olarak gören Erdoğan haklı olarak sinirleniyor.
Çünkü Erdoğan’ın 2019’da Kılıçdaroğlu-Akşener ittifakıyla bozulana dek tıkır tıkır işleyen, büyük projelere dayalı başarılı bir inşaat stratejisi vardı. Nasıl olsa alım garantileriyle maliyeti hazine yoluyla halka ödetilen her büyük proje, ardından gelen daha büyük bir proje tarafından ilerletiyordu. Bu zincirin Üçüncü (Yavuz Selim) Köprüsü sonrasındaki halkası İstanbul Havalimanı, sonra da Kanal İstanbul olacaktı. Olmadı.
Erdoğan bunun bu yüzden acısını İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’dan çıkarıyor; belediye gelirlerini sürekli tırpanlıyor.
Kılıçdaroğlu’nun MİT modeli yöntemi
Kılıçdaroğlu’nun beklenmedik anlarda Erdoğan’a beklenmedik konularda çıkışlarından her biri seçmen kitlesinin bir başka alt grubuna hitap ediyor; destekçilerine “aynı gemideyiz” uyarısı boşuna değil.
Bu biraz MİT’in son yıllarda geliştirdiği yeni PKK ile mücadele çizgisine benziyor.
MİT son yıllarda PKK’nın en üst düzeyiyle fazla uğraşmıyor. PKK’nın tabanıyla, mahalle, sivil toplum, öğrenci örgütlenmesi vb de fazla uğraşmıyor; o iş Emniyet’e bırakılmış. MİT onun yerine son yıllarda PKK’yı asıl ayakta tutup tabanla bağlantısını sağlayan orta kademe yöneticilerini ortadan kaldırmayı böylece örgütün işleyişini etkisiz hale getirmeyi hedefliyor.
Bu benzetmeden Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a mikro konularda saldırılarını hükümet işleyişini PKK’ya benzettiğim sonucu çıkarmaya filan boşuna
çalışmasın kimse. Kasıt o değil; kasıt yeni bir mücadele tekniğine dikkat çekmek.
Kılıçdaroğlu adeta AK Parti’nin seçmenle irtibat noktalarıyla, sinir uçlarıyla oynuyor bu çıkışlarıyla.
Erdoğan’ı Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu’nu ise “iç rekabet” zorluyor. İç rekabetle sadece CHP içindeki müzmin klikleşmelerden söz etmiyorum, Altılı Masadan da söz ediyorum.
Onu da başka yazıda tartışırız artık.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Teğmenler g2364ince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?
- İmamoğlu ve Yavaş’a soruşturma: Erdoğan’a adaylık yolu operasyonu
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; 1728eoloji ve politika
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehd1671i
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP l1578eri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı
- Kavala’ya ömür boyu hapis: adaletsizliğin dibi
- “Erdoğan sığınmacıları vatandaş yapıp oy mu kullandıracak?”
- CHP Doğu ve Güneydoğudan vekil çıkarabilecek mi?
- İki Türkiye: Antalya’da diplomasi Diyarbakır’da siyaset
- 9 başlıkta altı l1374erin Erdoğan rejimine karşı toplantısı