Kaygılarımız, endişelerimiz; Toplumsal mı, şahsi mi?
Gözden geçirip, sürekli test etmek gerekiyor.
Her bireyin kendi içinde teste tabi tutması gereken bu durum aslında hayati önemdedir.
Elbette ki, bireysel kaygı ve endişelerimiz olacaktır, ancak, bunu o düzeyde mahkûm etmemek, meseleyi kör noktaya sıkıştırmamak, bir üst seviyeye taşımak gerekir.
Yani; toplumsal seviyeyi yakalayıp, kaygı ve endişelerimizi şahsilikten kurtarıp, toplumsal düzey ile buluşturmak gerek diye düşünüyorum. Bireysel endişe ve kaygıları toplumsal kaygı ve endişelerden bağımsız düşünmek ikisinin de çözümsüzlüğü anlamına gelir. İnsanlık tarihinde de hem bireysel hem de toplumsal çözüm parametreleri içinde kaygı ve endişelerin sıkıştığı, aynı zamanda rahatladığı dönemler var.
Mesela şu an, içinde bulunduğumuz durumda, kaygı ve endişelerimizi tek başına yönetme ya da çözme gibi bir bireyselliği tercih etme şansımız yok gibi. Durum, toplumsal kaygı ve endişelerimizi öncelediği gibi, birlikte çözümü dayatıyor.
Belki de çok felsefi bir konuyu konuşuyorum, felsefeden çok anlamadığım halde ancak, iç dürtülerim bunları yazmaya itiyor beni. İçinde bulunduğumuz koşullar, toplumsal çözüm düşüncemin arasına bir ayraç koymamı söylüyor.
Biz/Bizler toplumsal düşünürken, bireysel menfaatlerini her döneme uygun organize edenlerin kendilerine yarattığı alanlara da göz atmadan geçemiyorum. Maalesef, her dönemin adamları hiçbir dönem bitmiyor.
*
Dün bir paylaşım gördüm, çok etkiledi beni, saatlerce takılı kaldım. Gece de aklımdan çıkmadı, kendini gündüze de akıttı ve hala aklımın bir köşesinde ‘tur’ atıyor. Yazmadan, üzerinde konuşmadan da olmuyor.
Samuel Smilesin sözüymüş;
‘Kaygı yarının faresinin, bugünün peynirini yemesidir.’
Çok özlü bir söz, istediğimiz gibi yorumlayabiliriz, ucu açık, sonsuz fikirler sunuyor.
Endişe ve kaygılarımız konusuna ne kadar denk geldi bilemiyorum ancak, bugünün faresini yarının peynirine dadandırmak ta mümkün. Yarının faresi nasıl bugünküne dadanıyorsa, tersi de olabilir.
Sonuç; her iki halde de fare kazançlı!
Böyle olduğunda da, hem bireysel hem de toplumsal kaygı ve endişelerimiz hep var olacak demektir.
Olmaması için ne yapmak lazım?
a)fare kapanı
b)fare ilacı
Karar halkın, halkların, yurttaşın, yurttaşların…
Ya endişe ve kaygı ile yaşayacağız ya da iki şıkkı da devreye sokacağız.