Aydınlık geleceğe işaret fişeği
Haber Tarihi: 25.10.2019
Yoksulluk, zenginlik, zulüm, savaş, barış, kardeşlik, din, dil, ırk, mezhep, hak, hukuk, adalet, adaletsizlik gibi kavramların aynı anda telaffuz edildiği zamanların hem tehlikeli hem de iyi zamanlar olduğunu tanıklığımız nedeniyle çok net, açık görebiliyor, analiz edebiliyoruz.
Demokrasi arayan toplumların tamamında aynı anda telaffuz edilir bu kavramlar, bu uğurda verilir mücadeleler; iyi ya da kötü. İyiler, kötüler bu zamanlarda kendilerini ortaya koyarlar, şahsi ya da toplumsal.
İşte tam da bu zamanlardır asıl telaffuz edilmesi gereken, uğrunda mücadele verilmesi gereken tek değer, İnsani değerlerdir. Yani aydınlık geleceğe işaret fişeği fırlatmaktır, uğruna mücadele edilen değerler adına.
**
TV ekranlarında, gazete sütunlarında, konferans salonlarında, panel ve toplantılarda herkes kendi meşrebinde, aidiyet alanına göre bunların tamamını konuşuyor, ancak onları izlerken samimiyet-samimiyetsizlik arasındaki o ince çizgiyi hemen yakalıyorsunuz. TV ekranı da dâhil, etrafında ne varsa kırmamak için öfkenize engel olurken, evrende ne kadar küfür varsa, bir anda akıl süzgecinizden geçmesine engel olamıyorsunuz!
Şeyhmus Diken’in tabiriyle insan tekinin en özgür zamanları bu zamanlardır. Kendi yaşam alanlarımızda, dört duvar arasındaki özgür davranış biçimleri her zaman rahatlatır. Kantarın topuzunun kötüye evirilmemesi adına kendi içimizde verdiğimiz mücadeledir dört duvar arasındaki ruh hali. Belki de bu topraklarda bütün zamanlarda dört duvar arasından verilmiş demokrasi mücadelesine olan alışkanlığımızdandır bu ruh hali.
Hep dört duvar arasında kalacak hali yok ya bu ruh halinin. Dünyayı dört duvar arasına hapsetmek mümkün olmadığı gibi özgür beyinleri de hapsetmek mümkün değil.
Kim ne yaparsa yapsın, sonuçta; İnsani değerler, Hak, hukuk, adalet, barış, kardeşlik kavramları galip gelecek, insan yaşamının vazgeçilmezi olacak.
NACİ SAPAN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- CHP, hafta sonu 81 ilde
- CHP’nin Anadolu’ya çıkma zamanı
- CHP GÜNDEMİ BELİRLİYOR
- Belediyeler ve savurganlık!
- Siyaset ile dans…
- Kaygı ve endişelerimiz!
- Karanlıktan aydınlığa yürüyüş
- Devleti kin ve nefretle yönetiyorlar!
- Siyasi ahlak yasası şart
- Gençlik Spor’un imamları!
- Cumhur’un ortakları!
- GENÇLİĞİN HAYALLERİ OLMALI
- Devlet ve Şizofren kriminaller!
- Aş, iş, kurtuluş hikâyesi!
- Travmasız şeffaf güzergâh!
- Namusun mihenk taşı!
- Çağdaş Robin Hood’lar!
- Söylemde ‘güçlü’ eylemde zayıf
- Yönetirken kontrolü kaybetmek!
- Toplumun göklere çıkarma hastalığı!
- Akılsız kalabalıklar ürkektir!
- Gettolaşan siyaset ve kurumları!
- Yerel basınla meşale yakmak!
- Vicdanı olan vicdanı olmayan!
- ‘Naylon gazeteci’ profili üzerine!
- Ortaya karışık bir yazı!
- Yeni yüzyılda alternatif olmak
- Demokrasi ve sorumluluk
- Dükkanın ortağıyız, müşteri değiliz.
- Siyaset lastiği can acıtıyor!
- Yerelden güçlenmek ve güçlendirmek
- Türkiye’nin Ortadoğu ile imtihanı!
- Kafa yormadan yazmak!
- ‘Deniz bitti’, sür gemiyi karaya!
- ‘Depresyondayız’ halleri çiftetelli oynuyor!
- Tehdit mesajı mı, seçim startı mı?
- Son sözü yine halk söyleyecek.
- Demokrasi kurban eti değil ki, saklansın!
- Her şeye hazırlıklı olmalıyız
- Halk sınavını verdi, sıra belediyelerde
- Belediyeler, Kurultay ve CHP’nin ikt345ar sınavı
- Haziran’dan Haziran’a Demokrasi trafiği
- Parlamenter rejim; Demokratik siyaset
- İstanbul tamam, sıra Türkiye’de
- Sarılacak ip koptu, tutunacak dal kalmadı!
- Yalan Tsunamisinin mağdurları!
- ‘YSK- VAR’ ve hileli karar!
- İttifakın adı Demokrasi güçler234ir
- Vicdanlarda mahkum olmak!
- ‘Al takke ver külah’ devri!
- Sandık Fetişizmi!
- Başaran Demokrasi güçler201ir!
- Ortak çaba ve kazanım
- Halk, filmin tekrarını izlemek istemiyor!
- Gazeteci kılığındaki gazeteciler!
- Demokrasiye sandıkla sahip çıkmak!
- Siyasette şahsi suçlama halleri!
- Devletin değil, ikt167arın bekası!
- Demokrasiyi yerelden ayaklandırmak!
- Barış mı, kan davası mı?