Hak, Hukuk, Adalet, hukuk devleti kavramları, hak getire.
Zaten, uzun süredir sadece kavram olarak kullanıyoruz.
Uygulamada ‘Çadır Devleti’ pozisyonu almış durumdayız.
‘Aldım, verdim, ben seni yendim’
Yersen!
*
Devlette ‘Al takke ver külah’ olur mu?
Olmaz.
Ama YSK yapıyor bunu.
CHP ve HDP Belediye Başkanlarına mazbatasını geciktiriyor, sonra santim, santim veriyor, sonra, sonra ‘bunu veririm, şunu da vermem’, ‘Aldım- verdim ben seni yendim’ diyor ve çocukların oynadığı oyunu sergiliyor.
*
HDP’ye ‘CHP’den aldığım küçük belediyeyi sana veriyorum, sendeki büyük belediyeyi yüzde 25’lik AKP’li imama veriyorum’ diyor. Yüzde 70’e karşılık yüzde 25. Diyarbakır’da alınmamış oylarla Milletvekilliğini çalıp AKP’ye vermişlerdi, şimdi de Belediye Başkanlığını hukuksuz bir şekilde sunuyorlar. Maalesef, üzüntüyle yazmak zorundayım; Diyarbakır’daki bazı ahlaksızlar ki, her dönem bunu yapan bir kesim var, onlar bu ahlaksızlığa alkış tutuyor.
*
Mesele, HDP-CHP-AKP meselesi değil, hak, hukuk, adalet, vicdan ile ilgilidir. Adaletin bir gün, herhangi bir zaman diliminde herkese lazım olduğunu hep söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Mutlaka bir gün gerekecektir herkese, bugünlerde dikkate alınmayan adalet.
**
Yüzde 70’lik oy oranının bertaraf edilerek mazbatanın yüzde 25 ile kendisine verilmesini isteyen AKP’nin Bağlar adayının biyografisi ve geçmişi tartışma konusu oldu. Bence ona alkış tutanlarda durumu gözden geçirmelidir. Burayı bu şartlarda istemek, kabul etmek, alkışlamak ahlaksızlıktır, namusun çerçevesinde yeri yoktur.
Ahlak, namus ve demokrasinin gerektirdiği nedir?
Kendisine ait olmayana el uzatmamak, sunulmuş olsa dahi hak etmediğini ret etmektir.
Geçmişi ile ilgili izleri silmek adına soyadlarını değiştirenler kendilerine yeni bir sayfa açtıklarını zan ediyorlar ise yanılıyorlar.
‘Söz uçar yazı kalır’.
Belge, bilgi ve kayıt altında olanlar, hiçbir zaman yok olmaz.
Karartmalar geçicidir, bir süre göz gözü görmeyebilir, ancak aydınlığa güç yetmez.
Etraf aydınlandığında ‘kral çıplaktır’.
Hukuk devletinin envanterinde, ‘Al takke ver külah’ yoktur, hele ki muhatabı kendi yurttaşı ise.