Onlar yalan Tsunamisinin ‘Mağduru’ olacaklar. Dip dalgaların sert gelişinden 23 Haziran gününün onlar için kaybedişin kaçınılmaz tarihi olacağını da biliyorlar. Onlar da beşeri varlık; hisleri, duyguları, öngörüleri var. O kadar da olsun 18 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, yaptıkları, yapamadıkları, özellikle yaptıkları, özellikle yapmadıkları var, bunların da muhasebesini yapıyorlar.
İktidarın elemanları topyekun İstanbul'a yüklenmiş, yandaş, yalaka gazetecileri de alana sürmüş, yalan üstüne yalanlarla kazanmayı umut ediyorlar, kendilerine doğru yükselen tsunami dalgalarını gördükleri halde. Belki de haklılar, çoğalanlara karşı konulması gereken bir tavır sergilemeye. Dağılma tehlikesinin farkında oldukları için, çoğalanlara karşı ‘Ya Herro Ya Merro’ taktiği uyguluyorlar, şahsi ya da toplumsal kaybedişin farkında olanların uyguladığı o taktiği.
İktidarın elemanlarının, kendisine ‘gazeteci’ diyen güruhun TV ekranlarındaki yalanla donanmış canhıraş çırpınışları, debelenmeleri de ‘belki kurtarırız’ da buluşan son bir hamle. TV ekranlarında konuştukça batıyorlar. Bir önceki çoklu yalanlarına yenilerini ekliyorlar. Komiklik dizi aştı, boğazlarına doğru yükseliyor.
23 Haziran’da yalan tsunamisinde bozguna uğrayacaklarının farkındalar.
Şimdiden geçmiş olsun!
Tablo, bu kez daha da net, yolculuk başladı, kabullenemiyorlar, yalan rüzgarı da bu nedenle zaten.
**
Kürt ipine sarılmaya çalışıyorlar.
Yeniden çözüm, barış, müzakere süreciymiş!
Anladık da o hakkınızı kaybettiniz.
Ayrıca, 30 günde ne sizin ne de başka bir siyasi partinin becerebileceği bir iş değil ki.
Yakın tarih siciliniz deki yakıp, yıkma, öldürme, zindanlara tıkma gibi eksileri 30 günde artıya dönüştürme şansı var mı? Yok...
O zaman o ipe sarılmanın da anlam ve önemi yok, çünkü karşılığı yok.
Kürtlerle ilgili meselenin İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin odak noktasına oturtulmasının nedeninin tamamen geçici bir durum olduğunu, geçerlilik süresinin 23 Haziran akşamında sona ereceğini bildiği halde, İstanbul’da yaşayan demokrasi güçlerinin kazanılan seçimi hediye edebileceğini mi sanıyorsunuz?
Bugüne kadar ki bütün seçimler öncesinde gündeme getirilen, seçimler kazanıldıktan sonra gündem dışı tutulan Kürtler, demokrasi güçleri kararını çoktan verdi.
Tsunami sizin olsun, bizim demokrasiye ihtiyacımız var.