Fantezi dünyamı harekete geçiriyorum sabahın erken saatlerinde, henüz kafa karışıklığımız nüfuz etmemiş iken. Yalan dolan üzerine kurgulanmış bir fantezi olsun istiyorum. Doğrusunu isterseniz, aniden ‘fantezim geldi’ gibi bir durum değil. Sen, ben, biz, bizler; Kafası birbirine uygun hepimizin ortak fantezisi gibi geliyor bana. Belki de tam anlamıyla fantezi de değil, gerçeklerden fışkıran, yuvasında mışıl mışıl uyuyan sinir sistemlerimizin dengesini bozan, o an hâkim olamazsak her gece TV’lerimizi onların yüzünden parçalama gayretinden son anda vazgeçtiğimiz bir durum.
**
Evet, aynen onlar; kendine ‘gazeteci’ diyen o güruh işte, sizin de anladığınız ve tahmin ettiğiniz gibi. Bu eniklerle fantezi olur mu, olmaz.
İki ucu kontrol altındaki zincire halka gibi dizilmiş kendine ‘gazeteci’ diyen bir güruh ülke sorunlarını kafasına göre tartışıyor, çözüm öneriyor! Pardon, önermenin ötesinde ‘Bu böyledir, böyle olacak’ diyor.
Bu eniklere, evindeki, mahallesindeki, ilçesindeki, köyündeki sorun nasıl çözülür diye sorsan, santim önermesi olmaz, TV ekranlarında ise, ‘yürek’ yemiş gibiler. Girdikleri kalıbın içinde debelenmelerine rağmen, çok rahatmış gibi davranıyor, gözlerimizin içine bakarak, çok rahat yalan fırtınası estiriyorlar.
Zincirin halkası tanımı yaptım yukarıda, belki de fazladan değer vermiş gibi oldu, diye düşünürken birden aklıma çamaşır ipi geldi. Onları da, yani ‘gazeteci müsveddelerini’ de çamaşır mandalına benzetmek gibi bir duygu uyandı içimde. Çamaşırlar şimdilik ıslak olabilir, o nedenle mandala ihtiyaç var, rüzgârda savrulup dağılmasın diye.
Bir gün illaki çamaşırlar toplanacak; ya asanlar tarafından ya da unutulduğunu gören sorumluluk sahibi birileri tarafından. Her iki halde de mandala artık ihtiyaç olmayacağı için, bu ‘naylon gazeteciler’ naylon leğene istif edilecek!
Her devrin adamı tanımını çok seven bu mandal enikler, kendilerine yeni çamaşır ipi, tutturulmak üzere çamaşır, bir de sahip arayışına çıkacaklardır.
Hepimizde, sinir, stres, şeker, tansiyon, depresyon gibi tatsız ‘şakalara’ neden olan ülke çapında yaygın naylon ‘gazeteci’ eniklerin fotoğraflarını unutacağımızı sanmıyorum.
Ne dersiniz?
Galiba hemfikiriz!