Yalanlar başlayıp zirve yapınca, insanlar kendini kurtarmak adına ipten ipe atlamaya, tutunacak bir dal aramaya başlar. Atlanan ip, tutunacak dallar yeni yalanlar üretmenin aracı olarak kullanmak içindir onlar için, ‘Ya tutarsa’ diye düşündükleri için de o ip kopar, o dallar kırılır, muhataplar artık bataklığın içine düşmüştür, benim, sizin, hepimizin hiç düşünmediği, hiç aklımızdan geçirmediğimiz ‘Gün görmemiş’ yalanların üretimi başlar ‘Pes’ dedirten cinsten.
Ülkenin her coğrafyasında epeydir esiyor ‘Yalan Rüzgârları’…
Beka ile ilgili ciddi sorunlarımız varmış!
Her seçim döneminde piyasaya sürülen temelsiz, mesnetsiz yalanlardan biri de 31 Mart öncesi üretilen ‘Beka’ meselesi oldu, ‘kökünü kazıdık’ dedikleri FETÖ, PKK üzerinden. 23 Haziran için malzeme kalmayınca şimdi de belleklerimize ‘Pontus’ kazımaya çalışıyorlar.
FETÖ ve PKK’ye ek olarak ‘Pontus’lu terör örgütünün tehdidi altındayız’ derlerse şaşırmam, şaşırmayınız. Bir eksik var, Allah’tan bu seçim dönemlerinde DHKP-C arada bir telaffuz edilse de şimdilik devre dışı.
Yurttaş konuya vakıf, ‘Kökünü kazıdık’ denilen şeyin neden yeniden tehlike olduğunu düşünüyor ve soruyor. Asıl tehlikenin çöken ekonomi, onunla birlikte zamlarla hayatına giren pahalılık olduğunu, işsizliğin tavan yaptığını, gencecik bedenlerin intiharlarının işsizlikten kaynaklandığını, üretim alanlarının tıkandığını biliyor ve sorguluyor yurttaş.
Hangi ipe sarılacaklarını, hangi dala tutunacaklarını bilemedikleri ve şaşırdıkları için hikâyenin sonunu yazamıyorlar. Hakaret ettikleri Kürtlerden oy istiyorlar, olmuyor. Kürtler yalana-dolana karşı antrenmanlı, filmi tanıyor, defalarca seyretmiş, giriş-gelişme-sonuç konusunda analizini yapmış, ‘yemez’ diyor. Kürtler, 31 Mart’ta demokratik siyasete olan
yakınlığını, inancını seçim sonuçlarına yansıtarak çok açık ortaya koydu, 23 Haziranda da böyle olacağını açıkça ifade ediyor.
Kürt-Türk, Sağ-sol, komünist, cemaat yalanları tükendi, şimdi ‘Pontus’ çıktı. Ona da başta Trabzon olmak üzere bütün Karadeniz yüksek sesle, büyük kalabalıklarla bayram tadında gereken mesajı verdi. Bu arada bir de Diyarbakır’dan büyük bir mitingle verilecek bir mesaj daha olabilir, ancak, seçim İstanbul’un, genelin değil. Her ne kadar geneli ilgilendirse de belki de zamanı değil.
Sarılacak ip koptu, tutunacak dal kalmadı.
Yolun sonu görününce böyle oluyor işte…