Sırada ne var, kim var? Gizli sansür yayılıyor. İşin tadı kaçıyor
Haber Tarihi: 29.01.2025
Dün sırada Halk TV programcısı Barış Pehlivan, sunucusu Seda Selek ve sorumlu yayın müdürü Serhan Asker vardı, gözaltına alındılar. Nedeni, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun CHP’li belediyelere açılan davalardaki ortak bilirkişinin adını açıklaması ardından bu kişiyle olan konuşmanın ayrıca izin almadan yayınlandığı iddiası. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının medyada isminin yazılmasını dahi yasakladığı bilirkişi S.B. dava açsa savcılığın ifadelerini istemesiyle de işletilebilecek yargı süreci televizyon binası çıkışlında gözdağı verircesine, gövde gösterisi gibi bir gözaltı operasyonu yapıldı. Her gün, “sırada ne var, kim var?” sorusunu sorduran farklı bir eylemle karşılaşıyoruz.
Barış Pehlivan’ın savcılık ifadesinde “Ben kayıt almadım, yayın yapmadım” demesinden sonra Halk TV’nin yaptığı “planlı bir kayıt değildi” diyerek kaydı alan ve yayınlayanlar yine Halk TV’den başka gazeteciler olduğunu açıklaması hiç beklenmedik bir yerden gelen yargı hamlesinin yayın kurtuluşunda savunma refleksinin yol açtığı ezber dağılmasını da gösteriyor.
Gizli sansür gündemde
Ama biraz önce kurduğum cümle dahi Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün geldiği düzeyi göstermeye yeter. Ülkenin en büyük şehrinin belediye başkanının basın toplantısında söylediklerine dahi, daha söylerken yasak geliyor. Sırada siyasi parti liderlerinin TBMM kürsüsünde söyledikleri, diyelim dış politika, ya da güvenlik oturumlarında söyleyeceklerine de savcıların niyet okumasıyla yasak gelmesi ihtimali uzak mı? Ya da -dün Siirt’te de olduğu gibi- belediyelere kayyım atanması, ya da döviz kurlarının yayınlanması haberlerinin istikrar gerekçesiyle önlenmesi? “O kadar da olmaz” mı diyorsunuz?
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, “Haber kaynağının her sözünden gazetecinin sorumlu tutulmasına” tepki gösterdi; “Basın toplantısını haberleştirdi diye gazetecilere ve medya kuruluşlarına başlatılan soruşturmalardan vazgeçilmelidir.”
Bu durum yargı mekanizması bünyesinde Anayasa’nın 28’inci maddesinde yer alan “Basın hürdür, sansür edilemez hükmünü sadece kâğıt üzerinde bırakacak gizli sansür yöntemlerinin geliştirildiği kuşkusuna yol açıyor. Sansür bir metnin yazıldıktan sonra yayınlanmasının önlenmesi demekken ortaya, o sözlerin daha yazılıp söylenmeden yargı kararıyla engellenmesi gibi distopik bir durum çıkıyor.
Sırada İmamoğlu mu?
Dün, 28 Ocak’ta gazeteci Şirin Payzın’a bir sosyal medya mesajında “terör örgütünü övdüğü” gerekçesiyle soruşturma açıldığı haberi de vardı. Gazeteci Özlem Gürses hâlâ ayağında elektronik kelepçeyle evinden sürdürüyor Sözcü TV yayınlarını. Nevşin Mengü gibi başka meslektaşlarımız da adli kontrol ve yurtdışı seyahat yasağı kararı altında.
İki gün sonra, 31 Ocak’ta İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i tehdit ettiği gerekçesiyle ifade verecek. İmamoğlu, “bilirkişiyi hedef gösterdiği” için hakkında bir soruşturma daha açılan basın toplantısında, hakkında siyasetten yasaklanmasına da yol açacak 7 küsur yıl hapis cezası istenen hakaret davası konusunda meydan okumuş, istinaf mahkemesinin verilen cezayı bir an önce onamasını istemişti.
İmamoğlu, Mansur Yavaş ile birlikte CHP’nin -artık yeniden seçilme niyetini gizlemeyen- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkartma ihtimali olan iki ağırlıklı adaydan birisidir. CHP lideri Özgür Özel, 28 Ocak’ta TBMM grup konuşmasında cumhurbaşkanı adayını belirlemeyi gündeme aldıklarını söylerken, iktidarı “siyasi rakiplerini yargı yoluyla dizayn etmekle” suçladı.
Sırada ne var, kim var?
İç cephe böyle güçlendirilmez
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ siyaseten söyledikleri nedeniyle tutuklandı. Selahattin Demirtaş da siyasi liderdi, o da söyledikleri nedeniye tutuklanıp hapsedilmişti. Ortak noktaları ideolojik duruşları değil, teknik olarak siyasetçilerin söyledikleri nedeniyle sahneden çekilmek zorunda bırakılmaları.
Siyasetçilerin alenen söylediklerinin yayınlanması yargı kararlarıyla engellenmeye başlanmasının siyasetçilerin söyledikleri nedeniyle yargılanıp ceza almasıyla bağlantısı hiç mi yok?
Geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan’ı söyledikleri yüzünden hapse atan zihniyet, şimdi İmamoğlu örneğinde ve başka kılıkta sahnede. Üstelik Erdoğan’ın iktidarı döneminde.
Küresel planda Trump Döneminin de etkisiyle bir fırtınanın eşiğinde duruyoruz.
Güçlü olandan yana görünmek isteyen birileri arenada yere düşen gladyatörün işinin bitirilmesi hezeyanı içinde baş parmaklarını toprağa çevirirken şimdi meydanı onlara bırakan ortamın, yarın aleyhlerine ne kadar çabuk dönebileceğinin farkında değil.
Siyaset meydanında giderek daha çok yargı süreçleri konuşulmaya başlanması, basın ve ifade özgürlüğü davalar ve soruşturmaların gölgesinde kalması, işin tadını gerçekten kaçırıyor artık. İç cephe böyle güçlendirilmez.
MURAT YETKİN İsimli Yazarın Diğer Yazıları
- Öcalan ziyaretleri bitti, sindirme aşaması başladı: fırtına yaklaşıyor
- Erdoğan ve AK Parti, Turizm Bakanı Ersoy’u daha ne kadar taşıyabilir?
- Özel: “Bir kişinin özgürlüğü, bir kişinin siyasi kariyeri için olmaz”
- Mali sıkıyönetim yılı: 2025’te emekli ve emekçiye iyi haber yok
- Teğmenler g2364ince Türk Silahlı Kuvvetlerin itibarı tamir mi olacak?
- İmamoğlu ve Yavaş’a soruşturma: Erdoğan’a adaylık yolu operasyonu
- İkinci Trump dönemi. Nasıl kazandı? Türkiye’yi nasıl etkiler?
- Esenyurt ters tepti: CHP sertleşti, erken seçim dedi
- Sandıkta kaybettiysen yargıyla gasp et: hedef hem İmamoğlu hem Yavaş
- TUSAŞ saldırısı, kritik saptamalar, kritik sorular ve komplo teorileri
- Korku filmi gibi Yen2306oğan Çetesinde Sağlık Bakanı’nın sorumluluğu
- Avrupa Parlamentosunda Türkçe kınama, gazeteciler, ihale yolsuzlukları
- İstiklal Marşı “Korkma” derken hükümet İsrail’den “Kork” mu diyecek?
- Özel’den Erdoğan’a: yen2256en aday olmak istiyorsa son Tarih Kasım 2025
- Hükümetin emekçiyle emekliye yeten gücü yandaş sermayeye yetecek mi?
- 30 Ağustos: zafer en çok ona layık olanlarındır
- Her türlü kışkırtmaya açık, tehlikeli bir ortama giriyoruz
- Türkeş, Kavala’yla görüştü, AYM Can Atalay dedi. MHP çok kızacak
- Dışişlerinde siyasi atamaların koltuk kapmaca dönemi
- Bir de hedef gösterseydiniz ne yapacaktınız Sayın Bahçeli?
- Devlet devlet içinde, kimin bağlılığı hangisine?
- Ya geçim ya seçim
- Bütün alametler belirdi: Suriye faslını kapatma zamanı
- AK Partinin yeni iletişim stratejisiymiş. Ne kadarına cesaretleri var?
- Erdoğan’ın bürokrasi ile bitmeyen kavgası ve derin çelişkiler
- AK Parti elitleri ve devlet yönetiminde artan SETA ağırlığı
- Tasarruf planına dair üç soru: Beştepe, belediyeler ve AK Parti ekonomisi
- Özel, Deniz Gezmişlerin anmasında: 6 Mayıs CHP için dönüm noktasıydı
- Namık Tan, Mehmet Uçum’a karşı: Gezi, Erdoğan’ın samimiyet sınavı
- Söyleten sensin: Sinan Ateş cinayeti örtbas edilebilir mi?
- 1 Mayıs ve Erdoğan’ın Taksim öfkesi
- Anayasa tartışması sorunları perdelemek için sis bombası işlevinde
- 23 Nisan: TBMM’nin 104’üncü yılında oy ve Meclisin gücünü hatırlamak
- CHP’nin ittifak 1.0 sürümü tutmadı, 2.0 sürümü tuttu
- CHP’nin dönüşü muhteşem oldu; Erdoğan bu kez “dış güçler” diyemedi
- CHP değişince Türkiye de değişti: yeni bir dönem açılıyor
- Dip dalga Erdoğan’ı vurdu: işte üç temel neden
- Başkenti yönetmeye aday Altınok: mirasyedi mi, emlak baronu mu?
- Enflasyon dosyaları. Çağlar: Çiller memurlar 6 ay maaş almasın diyordu
- AK Parti Ankara’da havlu atmak üzere
- Savunma ve Dışişleri bakanlarının Meclis’e PKK brifinginden kalanlar
- Özel’den Erdoğan’a: kazanacak adayları bulamıyorlar
- Recep Tayyip Bey’e de bir Sadık Abi mi lazım sizce Hafize Gaye Hanım?
- İttifak mı? Bir daha asla!
- Yükselen yeni faşizmin hedefi alttakileri dibe itmek
- İslam ülkeleri esti, gürledi ama İsrail’in aldırdığı yok. İşte nedeni
- CHP’de Özel dönemi siyasette hangi dengeleri değiştirmeye aday?
- CHP’nin Özel seçimi tüm muhalif seçmene “değişim” soluğu getirebilir
- Parmağını kaldıran bir kız çocuğudur Cumhuriyet: 100. Yaşı kutlu olsun
- Filistin mitingi yapılmalı da başka gün mü kalmamıştı?
- CHP Anayasa tartışmaya İçtüzük önerisiyle başladı: Meclis güçlenmeli
- Gezi Davası: dökülen Türk yargısı ve Erdoğan’ın dinmeyen öfkesi
- Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk izleri tam soruşturmalık
- Kılıçdaroğlu: hepimiz hayal kırıklığına uğradık ama vazgeçmeyeceğiz
- Barış Pehlivan örneği: yargı bağımsızlığı yoksa basın özgürlüğü de yok
- Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor
- Üretilen hurafelere Özal bile inanmıştı ama Lozan 100 yıldır ayakta
- Vergi zamları ve ilk sonuçları: kendi düşen ağlamaz mı?
- Ekonomik krizden büyük sorunumuz varmış gibi
- 30’uncu yılında Sivas Katliamı: kanlı bir petrol savaşı hikayesi
- Montaj, kara propaganda ve “diktatör olmak isteyene öğütler”
- İki gün kaldı. “Nereye g1805iyoruz?” sorusu için son fırsat
- İkinci tur için Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a “terör” cevabı
- Kılıçdaroğlu’nun ekonomi kadrosu belli, Erdoğan hâlâ Şimşek peşinde
- Kılıçdaroğlu’na destek büyürken siyasetin rengi hızla değişiyor
- Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz, ülkeyi dilenciye çeviren Erdoğan
- Erdoğan’ı ikt1759ara kadınlar getirmişti, o rüzgâr da dönüyor
- Muhalif seçmene ümit verecek bir dizi gelişme
- Ortak liste zorunluluğu: gözler Kılıçdaroğlu ve Akşener’de
- Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti; 1728eoloji ve politika
- AK Parti kadına ş1724det yasası pazarlığında: birkaç oy için ya Rab
- Kılıçdaroğlu, Akşener ve ikt1720arın kısa süren sevinci
- Kılıçdaroğlu: Altılı Masa adayı ilk turda Cumhurbaşkanı
- Siyasetin fay hatlarında yoğun enerji birikimi
- Baskının yeni bahanesi: Özgürce kanaat oluşumunu engellemek
- Tek Yürek bağış kampanyasının dörtte üçü devlet kesesinden
- Kılıçdaroğlu sert: Kızılay’ı, asker yardımını bitirdiler, canlara maloldu
- Kılıçdaroğlu’nun deprem isyanı, Erdoğan’ın defter tehd1671i
- Gerçekten depremle mi geldi, gerçekten depremle mi g1670ecek?
- Deprem çalışmaları yetersiz: hükümete tepki büyüyor
- Millet İttifakı Programı: En çok alkışı Çankaya’ya dönüş aldı
- Topluma bir dokun bin ah işit: Seçime kadar kim ne alırsa
- Kılıçdaroğlu: çakallar önünde diz çökmektense ayakta ölürüm
- Muhalefet İmamoğlu’na cezayla kenetlendi: oyun bozulabilir
- Kılıçdaroğlu’nun İkinci Yüzyıl’ı: asıl çağrı CHP’ye
- Muhalefetin Anayasa önerisi: bir şeyler oluyor sanki
- Kılıçdaroğlu’nun Sırpça mesajı, buzdağının görünen ucu
- Madencilerin ölümü kadermiş ama seçimi alırsa düzeltecekmiş
- Medyayı yasayla susturma çabasının beyhude heyecanı
- CHP l1578eri ABD yolunda: Ben barış istiyorum, Erdoğan kavga
- 100’üncü Yılında Zafer ve Cumhuriyete layık olmak
- Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a verdiği en ağır hasar
- Kılıçdaroğlu’nun YSK sözleri: Veri güvenliği mi, seçim güvenliği mi?
- Kılıçdaroğlu’dan Akkuyu tepkisi: Rusya’ya bağımlı haldeyiz
- Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yetişme telaşı halka yarıyor
- Birileri camilerde bir şeyler mi çeviriyor yine?
- Erdoğan’ın içine düşen korku: kızgınlık ve kırgınlık seçimi
- Kılıçdaroğlu CHP’yi toparlamaya İstanbul’dan başladı
- Kaftancıoğlu’na ceza ya da yargı yoluyla siyaset batağı